Tanıtım -1-

659 186 121
                                    

Vote vermeyi unutmayınn :)

Keyifli okumalar 💦

İg: ua_eliff

Bir evin en kirli, hiç kullanılmayan odasıydım ben, kimse ne halde oldugumla ilgilenmez ailemden hiçbiri beni umursamazdı.
Sanırım doğduğum andan itibaren bu hayatta mutsuz olmaya mahkumdum.

*+*
Zaten asla bütünüyle bir aile olamadık bunun tek sorumlusuda üvey annem, o kadın babama göz koyduğu zamandan itibaren hayatımız cehenneme çevrildi. Biricik annem beni prenses gibi büyütmüştü ama o öldükten sonra üvey annemin ellerindeki cehennem ateşiyle bütün hayallerim yanarak kül oldu.

Beni sadece annem severdi ne ablam Yağmur ne de babam ikiside ölesiye nefret ederdi benden. yağmur tam tamına babasının kızıydı o annemi sevmezdi annem yokken ondan orospu diye bahsederdi bu konu yüzünden çok kez kavga etmiştik ama hiçbir zaman söylemekten vazgeçmedi, bir insanın annesine nasıl böyle şeyleri söylediğini anlayamıyorum.

Ben annemim yaşaması için kendi canımı bile verirdim.

Ama Yağmur'a sorsanız kesin "ikinizin ölmesini seçerdim" diyip yine o igrenc yüz ifadesini takınırdı, tiksinti ve alaycı bakışları...
Annem evde yokken Yağmur sürekli bana birseyler yaptırıp kendince benimle eğlenirdi, annem geldiginde de iyi kardeş rolünü oynuyordu, annem anlıyor muydu bilmiyorum ama beni Yağmur'dan daha çok severdi. Bazen sırf bana acıdığı için benimle ilgileniyor sanıyordum ama benimle konuşurken, beni dinlerken ya da birlikte vakit geçirirken yani kısacası birlikte olduğumuz her saniye bana olan sevgisini iliklerime kadar hissediyordum ben annemin biricik Deniziydim.

4 kişilik bi ailemiz vardı önce annemi kaybettik ve 3e düştük daha sonra Aylin ile babam evlendi ve biz tekrardan 4 kişi olduk 9 ay sonrada Damla doğdu o kızdan ölesiye nefret ediyorum çünkü Yağmur ile sanki öz kardeşler gibi anlaşıyolarlardı, kıskanıyorum kendi kardesim yüzüme bakmazken üvey annemizin kızıyla birlikte aynı odada kalıyordu. Aylin'in biricik kızı yani kaltak üvey annemin.

Ahahahah üvey annemden neden mi nefret ediyorum hemen anlatayım.

Öncelikle Aylin'den bahsedeceğim.
Aylin yaşına göre genç duran bi kadın saçlarını sürekli sarıya boyatıyor ama inanın bana yüzünde berbat duruyor ve hatta dipleri gelip iğrenç bir renk olana kadar asla boyamaz hanfendi, normal kahverengi gözleri var bana göre hiç çekici bir kadın degil ama gece babamla cilveleşip odaya götürürken sanki farklı bir boyuta geçiyor
Iyy iğrenç...

1 kere evlenmiş ama kocasını adamın işleri yüzünden terk edince boşanmak zoruna kalmışlar. Onunla neden ayrıldığını hiç anlatmadı ama sanırım iyi işler yapmıyormuş. Sanki kendisi çok iyi ve temiz bir kadınmış gibi
O adamdan bir tane erkek çocugu olduğunu 20 yaşında olduğunu söylemişti ismini söylemedi, Yağmur hanım çok merak etmişti ama Aylin sadece oğlunun çok yakışıklı oldugundan, sürekli spor salonuna gidip kendini geliştirirdiğinden kıvırcık saçlarından falan bahsetti, tabii Yağmur bunları duyunca belki çocuğu kaparım diye Aylin'e yalvarmaya başlamıştı ama ilerde söylerim diyerek geçiştirmişti onu.

Yağmur tam bir erkek avcısıydı bazen Damla ile clupa gider erkeklerle sevişir gelirdi. Damla'nın da ondan bir farkı yoktu. "KIZ" arkadaşlarına "DERS" çalısmaya diye gider erkek arkadaşlarıyla içip onlarla birlikte kalırlardı. Yani kısacası barda orospuluk yapmaktan baska birsey yapmıyorlar.

Ahh ben mi?

Beni onlar gittiğinde evde durmama izin vermezlerdi, çünkü Aylin ve babamın özel geceleri olacaktı ve benim evde durmam demek onlar rahat rahat sevişememesi demekti.
Ben evden çıktığımda Sümeyye'nin yanına giderdim tek arkadaşım oydu ve annemin ölümünden sonra bana çok yardımcı olmuştu. Uyuşturucu kullandığımı ögrendikten sonra baya kavga etmiştik ama sonrasında beni tek bırakmak istememis pişman olup tekrardan barışmıştık.

Sümeyye'nin ailesi beni çok severdi Murat amca ve Aysel teyze çok iyi davranırdı bana, kendi çoçukları gibi severdi beni.

Uhh şu sevgili olayından bahsedeyim.
Hiç sevgilim olmadı, kimseyle birlikte de olmadım hatta ilk öpücügümü kimseye vermedim bu saatten sonrada olur mu bilmiyorum. 17 yaşıma gelmişim daha olmadıysa sonrasında da olmasada olur.

Annemin ölümü...

Annem kanser hastasıydı ve o lanet kanseri yenemedi aslında iyiydi, yenecekti ama babam annemin bütün çabalarını boşa çıkardı senelerdir yenmeye çalıştığı kanseri tetikledi ve annem kriz geçirip hayatını kaybetti.

Babamın söylediğine göre amacı onu bu hale getirmek değildi sadece artık onun gibi biriyle evli olmak istemediğini söylemeye gitmişti ama evden çıkmadan Aylin arayıp onunla beraber annemin yanına hastaneye gitmek istemiş, o orospu sırf annem kıskansın diye oraya gidip babamla uzun süredir birlikte olduğunu her fırsatta babamın Aylin'in evine gidip onunla yattığını anlatmış, annem bunları duyunca krize girmiş babam hemen hemşireleri çagırmak için odadan çıkarken Aylin onu durdurup "bırak zaten ölecekti, hemşire çagırma gebersin bizde artık rahatça takılalım." diyip babamı durdurmuş.

Babam her ne kadar istemese de, karşı çıkarsa Aylin Fırat'ın hâlâ Nisa'yı sevdiğini düşünüp onu terk etmesinden korkup ses çıkarmamıştı ama hemşireler koşarak odaya geldiginde içten içe sevinmiş Sena yaşasın istemiş ama onunla yaşamasını değil Deniz'ide alıp onlardan uzakta yaşamalarını.

Deniz iyi bir çocuktu ama hicbir zaman sevememişti o ucubeyi. mavi gözlerinden nefret ederdi bazen bakmaktan bile tiksinirdi onu farklı yapıyordu gözleri. Fırat doğduğundan beri sevmezdi Deniz'i sebebini kendide bilmiyordu ama sevmiyordu işte.

Annesi o doğduktan sonra ona Deniz ismini vermisti deniz mavisi gözleri yüzünden vermişti o ismi ona, çokta severdi denizleri dalga seslerini dinlemeye bayılırdı annesi.

Küçük Deniz'in bir hayali vardı; Büyüyünce annesine kocamannn bir gemi alacaktı, annesiyle orada yaşamak istiyordu hatta bunun için erkenden para biriktirmeye başlamıştı zaten gizli bir kumbarası vardı onun içindeki paraları daha fazla yapıp gemi alacaktı ama Deniz hayalini gerçekleştiremeden annesi denizin o soğuk sularına dalıp gözden kayboldu..

*+*
Size biraz kendimden bahsedeyim ismim Deniz annemi 14 sene önce kaybettim 5 yaşındaydım size çok kötü ve bırakamadığım o lanet şeyden bahsedeceğim.

Uyuşturucu...

Annem öldüğünden beri kullanıyorum o illet şeyi yakamı bırakmıyor, aslında bir yanım başladığım için nefret ediyor diğer yanımda o hapları kullandıktan sonraki şeylere mutlu oluyordu ve ben sonun bildiğim bu yolda hâlâ ölüme doğru adım adım ilerliyordum..

Az kullandığım için 3 senedir çok birsey yaşamadım ya da kimse öğrenmedi zaten ögrenmek için ilk önce birisinin benimle ilgilenip içtikten önceki ve sonraki hallerime bakmaları gerekir.

1 hafta önce çok aptalca birsey yapıp içtiğim hapın 2 kat etkili olanını aldım ve bu hapı içtiğim zaman 2 günde bir hap almaya başladım çünkü bedenim sürekli yenisini istiyor ve krize giriyordu.

Denedim kaç gün krize dayanabileceğimi denedim ama en fazla 2 gün dayanabilmiştim 3.güne gelemedende yatagıma bayılıp kalmıştım. İçmeyince krize giriyor düşük dozlu hap alınca da etkisini sadece bir kaç dakika görebiliyordum ve 20-30 dakika sonra tekrardan ellerim titremeye başlıyordu ve ben mecburen 2 güne bir hap almak zorunda kalıyordum..

3 senedir kullandıgım haptan son 1 haftadır nefret ediyordum çünkü ilk defa bu lanet şey yüzünden öleceğimi hissediyorum.

Devam edicek...

Vote vermeyi ve yorumlarınızı
unutmayın lütfenn

Ig: ua_eliff

Sağlıcakla kalın

Ayy bi cesaret yazdım ilk defa böyle birşey deniyorum.

Sevilir mi sevilmez mi bilmiyorum ama umarım severek okursunuz. :)

Her an devam etmekten vazgeçebilirim (kendime pek güvenmiyorum) bu size bağlı asklariiiimmm

♡..♡

Yangın +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin