9. BÖLÜM

73 51 22
                                    

"KAYBOLMAK İSTEMEZSİN KÜÇÜK"

Ellerim  üşüyordu ısıtan yoktu, her gün düşüyordum tutan yoktu, kalbim ağrıyordu ilacı veren yoktu,ruhum acıyordu iyileştiren hiç yoktu...

Sahi neredeydi bunları yapacak olan. Sanırım hiç olmayacak kişiyi arıyordum. Belki de hiç aramamalıydım.Ben sevilecek ya da sevilecek tipten değilim. Ben acıyla beslenen zavalının tekiydim,ne kimseyi severim ne de sevilirim.

Buydum ben işte acıyla beslenen zavallı bir kız. Her işin sonunda bir oyuncak gibi kırıp atılan taraftanım...

10 dakika içinde Melih denen o adam odaya bir elbise getirmişti. Aynı zamanda düzgün bir şekilde saçımı ve makyajını yapmamı söylemeyi de ihmal etmemişti.Elbise Yeşilin en koyu tonuydu sadeydi güzeldi.

ama bunu fark etmiştim galiba adamın yeşil rengine karşı garip bir takıntısı vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ama bunu fark etmiştim galiba adamın yeşil rengine karşı garip bir takıntısı vardı.
Çünkü her şey yeşildi. Az çok odada beyaz vardı ama elbiselerin de odanın çoğunluğu yeşildi ya açık renkte ya da Koyu renkte.
Gardorubun yarısında Elbiseler yeşildi. içinde siyah desen zar zor bir tane bulurdum.

Gözlerim aniden omuzlarıma kayınca Ağzım açık kaldı.Yok artık acaba görmüşler miydi?
Omuzunun üstündeki yaralar mübarek dekolte gibi ortadaydı. Ama hiç de belli etmemişlerdi Ben nasıl bir salaktım ya neden omzumu açıpa çıkaracak kıyafet giydim ki.

Tamam sakin olmalı. Hem belki görmemişlerdir

aptal nasıl görmesinler bildiğin apcaçık ortada.

Neyse tamam.

Keşke üstüne bir hırka almayı akıl etseydim Aklım başında değil ki beynimin içinde milyonlarca düşünce vardı.
Hemen elbiseyi elime aldım ya bunun da omuz kısmı açıksa o zaman yırtar çöpe atardım herhalde bu kadar basit olurdu.Ama omuz kısmında açık bir şey yoktu yara izni kapatabilirdi.

Dizimin hemen üstünde biten uzun kollu bir elbiseydi dediklerini yapıp elbiseyi giydim. Hatta bunca zaman yüzüme hiç yapmadım makyajıda  yaptım yapmayı hiç ama hiç beceremezdim ve yapmazdım da ama dediklerini yapmam gerekiyordu bunlara ilk önce güven vermeliydim. Artık planlarımı devreye sokma zamanı gelmiş Hatta geçiyordu.

Kural 1:düşmanına yakın ol.
Kural 2 :düşmanı düşmanına daha da yakın ol...

İntikamımı öyle bir alacaktım ki kendilerinden ve var oluşlarından şüphe edeceklerdi. Bunları düşününce keyfim yerine gelmişti hemen. Dalgalı olan saçlarımı da açık bıraktım. Saç konusunda biraz şanslıydım ki düzgün duruyorlardı.

Elim rasgele bir tane parfüm şişesine gittiğinde hiç koklamadan üstüme sıktım. Belki gideceğim yerde onun düşmanı Benim de bir sürü dostum vardır.illaki biri çıkacaktır yani çıkması gerekir. Gidince artık görürdüm.

RUHUM ACIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin