_ASLANIN EŞİDE ASLANDIR _
Bazen mutlu olan insanları çok kıskanırdım.Hep düşünürdüm mutlu olmayı nasıl becerdiklerini nasıl böyle güzel hayatı kazandıklarını onların böyle mutlu olmak için ne yaptıklarını çok merak ediyordum.
Ya da gerçekten Mutlular mıydı?
Peki ya ben mutlu muydum? Sanmam.
Ben mutluluk kelimesini bilmeyen her gün daha çok ölen biriydim. Mutlu olmak bana çok uzaktı. mutluluk kelimesini kimse bana yakıştırmazdı ve yakışmazdı. Ben baştan sona acıyla beslenendim bunu kimse değiştiremezdi de...
İçeriye doğru gittiğimizde yanımdaki vahşi yaratık duraksadı bana dönerek. "İçeride kimseyle konuşmayacaksın göz teması dahi kurmayacaksın soran da olursa bir hafta önce evlendik Ayrıca adın Açelya"
dedi tüm ciddiyetle "Tamam" dedim Sessizce "Ben Tamam falan anlamam Eğer Arkamdan bir iş çevirirsen gözümü dahi kırpmadan Seni vururum" diyerek tebessüm etti Allah'ım bu tescili katil, vahşi ayı, manyak. Ama yapar mıydı?Evet yapardı abimi öldürdüğü gibi beni de vururdu. "Vur sanki çok da umrumdaydı" Allah'ın belası beni korkutacağını sanıyor benim için ceza olduğunu düşünüyor Halbuki Bu benim en büyük ödülü olurdu. " Ehh Bana da vurduktan sonra arkandan ev sallamak kalır dimi"
neeğğ bunu sesli mi söylemiştim ben hayvan ya pardon burada hayvanlara hakaret etmiş oldum. Ayrıca bu hayvan olsa dünyada hayvansever kalmazdı. "Yanımda bir saniye bile ayrılmayacaksın gözüm üzerinde olacak ona göre davran sincap Hanım"
diyerek birlikte içeri girdik. İçerisi dışarı gibi değildi tam tersiydi dışarıdan ne kadar masum bir yer gibi görünse de İçerisi dışarının zıttıydı.
Fazlasıyla alkol ve sigara kokan bir yerdi. Bizi ilk karşılayan 40 larının ortasında resmen yüzünün yarısı yanmış pek de tekin olmayan bir adam. "Merhabalar Hoş geldiniz" dedi Hiç samimi olmayan bir sesle gözleri üstümde gezindikten sonra Ayaz'a dönüp "geleceğini hiç düşünmemiştim GERİLMEZ "bakışları tekrar bana döndüğünde yanımdaki vahşi ayı elimin içine etmişti. Şimdi Ayaz girilmez yavaş yavaş geriliyordu hee.Çünkü her an karşımdaki hortlağa dalabilirdi.
Ben de biraz acaba sinirlerini bozsa mıydım? Onu biraz sinirlendirebilirdim mesela, Onu dedirtebilirdim.,işlerini bozabilirdim buradan başlayabilirdim...
Gülümseyerek "Merhaba ben Açelya" dedim elimi uzatarak. O da elini tam uzatacakken yanımdaki vahşi katil o elini daha uzatmadan "Merhaba Sayan Efendi"
diyerek adamın elini sıktı havada kalan elimi indirerek adama baktım.Ayaz'a bakarak " Daha sonra tekrar görüşürüz" dedi biraz korkmuş gibiydi adam gittikten sonra hemen başımı önüme yedim ve hiçbir iş olmamış gibi "Hadi ne bekliyoruz " dedim O da kulağıma eğilerek "Ölmek için fazla gençsin diyeceğim ama sen ölüden daha ölüsün ve aptalsın"
Bu söz o kadar doğruydu ki ama nedense Bunu o sesli bir şekilde dile getirince harbiden ölüden daha ölü olduğumu şuan daha çok emin oldum. Salonun tam ortasına ilerleyip yanda bizim için ayrılmış masada oturduk.
Vahşi katil tam yanında oturuyordu. Etrafı biraz daha incelediğimde aslında o kadar da kötü bir yer olmadığına kanaat getirdim. İçindeki insanlar kötüydü aslında. Onlar kötü niyetli kim bilir belki Hepsi de yanımda ki katilden farksızdı. "Sana diyorum duymuyor musun seni bir KBB doktoruna götürmek lazım"
dedi. Soğuklukla "Ne diyorsun sen be" dedim O da "Sığır mısın kızım deminden beri bir şey içmek veya yemek ister misin diye soruyorum" Aslında açtım ve susuzdum " Hayır bir şey yemeyeceğim ama bir su isterim" dedim yemek yemeyecektim buraya güvenmiyordum Aslında suda içmeyecektim ama fazla gergindim Ayrıca çok da susamıştım hiçbir şey demeden önümüzden geçen garsonu durdurup yanına gitti.Aramızda bir adımlık mesafe vardı ama Garsona ne dediğini hiçbir şekilde duyamıyordum. Ne diyordu bu Alt tarafı su istedim neyse belki o bir şeyler istiyordu deyip ölüme döndüm. yanıma tekrar geldiğinde gelişiyle telefonun da çalmıştı. Arayanın kim olduğunu bile bakmadan "söyle... Size o depoyu yakın demedim mi"
dedi sinirle soluyarak "yarına geldiğimde o işi bitmiş olacak Melih Yoksa Siz orayı yakmadan ben hepinizi cayır cayır yakarım Anladın mı"diyerek telefonu kapattı Ne oldu da bu kadar sinirlendi bu. Şu an korkunç gözüküyordu. Tamam çok korkunç gözüküyordu. Boynundaki damarlar daha çok belirginleşince her an Birini öldürecek gibiydi. Kafasını kaldırıp " Bana öyle bakmaya kes Açelya " dedi korkunç bir sesle biri beni çekip alabilir miydi Buradan?
"nasıl bakıyorum ki" dedim korktuğumu belli etmeyerek " Bana korkarak bakma" Nasıl da anlamıştı zeki şey seni. Ama nasıl anladı kii çok da iyi korkmama numarası yapmıştım halbuki. Şuan anladım ki bu kesin uzaylı hayalet faladı. Vampire de çok benziyordu. "Ben korkmam ve korkmadım da neden korkayım ki" dedim ciddiyetle biraz yüzüme Baktıktan sonra " Bana biraz kendini anlatsana" dediği şeyle afalladım "benim hakkımda her şeyi biliyorsun sanıyordum" dedim gözlerimi kısarak "Evet biliyorum ama bir de senin ağzından duymak istiyorum"
dedi Allah'ım sen sabır ver ben şimdi neden durup dururken kendimi bir katili anlatıyordum ki Madem biliyorsun Ne gerek var yani Allah'ın belası Deniz ineği işte ne olacak. neden sana kendimi anlatıyorum"Daha seni doğru dürüst tanımıyorum bile en fazla 3 haftada Adını öğrendim" aynı ciddiyetle devam ederek "3 haftadır tanıdım Hiç sanmıyorum Açelya.Ama senin dediğin olsun"
dedi tebessüm ederek bu neyden bahsediyordu. Benim suyum nerede kaldı alt tarafı su getireceklerdi. Yanımızda doğru yaklaşan yüzünde 10 ton makyaj olan sarışın bir kız gelip sırıtarak "naber ayazcığım nasılsın" dedi cilveli olduğunu düşünen bir sesle. Hay senin Ayazcığın batsın. "İyidir Tara" dedi sıkıntılı bir çekerek.Tara denen kız benimle Göz göze gelince iğrenir bir bakış atıp Ayaz'a yöneldi. Bu kız bir bana üstten üstten bakarsa saçını başını yiyorlar ismini de tarak yapar nüfus cüzdanı öyle kaydettirirdim.
"Eğer yarın müsa-" daha cümlesini bitirmeden Ayaz onu durdurarak "şimdi gidebilirsin" kırıldığını belli eden bir sesle "tamam" deyip sessizce geldi yola doğru döndüğünde sırıtmadan edememiştim. Al sana ayazcığım. Öyle tıpış tıpış gidersin sarışın filli boya. "Ne oldu onun gitmesi Hoşuna mı gitti" diyerek güldü hemen suratımı düzelterek "Ne alaka ya Ben sadece.... of Neyse ne" diyerek önüme döndüm Evet onun gitmesinden mutlu olmuştum Ama asla O Vahşi ile alakası yoktu. Az önce gördüğümüz garson yanında bir sürü yemekle gelince kısa bi süre Ağzım açık kaldı. o gördüğümün hepsi gerçekten yemek mi yoksa ben Açlıktan yemek mi görüyordum.
"hepsi bitecek Açelya"
_15 dakika sonra_
('-'*)♪O kadar çok yemek yemiştim ki karnım tıka basa doluydu. "Ben 2 dakikalığına tuvalete gidebilir miyim" dedim sevecenlikle " Hemen 2 dakikan var 2 dakikayı aşarsan seni o tuvalete gömerim"
ona gözlerimi devirerek " Peki Lavabo nerede" dedim "koridorun sonunda solda orada bulursun" dedi buz sesiyle Öküz ya gerçekten tam da anguttu. lavaboya doğru ilerlediğimde birden sol taraftan yüzü yanmış Bizi ilk karşılayan adam, "Merhaba küçük hanım, az önce tanışma fırsatımız olmadı" elini uzatarak "Ben Armut" kendimi tutamayarak kahkahayı koparmıştım " Nee armut mu"
kendimi yine tutamayarak bunu söylemiştim. Böyle isim mi olurmuş ay şimdi buradan bir elma çıksa ne gülerim. " Garip olan nedir" dedi garip olan ne mi?
Dayı sanırım anan baban sana isim ararken fazla düşünmüş olmalı ki sonradan kafayı yiyince Armut koymuşlar kim kendi çocuğuna Armut ismini verebilir ki " Şeyy...yok Bir gariplik sadece ilk defa duydum isminizi çok güzelmiş"
Vallahi da billaha da külliyen yalandı. "Ama Surat ifadeniz öyle demiyor bayan" Bu Niye şimdi pis pis sırıtıyor "Ayaz Efendi de fazla zevkliymiş kiminle evleneceğini biliyor şerefsiz" ben şimdi bunun ağzına bir tükürürüm "laflarına dikkat et amca" amca kelimesine tükürürcesine söylemiştim eğer o bakışları bacaklarımda biraz daha gezinirse burayı kan gölüne çevirirdim. "eğer o pis gözlerini biraz daha çekmezsen ben gözlerini yerinden çıkartırım." dedim soğuklukla. Evet bunu yapardım ." Vay vay ikinci Ayaz tehditler, laflar falan filan Ne güzel"
dedi kahkaha atarak "Güçlü kadınlara bayılırım...benim olmaya ne dersin güzellim. "şimdi Benim sabrım taşmıştı kim gelirse durdurmazdı. Demek güçlü kadınlara bayılıyor musun hee ben sana göstericem adi pislik herif. Ben de gülerek ona yaklaşıp " Bir daha da önüne gelen hiç bir kadına benim ol demezsin"
O daha ne olduğunu anlamadan tekmemi bir güzel müsait yerine geçirdim "bir daha böyle bir laf kullanmazsın değil mi? " yumruğumu sıkıp suratına patlattıktan sonra Kafasını duvara vurunca İnşallah olmayan beyni patlar diye dua ediyordum. o armut kafan patlasın Armut Efendi. Şuan çok rahattım bu bana ısınma gibi şey olmuştu. Tekrar bir yumruk daha atacağım sırada biri yumruğumdan tutup "Aslanın eşi de aslandır"deyip gülümsedi.....
Beğendiniz miiii??? 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM ACIYOR
Fiction généraleİntikamıni almak için günden güne daha da acımasızlaşan Kendine her gün zarar veren... Bedenen şiddet görsede ruhen çöken bir kız... Ve ona deli gibi aşık olan adam... Afet Abisinin intikamını almak için yaşıyordu kendi içinde verdiği bir sözü tutm...