Sevgi değeri bilindiği sürece ne kadar yüce bir duygudur,ben bu zamana kadar ailem dışında kimseden sevgi görmedim, ailemden gördüğüm sevginin de kıymetini bilemedim,onların sevgisi bana yetmiyor sandım,bazen de o sevgiyi asıl benim hak etmediğimi düşündüm.
Ailem üzerime ne kadar düşerse ben de kendimi o kadar geri çektim,her beni korumaya çalıştıklarında, iyiliğimi düşündüklerinde,ben tam tersini hissedip onları düşmanım sandım.
Onlar benim iyi olmamı istedikçe ben kendimi onlara inat daha kötü yaptım,kim bilir belki de hayat beni bu yüzden sevmedi,aileme olan halimden,tavrımdan,yapmış olduğum hatalardan dolayı.
Karşıma hep bir engel çıktı hayat,ailem,cesaretsizliğim. Herkes'in prangalar vardır ya benimki de onlardı ve hayat o prangalardan kurtulmamam için elinden gelenin fazlasını yaptı.Kim bilir,belki de ben öyle hissetmek istedim?
Gözlerimi şiddetli bir baş ağrısı ile açtığımda ambulans'ın içindeydim.Hemşireler kazayı ve bizi konuşuyordu,zar zor anladığım birşey vardı, oda ailemin durumunun benden daha kötü olmasıydı.
Güçlükle"beni bırakın,ne olur onları kurtarın"dedim ama cevabımı dahi alamadan yeniden bilincim kapandı.
Gözlerimi yeniden açmamda ambulans'ta değil,hastahane odasında olduğumu fark ettim.Başım da bir bandaj ve kollarım da fazlası ile çizikler vardı, buraya gelmemizin üzerinden ne kadar süre geçmişti yada kazadan ne kadar süre sonra bulunmuştuk,aklımda sorular tek tek yerini alırken içeriye hemşire girdi,yüzünde ki gülümseme ile yanıma geldi.
"Kendini nasıl hissediyorsun bakalım,fazla ağrın var mı?"dediğinde bende ona elimden gelebildiğince tebessüm etmeye çalıştım.
" Şuanlık başım dışında fazla ağrıyan bir yerim yok" dedim.
Başını salladığın da bitmek üzere olan serumuma ilerledi, "en büyük darbeyi başına almışsın,vücudunda kesikler de var ama korkulacak birşey değil,hem zaten doktor bey bugün de tetkikleri yeniledi ve durumunun daha iyi olduğunu söyledi"dedi serumumu değiştirirken.
Duyduğum cümle ile kaşlarım çatıldı,doktor bey bugün de tetkiklerini yeniledi dedi,değil mi o?
"Kaç gündür buradayız,hem ailemin de bu hastahaneye gelmiş olması lazım,onların durumu nasıl? "dedim aklıma gelen soruyla.
Hemşirenin bu soruyu beklemediği kesindi gözlerini kaçırarak,verecek cevap aradı,ama benim sessizliğe tahammülüm yoktu.
"Cevap vermeyecek misiniz? Yoksa durumları çok mu kötü? " dediğimde gözlerim dolmuştu bile.
Daha fazla sorularıma dayanamayarak"kızım ilk önce bir sakin ol,üç gündür buradasın ve uyutuluyorsun,ailene gelecek olursak geldiklerinde çok fazla kan kaybetmişlerdi ve vücutlarında fazla hasar vardı,elimizden gelenin fazlasını yaptık ama"diyip sustu.
Artık daha fazlasına dayanacak tahammülüm kalmamıştı"aması ne?" diye sesimi yükselttim,bir hışımla.
Derin bir nefes alarak" aileni kaybettik kızım başımız sağ olsun"dedi üzgün bir sesle.
Neydi bu kamera şakası filan mı? "şakaysa hiç komik değil"dedim şaka olmasını ümit ederek.
"Keşke şaka olsaydı,emin ol bende öyle olsun isterdim ama değil güzel kızım" dediğinde kendimi delirmek üzere gibi hissediyordum.
"Hayır hayır hayır,bu gerçek olamaz,anneler babalar ölmez ki,çocuklarını bu acımasız hayatta yanlız bırakmazlar ki"dedim bir çocuk gibi,gözlerimdeki yaşlar artık firar ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER OYUNU
Teen Fictionİlk önce ailelerini kaybettiler ve bir anda kendilerini hayatın önünde diz çökmüş halde buldular.Yeri geldi kendilerini suçladılar yeri geldi başka ihtimallerde boğuldular.Oysa sorularının cevapları tam karşılarındaydı,birbirleriydi. Kaderlerinin...