DİŞİ KURT/Gerçek Ailem

•Görevden Dönme•

  Aile nedir.Sevgi nedir.Huzur nedir.Ben hepsini yaşadım.Ama timimi toprağa vermeden önce.Arkalarından sadece bir gözyaşı döktüm.Sonra dedim ki 'Vatan Sağolsun'.Şuan onlar en güzel yerdeler.Biliyorum birgün bende onların yanına gidicem.Bu yüzden o günü iple çekiyorum.

Şuan neredemiyim.Şuan bilerek kendimi esir aldırttım.Görevin bir parçası bu.Bu yüzden hiç birşey yapmıyorum.Kurtulsam şuan kurtulabilirim.İtler daha sıkı bağlamayı bilmiyorlar.

Kapı açıldı içeri Sazo girdi.Timini siktiğim sırıtıyordu.Bir anda bana bakıp kahkaha attı.Sırıtarak konuşmaya başladı."Ooo esker.Naber?Yada dur.'Ölüm'mü demeliyim yoksa."dedi düşük beyinli.Halbuki gözlerindeki korkuyu görüyordum.Tepkisizce"Lan gerizekalı.Daha doğru düzgün konuşamıyon.Bir de şuan beni esir aldığını falan mı sanıyon.Çı çı yazık."dedim sona doğru eğlenen bir tonla.

Yavaş yavaş gülümsemesi soldu ve adamlarına dönerek"Şunu guzel bir benzetin."dedi ve depodan çıktı.

Adamlar karşıma geçerek vurmaya başladı.Bende neredeyse hiç birşey hissetmiyordum.Çünkü her vurduklarında sinek ısırığını anımsatıyordu.Bunlardan daha fazlasını yaşamamıştım.Öyle hiçbirşey yapmadan duruyordum.

Bir saattir dövüyorlar ama sadece vücudumun her yeri kanıyor.Bir acı duygusu yok.Adamlar yorulmuş durumda.Bana hayretle bakıyorlar.İki kişi konuşmaya başladı."Lan heval buna heç birşey olmamiş."dedi nefes nefese.Bende sadece onlara öldürücü bakışlar atıyordum.Diğeri korku içinde bakarak"He heval.Heç birşey olmamış gibi duruyir."dedi o da diğer ki gibi nefes nefese.

Deponun kapısı açıldı ve içeri yine Soza girdi.Yine iğrenç sapsarı dişleriyle karşımda sırıtıyordu.Yanında biri daha vardı ve elinde bilgisayar tutuyordu.Soza konuşmaya başladı"Ooo.İye dövmuşsünez iye.Birazda ben eyleniyim."dedi kahkaha atarak.O bilgisayarla ilgilenirken içimden geçenleri söyledim. "Biliyormusunuz.Hazır şansınız varken beni şuanda öldürmelisiniz.Çünkü ölümünüz şuan benim ellerimden olucak."dedim ve güldüm.

Beni takmadan devam etti bilgisayarla ilgilenmeye.Şuanda ne yapacağını tahmin ediyordum.Düşündüğüm şeyi yaparsa operasyon başlamış demektir.

Beş dakikadır bilgisayarla uğraşıyordu ve kafasını kaldırarak"Sen iyi alışmışsın tek başina.Bak bakalım burda kimler varder."dedi ve bilgisayardan birilerini çaldırmaya başladı.Biliyordum böyle bişey yapacağını.Üstlerimi arıyacaktı.

Bilgisayarda üç kişi belirdi.Manevi babam Mehmet albay,Mustafa albay ve tuğgeneral vardı.Hemsi bana bakıyordu.Ne yapacağımı biliyorlardı.Soza iti konuşmaya başladı."Bak bakalım burda kimler vardir.
dedi ve sırıtmaya başladı.Yanıma geldi ve pis gülüşüyle"Hayde söyle bakalim bildiğin herşeyi."
dedi ve güldü.Kafamı öne eğerek güldüm ve yüzüne baktım dalga geçer bir tavırla.

Öylece bakıyordum ve konuşmaya başladım"Aa dur söyliyim hemen.Lan sen benimle taş-"bilgisayara baktım ve tekrar ona dönerek"Dalga mı geçiyorsun.Siktir git sanki söyleyince hemen vericem.Ha bu arada sen bu gidişle bok yoluna gidicen haberin olsun."dedim alayla.Sinirlendi ve yandaki masaya giderek bir demir aldı ve ısıtmaya başladı.

Beş dakka falan ısıtınca hemen yanıma geldi ve kulağıma eğilerek"İşte şimdi başliyır.'"
dedi ve sporcu atletiyle oldum için sıtıma sıcak olan demiri bastırdı.Tepkisizce sadece bilgisayara bakıyordum.Karnıma eğildi bu sefer güç vererek bastırdı.Kollarıma ve omuzlarımada bastırdı ve geri çekildi.Masaya giderek bir çakı aldı ve yüzümdeki yaralara yeni bir tane daha ekledi.Şakağımdan kaşıma kadar derin bir kesik çizdi.Arkama geçerek bir elimi tuttu ve derin bir kesik daha çizdi.Kollarıma ve bacaklarımada aynı şekilde.Yaralarım sadece sızlıyordu.Çenemi öyle bir sıkıyordum ki dişlerim kırılabilirdi..Bilgisayara doğru kafa salladığımda tuğgeneral de beni anlamış olucak ki o da kafa salladı.Soza tam masaya ilerliyorduki ona seslendim.