•Pusu•

2.2K 116 2
                                    

  Asena Kösedağ'dan:

Ah. Amına koyim kim bana sarılıyor. Ananı. Lan biri göğsümü elliyor. Ben neden gözlerimi açamıyom. Ananı sikiyim. Biri göğsümü deşiyor. Hass acaba organ mafyaları kalbimimi alıyor. Ağğğğ. Hass siktir. Ben dayanamıyom.

Bir anda gözlerimi açtım. Hass. Ben nerdeyim. Şuan beyaz tavana bakıyordum. Etrafıma baktığımda biyolar ve ailem burdaydı. Bir anda direk kalktım. Herkes endişelendi ve yanıma geldi. Sol tarafım acayip şekilde ağrıyordu. Herkese baktığımda biyoana ve Selin annem ağlıyordu. İkisi de ağlamaktan birşey bilmiyordu.

Babam bana endişeyle bakıyordu. Yanıma geldi ve koluma girdi. Sırtım biraz ağrısada sol tarafım da feci bir ağrı vardı. AMK ben daha iki gün önce hastanedeydim.

Babamın kolunu nazikçe çektim ve çantamın yanına gittim. Büyük ihtimalle Selin annem getirmişti. Herkes pür dikkat beni izliyordu. Onları takmadan giysi çıkardım ve lavaboya ilerledim. Biyoanam kolumu tuttu.

"Nereye. Daha yeni ameliyattan çıktın."dedi hala ağlarken. Yüzüne yaklaştım ve yanağını öptüm. Bence bu bir cevaptı. Donmuştu. Bunu fırsat bilerek direk odadaki lavaboya girdim. Rahat bir giysiydi. Direk giydim. Bütün yaralar belli oluyordu ama sıkıntı etmedim. Saçımı açık bıraktım ve lavabodan çıktım.

 Saçımı açık bıraktım ve lavabodan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Hırka ve kolyeler yok. Bu arada seçtiklerimi beğenmeyen kendi düşünebilir. Yani bunlar benim kendi beğendiklerim.)

Çıkar çıkmaz babam dibim bitti. Geçmeye çalıştığım da yine izin vermedi.

"Ne oldu baba."dedim sorgularcasına. Babam odaya bakış atıp bana dönüp. "Kızım çok açık ya daha kapalısı yok mu? Hem doktor falan gelir. Belki erkektir."dedi.

Bu haline güldüm. Yaklaştım ve yanağını öptüm. Umursamadan babamın arkasından geçtim. Bu sefer Selim dibim de bitti. "Yine ne oldu?"dedim sinirle. "Abla. Babam haklı. İstersen ben eve gidiyim sana daha kapalısını getiriyim."dedi.

Cidden bıkmıştım. Ensesine bir tane yapıştırdım ve sedyeye oturdu. Kapı açıldı ve içeri doktor girdi. Yüzüne baktığımda şaşırdım. Bu Erdemdi. Benim abim sayılırdı. Ayağa kaltım ve direk ona sarıldım.

Ayrıldığımda babam, Selim, biyobaba ve biyoabiler ve kardeş bana kıskançlıkla bakıyordu. Onları umursamadan Erdeme döndüm. Bana endişeyle bakıyordu.

Ben konuşmadan direk o konuştu. "Güzelim sen niye ayaktasın. Ameliyattan daha yeni çıktın."dedi. Güzelim kelimesiyle bütün erkekler kaşlarını çattı.

Biyobaba çatık kaşlarıyla Erdeme bakarak "Bu kim Asena."dedi sorgularcasına. Ben onun sorusunu görmezdem geldim.

Erdeme döndüm ve yanağına öpücük kondurdum.

Sende herkesi öpüyorsun ha. Odadakilere bak. Adama öldürecek gibi bakıyorlar.

Arasıra bu geliyordu. İç sesimi umursamadan ve konuştum.

"Doktor'um. Sen heralde beni özlemedin. Ben seni öptüm ama sen beni öpmedin."dedim sahte sinirle.

Güldü ve hemen yanağımı öptü. Belimi tuttu ve sedyeye doğru ilerletti. Oturttu. Yarama bakaçaktı büyük ihtimalle.

"Yarana bakıcam güzelim. Biraz giysini sıyır."dedi. Tam sıyırıyordum ki Efe ve Burak ayna anda konuşarak "BU KİM?!"dediler. Açıklama yapmam gerekiyordu ama onları ilgilendirmiyor. Babama döndüm ve konuştum. Ona açıklarım daha iyi.

"Babam bu Erdem abim. Onu nerden yanıyorsun dersen eskiden karargahta doktordu."dedim. Herkes rahatladı. Bunu derin nefes vermelerinden anladım.

Giysimi biraz sıyırdım. Biraz kanamıştı. Hemen pansuman yaptı. Sırtımdakide aynı şekildeydi. Ne kadar ısrar etse de hastaneden çıkabilmiştik. Ağrı biraz da olsa hafiflemiş ti.

2 Gün Sonra:

Bu iki günde beni hiç rahat bırakmadılar. En azından onlara görünmeden spor yapabilmiş tim. Bugün göreve gidecektim.  Onun için hemen karargaha gittim.  Ölüm olarak gidecektim.

Üniformamı giymiş Mehmet albayın odasına gidiyordum. Ulaştım ve kapıyı çaldım. 'Gir' komutunu duyduğumda girdim ve tekmil verdim.

Albayın odasından çıkmıştım. Görev hakkında konuşmuştuk. Maho diye bir adamı alıp kampını patlatacaktım. Odama gittim ve telefonumu elime aldım. Sevgi annemden 12 arama vardı. Evet annem çünkü bana gerçekten annelik yapıyordu.

Aradım ve açılmasını bekledim. Bir saat sonra göreve gidiyordum ve haber vereyim dedim.

Telefon açıldı. Annem konuşmadan ben konuştum. "Annem. Şimdi aile ordaysa telefonu hopörlere al. Pek zamanım yok. Hadi."dedim. Önce bı durdu sonra birkaç hışırtıdan sonra hopörlere aldığını anladım.

"Şimdi beni hiç bölmeden dinleyin. Bugün göreve gidiyorum. Ve belki hiç dönmeyebilirim. Sizinle kötü günler yaşadık ama yinede ailemi bulduğuma sevindim. Bana kötü davlandınız. Ama ben sizi gerçekten sevdim. Şimdi sizden helallik almak için aradım. Dediğim gibi şehit olabilirim kalabilirim. Hakkınızı helal edin."dedim.

İlkte ses çıkmadı. Hep bir ağızdan "HELAL OLSUN."dediler. Hoşçakal deyip telefonumu kapattım ve kasaya koydum. Tezcicat odasına gittim gerekli olucak kadar silah ve bomba aldım.

~~~

Şuan dağda bir yere kurulmuş bekliyordum. Hareketlilik yoktu. Biraz şüpelenmiştim.

4 saat kadar beklemiştim ama hareketlilik yoktu.  Cebimdeki telsizi aldım ve albaya seslendim.

"Komutanım. Hareketlilik yok. Bu biraz şüpheli. Ne yapayım."dedim. Albay "Asker. Bekle bakalım. Telsizle hep irtibatta ol."dedi. Tamam deyip beklemeye devam ettim.

Yarım saattir bekliyordum. Ama yok. Hiç kimse yoktu. Telsizi açar açmaz etrafımda araçlar toplandı. Kahretsin pusuya düşürüldüm.

Telsizi hemen aldım ve albaya konuştum. "Komutanım. Pusuya düşürüldüm."dedim. Ama biri arka dan silahın kabzasıyla bayılttı. Yere yığıldım. Son duyduğum şey ise Maho'nun pis kahkahasıydı.

*****

Hello. Yeni bölüm bu. Biraz sıkıcı ama iyiydi yine. Diğer bölüm final olabilir. Haberiniz olsun. Biliyorum erken. Diğer kitap daha iyi olucak. Diğer kitap asker kurgusu değil ama yine çok iyi olucak gibi duruyor. Final bölüm bugün gelir. Hadi bayy.❤️

DİŞİ KURT/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin