2. Bölüm

14 6 0
                                    

Asla! Size köle olacağıma ömür boyu tutsak hayatı yaşarım." Adam kafasını sinirden gülerek karşımda oturan kişiye çevirdi. O hiçbir tepki vermeden yalnızca bakıyordu. Adam kafasını tekrar bana çevirdi. "Bu kadar erken karar verme. Yapmanı istediğim şeyler burada kalmaktan emin ol çok daha kolay." Sözlerini bitirince gözlerimi gözlerimden çekmedi. Daha ne yapabilirlerdi ki? En fazla canımı alırlar. O da mühim değil. Ama diğer yanda da halam ve babam var. Onlara zarar gelmesini kesinlikle istemem.

Sesli bir şekilde dışarıya derin bir nefes verdim. Adamın gözleri hala gözlerimdeydi. Daha fazla gözlerine bakmak istemedim. Gözlerimi ilk başta sola sonra aşağıya çevirdim. "Ne istiyorsunuz?" Adam olduğu koltukta biraz kıpırdandı ve arkasına yaslandı. "Sana bir şey vereceğim. Onu babanın yastığının altına koyacaksın." Kaşlarım çatıldı. Başımı dikleştirdim. Bu nasıl bir istekti? Resmen benimle babamı tehtit edeceklerdi.  Babama ihanet edemezdim. Ayrıca bunlar benim babamla uğraşıyorlarsa kesin kötülüğü yol bilmiş olmalıydılar. Bir savcı ile uğraşmanın başka mantıklı açıklaması olamazdı.

Adam sağ kaşını kaldırdı. Bense kaşlarımı çattım. "Asla!" Adamın yüz ifadesi birden sertleşti. Evet diyeceğimi sanıyor olmalıydı. Kendileri gibi ucuz görmüşlerdi belli ki. "Yapmak için ne istiyorsun?" Sinirlerim iyice gerilmişti elim ayağım sinirden titriyordu. "Haysiyet sahibi olmanızı!" Benim sözüm üzerine ikisi de öflenmişti. Demin hiçbir mimiği oynamayan vicdansız şimdi sinirden dişlerini sıkıyordu. Onun kudurması bir yandan hoşuma gidiyordu. Diğer taraftan da korkutuyordu. Birden kafamda bir şimşek çaktı. Bunlar babamın canını yakmak için bana zarar vermişlerdi. Birden olduğum yerden ayağa fırladım. Daha fazla burada durmak istemiyordum. Ben tam kapıya yönelince onlarda ayağa kalktı. Adam arkamdan seslendi. "Hiçbir yere gidemezsin! Tercihini yaptın." Onlara doğru döndüm. "Gidersem ne yaparsınız?" Dişlerini sıkarak konuştu. "İzin vermem." Daha sonra sinirden deli olmak üzere olan vicdansız büyük adımlarla yanıma geldi. Birden kolumu tuttu. Bu sefer çok daha sıkı tutuyordu. Canımı yakıyordu. Kolumu elinden çekmeye çalışınca daha da sıkılaştırdı. Biraz biraz korkuyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Tam kapıya doğru yönelmişti ki adam seslendi. "Yiğit, Yağız ne istiyorsa uygula." Adamın sözüyle yanımdakinin adını öğrenmiştim. Ama Yağız kimdi? "Ne dediğinin farkında mısın baba? Abim insanı ipe götürür." Adam başını yukarı aşağı salladı. "Sen ne yapacağını bilirsin. Artık savaş başladı." Bu sefer başını olumlu anlamda sallayan yanımdaki oldu. Ne savaşından bahsediyordu bu adam? Babama karşı şu an savaş mı ilan etmişti? Buna sebep olan galiba benim.

Kapıyı açtı ve çıktık. Bu sefer önceki gibi peşinden sürüklemiyordu. Halbuki demin feci sinirlenmişti. Adımları oldukça yavaştı. Tabii boyu uzun olduğu için ben yine de hızlı yürümek zorunda kalıyordum. Çok düşünceli ve sakin duruyordu. Bu hali beni daha çok ürkütüyordu. Her an ne yapabileceği hiç belli değildi. Saman alevi gibi parlayabilirdi. Koridorda ilerliyorduk ama hiçbir tepki yoktu. Merdivenlerde biraz duraksadıktan sonra aşağı inmeye başladık. Arkasında sürünmediğim için canım yanmıyordu. Ama bunu düşünerek hareket ettiğini zannetmiyorum. Şu an kafasının içini okuyabilmeyi çok isterdim. Gerçi daha kendi kafamın içini kontrol edemiyorum. Yağız ismini duydum duyalı kafamda çınlıyor. Her gece kabusum olan o geceyle bir bağlantısı vardı. Birden düşününce hatırladım. Ama emin değildim. O gece bilincim kapanmadan önce bu ismi duymuşum gibi geliyordu. Diğer yandan da beynim uyduruyor gibiydi. Serbest olan sağ elimi başına koydum bir an. Refleks olarak yapmıştım. Tabii yanımdakinin dikkatini çekti. Duraksayıp bana baktı. "Ne oluyor?" Başımı hızlıca sağ sola "bir şey yok" manasında salladım. İnanmamış olacak ki bir iki saniye daha yüzüme baktı. Gözleri bazen çok keskin bakıyordu ama şu an o anlardan birinde değildik. Daha merhametli bakıyordu. Onu anlamak mümkün değildi. Gerçi daha adını biraz önce öğrenmiştim. Anlamam beklenemezdi.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin