Annemle babamın prangaları ruhuma zincir vurmuş olsa da kalbimdeki öfke ateşi hala parlıyordu. Göz göre göre bu cehennemde yok olmaktansa, cellat olup onları yakmayı tercih ederim.
Evet, kaçacaktım. Bana öğretilen her şeyi bir anda yok sayacaktım...
Merhaba biricik okurlarım, ben geldim. Nasılsınız ve neler yapıyorsunuz? Bu arada herkese iyi bayramlar diliyorum. Evet, uzun zaman oldu yine. Dediğim gibi bu aralar bu şekilde ilerleyecek. En azından ben düzene girene kadar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎲❤️🔥🎲
9.Bölüm: Aşk Tohumları
Faraz’la suyun altında tenimizdeğdiğinde, sanki kalbim göğsünden fırlayacakmış gibi çılgın atımlara boğuldu. Onun sıcak bakışları altında dokunduğu her yerim alev alev yanıyordu. Üzerime yağan soğuk suya rağmen...
Tek bir günde hayatımdaki tüm yasakları çiğnemiştim. Belki de hastaydım, ama her şeyi yaparken son derece bilinçliydim. Sadece gözlerimi yummuş, kendimi bilinmeyene teslim etmiştim.
Tuhaf bir şey vardı Faraz’da, daha önce hiç kimsede görmediğim bir şey. Adını koyamadığım, tarif edemediğim bir duygu... Bu bilinmeyen duygu, ruhuma adeta bir iksir gibi işliyordu. Ve sarhoş ediyordu beni. Üzerimdeki kederi yok ediyordu. Aldığım her nefese şükrediyordum.
Ve ikimizde sırılsıklam ıslanmış bir şekilde duştan çıktık. Faraz, bir an önce bana geri dönmek istercesine aşağı indi ve arabasından getirdiği temiz kıyafetleri uzattı.
“Sen burada üstünü değiştir, ben de banyoda değiştiririm,” dedi ve tekrar içeri girdi.
Duştan çıktığında onun verdiği eşofmanları hala giymemiş olduğumu gördü. “Merak etme, temizler,” dedi.
“Ondan değil,” diye fısıldadım. Sesim titriyordu, ruhumdaki fırtına kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyüktü.
Faraz gülümsedi. “Rahat ol. Benim biraz işim var, sana çorba getirmelerini de söyleyeceğim,” dedi.
“Hemen gelecek misin?” diye sordum. Çünkü nereye gideceğini merak ediyordum. Beni bırakıp gitmesin istiyordum. Hâlen iyi sayılmam.
“Yok. Ufak bir işim var,” diyerek odadan çıktı.
Rahatlamıştım.
O gittikten sonra, üstümü değiştirip kendimi yatağa attım. Kıyafetler içinde kaybolmuştum.
