Bölüm 21

257 11 6
                                    

Not: Sevgili okurlarım:) Hikayenin sonuna doğru yol alıyorum.. Ufak tefek bir şeyler daha olacak ama sonlara yaklaşıyoruz:) İnşallah beğenirsiniz bu bölümü:) Keyifli okumalar...


**

''Sen ne dedin peki?'' Abime ve anneme Ceyhun'un bana evlenme teklifi ettiğini anlatmıştım. Abim ile aralarının düzeldiğine inandığım için rahatlıkla söyleyivermiştim ama şimdi tedirgindim. Abim benimle konuşmak için yatmadan önce odama geldi.

''Tam olarak bir şey demedim. ''

'' Bana pek öyle gelmedi Hana?''

'' Abi ne diyebilirim? Onunla evlenmek istediğimi az çok tahmin ediyorsundur. Ama sizin izniniz olmadan kesin bir şey diyemem elbette.''

'' Bak kardeşim, sen benim tek kız kardeşimsin. Aradan yıllar geçtikten sonra bulduğum Hana'msın! Senin kılına zarar gelmesi benim dünyaları yakmam demektir. Ceyhun'un delikanlı, iyi bir çocuk olduğunu biliyorum ama evlilik demek kişinin kendisine bakmakla olmuyor; ailesi de çok önemli. Ve.. bildiğin gibi Ceyhun'un babası biraz değişik bir adam. Kendi ailesini düşünmeden işler yapan bir adam. Bilemiyorum...Seni o aileye gelin vermek.. Zor! Çok zor!'' Abim soluksuz konuşmuştu; dediklerinde haklıydı.

'' Abicim sen de benim için çok değerlisin ben seni ezip te bir şey yapamam ki... Hele böyle hassas bir mesele hakkında. Ama dediğin gibi ben ailesiyle evlenmiyorum ki Ceyhun ile evleniyorum yani müsaade ederseniz. Ailesiyle tanışırsınız zaten...'' Daha ne diyebilirdim bilmiyordum. Anneme ve abime düşünme süresi tanımalıydım. Benim kararım kesindi ama son söz ailemdeydi...

**


2 yıl sonra

Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor. Biz insanlar ise buna ayak uydurmaya çalışırken ya yaşlanıyoruz ya da göçüyoruz bu konduğumuz kervandan... 1 yıl içinde hayatımda çok büyük değişimler olmuştu ve hayatımın en hızlı; bir o kadar heyecanlı bir yılını geçirmiştim. İnşallah bundan sonra her şey daha da güzel olacaktı. Abim ve annem, Ceyhun ile evlenme talebimi ailesiyle tanışıktan sonra onayladı. Babasını hala gözünün tutmadığını söylese de abim ayrı evde yaşacağımızdan dolayı göz yumuyor. Ceyhun'un görev yeri Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne benim görev yerim ise Karşıyaka Çocuk Yuvası'ndaydı. İkimizin de Karşıyaka'da olması oradan ev tutmamızı gerektirdi. Bu da abimi rahatlattı. Buca'dan taşınmamızı istiyordu. Ceyhun geçen yıl 6 ay askerliğini yaptı ve 6 ay sevdiceğimi bekledim; Ceyhun'un bana evlenme teklifi etmesinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti ve artık kocadık. Acilen evlenmemiz gerekiyor. O 28 ben ise 26 yaşımdayım. Yaş geldi geçiyorrrr hanım. Geçenlerde komşumuz Cavidan teyze durdurdu beni 'Ne zaman evleniyorsun kızım' diye sorguya çekti. Bu teyzeler çok fena! Gerçi Cahit Sıtkı bile yaş 35 yolun yarısı eder diyor. O zaman yolu yarılamamıza pek bir şey kalmadı. Bir hafta sonra evleniyoruz. Tarih alındı, organizasyonlar yapıldı. Ama hala ortada ne benim gelinliğim ne de Ceyhun'un damatlığı var. Ama çeyizler çocukluğumuzdan başlanıyor hazırlanmaya... Ah bu pimpirikli anneler!

**

Alarmım çalıyor, ben zınk diye kalkıyorum yataktan. Zili erteleye erteleye saate kafayı yedirten ben anında uyanıyorum. Ee bugün gelinlik bakıcaz, bırakın da biraz heyecanlı olayım ehheheh. Arzu, Hazen, Cemre ve dayımın iki kızı da benimle geliyor. İki yıl önce Elmira bana gönül koymuştu ama sonra aramızdaki buzlar eridi. Düğün için ona da davetiye yolladım; geleceğini söyledi...

Saate baktığımda daha 7 olduğunu gördüm ama anca hallederdik işleri. Odamdan çıkıp yüzümü yıkadım ve dönerken mutfaktan harika kokular geldiğine şahit oldum. Direk kokunun geldiği yere doğru yol aldım. Ben hariç herkes uyanmıştı; annem, yengem, dayım, dayımın kızları ve oğlu... Demek ki sandığım kadar erken değilmiş vakit.

HANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin