Bölüm 2.

4.6K 184 10
                                    

Media; Ayperi Nur'un giydikleri ve dinlediği müzik.

Flashback;


Düşüncelerime daldığım sırada kapım hızla açıldı. İçeriye anne olacak kadın girdi ve iğrenc bir şeye bakar gibi bakıp " Hemen hazırlan hastaneye gidicez zavallı şey. Güzel şeyler giyin bizi rezil etme sakın. Dua edicemde bizim kızımız çıkma. Çabuk ol! " -diyerek arkasında şaşkın bir ben burakarak kapıyı vurup çıktı.


Şimdiki zaman;


Şimdi arabada hastaneye doğru gidiyorduk. Ne tepki vereceğimi bilmiyorum. Kafam karma karışık, anne cadısının söylediklerini düşünüyordum. Ne demek istemişdiki? Annem odadan çıktıktan bir kaç dakika sonra anca kendime gele bilmişdim. Hızlıca dolaptan rahat hemde şık bir şeyler bulup giyindim. Makyaj masamın üzerine geçip bakındım. Çok bir şey yoktu zaten. Makaj yapmayı pek sevmezdim, bazı özel günlerde anne cadısının zoruyla kullanırdım. Aynada kendime bakarken aileme hiç benzemediğimi düşündüm ben beyaz tenli siyah saçlı renkli gözlüyken onlarınki sarı saç ve kahverengiydi. Acaleyle çok düşünmeden tarakla düz uzun siyah saçlarımı tarayıb yukardan salaş bir topuz yaptım. Aşağıdan bana sesleniyorlardı, hızlıca aşağı indim ve yola çıktık. Hastaneye gitmemizin sebebini ne kadar merak etsem ve sormak istesemde cevap vermeyecekleri için vazgeçmişdim. Tüm yol annemlerin sırıtmalarıyla geçiyordu. Bende kulağımdaki müzikle başımı koltuğa yaslayıp dışarıyı seyrediyodum.


Araba durunca geldiğimizi anladım. Annemler önden ben arkadan hastaneye doğru yürüyorduk. Hastanenin adına bakınca Özel Korkmaz Hastanesi olduğunu gördüm. İçeriye girince babamı takip ettik danışmana gitmediyi için yolu biliyordu galiba. İçimde bir korku vardı. Her zamankinden garip bir hissti ama. Onlar asansöre yönelince benim merdivenlere yöneldiyimi görüp göz devirerek oda numarasını ve kaçıncı katta olduğunu söyleyip gittiler. Oldum olası küçük alanlardan nefret ederdim. Bana kilerde kaldığım günleri hatırlatıyorlardı.
Onlara yetişeyim diye biraz hızlandım ve tam zamanında onlarla birlikte varmışdım. Ama hızlı çıktığım için astımım tutmuşdu. Hızlıca yanımdan ayırmadığım sırt çantamdan astım ilacımı alıp kullandım ve geri yerine koydum. Bu sırada cadıgiller(annesi ve babası) göz devirerek önden gitmeye başladılar. Bir odanın önünde durunca babam olucak odun ve cadı karısı kapıyı çalmadan içeriye daldılar ve beni beklemeden kapıyı kapattılar. Bu hareketlerine göz devirip kapıyı çalarak içeri girdim. Odaya göz atmadan annemlerin yanında ki duvara yaslanarak durdum. Ben girince sessizlik olmuştu. Sessizliğin sebebini öğrenmek için başımı kaldırmamla her kesin bana şaşkın bakışlarını görmüşdüm. Hayırdır kardeş ne bakıyonuzz? Göz devireceğim sırada karşıdaki kadınla göz göze geldik. Bu defa şaşkın olan taraf bendim, kadınsa gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. Resmen kadının gençlik hali gibiydim. Saçlarımız, ten renklerimiz, yüz çizgilerimiz hatta çillerimiz bile tıpatıp aynıydı sadece gözlerimiz farklıydı. Benimkiler yeşil gibiyken onun gözleri sanki siyahtı. Uzun süre ona baktığımı fark ettim ve bakışlarımı yanındaki sert duran dev gibi adama çevirdim. Bu seferde ona şaşkın bir şekilde bakıyordum. Çünki nasıl saçlarım, yüz çizgilerim kadına benziyorsa, gözlerimde aynı adamın gözleriydi. Ne kadar sert görünmeye çalışsada gözlerindeki özlemi, şefkati, öfkeyi göre biliyordum. Onunlada bir süre bakıştıktan sonra utanarak yüzünü çeviren yine ben oldum ve birinin konuşmasını beklemeye başladım. Bu sırada bazı şeyler kafamda oturmaya başlamışdı. Bir süre sessizlikten sonra doktor konuşmaya başladı.


- " Öncelikle geldiyiniz için hepinize teşekkür ederim. Buraya ne için geldiyinizi az çok tahmin ediyorsunuzdur. Bu hastaneye yeni atandım ben ve geçmiş dosyaları incelerken bir karışıklığın olduğunu gördüm. Ve bu olayı aydınlığa çıkarmak için sizi buraya çağırdım. Göründüyü üzere de tahminlerim doğru. Yani Ayşin hanımın Ayperi hanıma olan benzerliği ortada ama yinede DNA testiyle resmileştirelim. Merak etmeyin belki 17 yılın telafisi olmaz ama o yıllarda ki hastane sahibi ve hemşireleri şikayetde buluna bilirsiniz." diyerek konuşmasını bitirdi. Doğruydu karşıdaki aileyle olan benzeliğim ortadaydı. Ama yine de içeriye giren hemşirelerle birlikte kan alma odasına girdik. İyneden azıcıkta olsa korkardım, gerçi ben her şeyden korkardım neyse. Karıştığım kız burda değildi, babamla o adam konuşurken duymuştum galiba yurt dışındaymış. Kan alma sırası bana gelince küçük adımlarla koltuğa doğru gidip oturdum ve gözlerimi sımsıkı kapattım. Ben kolumda iyne sızısı beklerken birden ellerimin tutulmasıyla gözlerimişaşkın bir şekilde sonuna kadar açtım. Odadaki adam şuan yanımda şefkatle bana bakarak ellerimi tutuyordu. Ben irkilip kendime gelinceye kadar hemşire işini bitirdi ve sonuçların 3 saat içinde çıkacağını söyleip gitti. Bende hızlıca toparlanarak kalktığım sıra başımın dönmesiyle biraz sendelendim. Adam kolumdan ve belimden tutarak kendime gelmemi bekledi. Kendime geldiğim sıra teşekkür anlamında kısacık gülümseyib kafetaryaya doğru gittim. 3 saati bol bol çikolatalı süt içip müzik dinleyerek geçirdim ve anne cadısından gelen mesajla odaya doğru yöneldim.


Doktordan başka sabahki her kes burdaydı. Bir kaç dakika sonra elinde zarfla doktor geldi ve söyledkleriyle gözlerimin kapanması eş zamanlı oldu.


.......



BÖLÜM SON!



Bu bölümü nasıl buldunuz? Doktor ne söyledi? Sizce gerçektende ay ışığının biolojik annesi Ayşin hanım mı?


Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum arkadaşlar🌹. Sağlıcakla kalın, kendinize iyi bakın canlar🤗. Sizi seviyorum🫶🏻.


Sessiz SuskunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin