BÖLÜM 9.

3.6K 148 9
                                    

Arkadaşlar 1000 kişiyi geçmişiz🥳. Görünce çok mutlu oldumm. Umarım severek okuyorsunuzdur🤗.
Yeni bölüme geçelim hadii🫶🏻

***********

Bu sırada ışıklar açıldı ve gelenlerin bir bana birde karşımdaki adama şaşkın bakışlarıyla karşı karşıya kaldım...

Önde Aykut beyi görünce o dev adama hiç bakmadan gelip karşısında durdum. Ve korkuyla titreyen ellerimi kaldırıp "Aykut bey ben kabusla uyanıp susayınca su içmek istedim ama sürahi bom boştu. Bende aşağı indim. Salondayken tıkırtı sesleri duydum ama önemsememiştim. Sürahiyi doldurup çıkacaktım ki, bahçeden gelen ışıklarla kapının önünde bu dev katil  hırsızı gördümm. O korkuncada elim ayağım boşaldı ve sürahi yere düşüp parçalandıı. Çok özür dilerim bennn " dedim korku ve panikle sürekli konuşarak. Aynı anda da dolu gözlerimden bir damla yaş yanaklarıma doğru düştü.

Ben sadece odaklanmış Aykut beyin vereceği tepkiyi beklerken Ayşin hanımın ağlamaklı sesiyle"Oğlumm" dediyini duydum.

Şaşkın bir şekilde oğlum dediği kişiye doğru döndüm. Benim dev katil kılıklı hırsız dediğim kişiye bakıp söylemişti.

Ne yani bu dev adam benim abimmiydi?

Ben az önce olanların etkisiyle korku dolu gözlerimi onun yüzüne çıkardım. Kaşlarını çatarak sert bir şekilde bakıyordu. Hemen gözlerimi başka tarafa çevirdim ve bu sefer diğerlerinin bana kaşları çatık baktıöını gördüm.

Bana niye böyle bakıyorlardı ki?

Biraz düşündükten sonra az önce yaptıklarım geldi aklıma. Hayır görmüş olamazlardı di mi. Off konuşamadığımı öyrenmişdi şimdi her kes.

Tekrardan Ayşin hanımın sesiyle kendime geldim "Oğlummm canım benim hoşgeldinn, çok özledimm. İyisin değil mi? Bir yerine bir şey oldu mu? Yaralanmadın değil mi? Şehidimiz yok değil mi? Herkes iyi? Ne zaman döndünüz görevdenn? Gelir gelmez beden haber ver... " diye sorularını sıraladığı sıra dev adam annesini kolları arasına aldı ve sert sesiyle "Bir dur annemm yine sıraladın soruları ard arda" diyerek kocaman sarıldı. Arkasından da diğerleri. Çok özlemiş olmalıydılar.

En sonda gözü bende takılı kaldı ve bir kaşını kaldırarak bana baktı sen kimsin der gibi. Aynı şekilde bende bir kaşımı kaldırarak ona bakmaya çalıştım. Çalıştım diyorum, çünkü yapamamıştım. Sürekli iki kaşımı da kaldırıyordum.

Kıkırtı sesiyle kaşımla cebelleşmeği bırakıb onlara yöneldim. Ayşin hanımlardan gelmişti ses. Aykut beyde sankii beni yiyecekmiş gibi aşkla bakıyordu bana.

Dev adamsa küçük bir şekilde gülümser gibi olmuşdu bu sırada yanağında olan gamzeyi göre bilmişdim kısa bir süreliğine de olsa.

Bu sıra da  şimdiye kadar nasıl farketmediğimi anlamadığım şeyle gözlerim sonu kadar açıldı.

Nasıl yaniiii??? Abimm askermiydii?

Bunu farketmemle gözlerimden kalp çıkacak şekilde tatlı tatlı bakmıştım onaa.

Bu halimle dışardan nasıl gözüküyordum bilmiyordum, umursamıyordum da.

Askerlere çok büyük zaafım vardıı.
Uniformalarına, yaptıkları görevlere, yaz kış demeden dağ başında zorluklarla yüzleşmelerinee çok büyük saygım vardı.

Şimdi de karşımda bir asker duruyordu ve bu kendi öz abimdi.

Ayşin hanım bizi tanıştırmayı unutmuş gibi "Ahh ben sizi tanıştırmayı unutdumm. Bak kızım bu en büyük abin Alparslan askerde yüzbaşı kendisi. Oğlum sen gittikten sonra burda da olaylar karıştı"lafını Ayaz kesti "Hayır annecim yanlışın var olaylar değil çocuklar" dedi yüzündeki alaylı gülümsemeyle.

Sessiz SuskunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin