*_CHUUYA_*
Yanımda bitkileri kontrol eden bir veletle okula döndüğümde saat gece birdi. Kahvaltıdan sonra Atsushi, Poe ve Ranpo derse gitmiş biz mezun olup burada çalışanlar; Tecc, Jouno ve ben görevlerimize gitmiştik(Fyodor'un izin günüydü. Şanslı piç tüm gün yattı muhtemelen). Aslında hepimiz yaklaşık aynı yaşlardaydık ama henüz mezun olmayanlar okula bizden daha geç gelmişti.
Çocuğu müdüre teslim ettikten sonra yorgun bir şekilde odama girdim. Yatmak için sabırsızlanıyordum ama daha yapmam gereken bir sürü evrak işi vardı.
O sırada gruba bir sürü mesaj geldiğini gördüm. Önemli bir şey olduğunu düşünüp girdim:
—SİKİKPALYAÇO
Hey çocuklar
Çabuk bakın
—KAPLAN
Noldu Niko
—SİKİKPALYAÇO
Daha büyükmüş
—ÇILGINDOKTORKARI
Ne daha büyükmüş
—SİKİKPALYAÇO
...
—PSİKOPATECC
Uzatma aq ne büyükmüş
—ZEKİVELET
Ya ben bi şey tahmin ediyorumda nys
—KÖR(ŞÜPHELİ)
Ay hadi merak ettim
*SİKİKPALYAÇO ADLI KİŞİ FARE KİŞİSİNİ GRUPTANÇIKARDI*
—EMO
Onu niye gruptan attın
—SİKİKPALYAÇO
Onun hakkındaydı da söyliyim geri alcam
—KAPLAN
Hadi söyle artık
—SİKİKPALYAÇO
Fyodor'unki. Daha büyükmüş
—EMO
Ne
—KAPLAN
Hı?
—KÖR(ŞÜPHELİ)
Ne diyon amk
—PSİKOPATECC
Sikimi
—ZEKİ VELET
Biliyodum
—SİKİKPALYAÇO
Abi siki nası benimkinden büyük olabilir ya
—KAPLAN
Bunu nerden bildiğini sormucam
—EMO
Bi de ölçtünüz mi aq
—ÇILGINDOKTORKARI
İki santimi kesiyim istersen
—SİKİKPALYAÇO
Olabilir aslında mantıklı
—KÖR(ŞÜPHELİ)
Amk engellileri
*ZEKİVELET kişisi FARE'yi gruba
geri ekledi*
—FARE
Niye attınız beni aq
—PSİKOPATECC
Sikmeseydin
—FARE
Ne
—ÇILGINDOKTORKARI
Sikini kesmekten bahsederken gruptamı tutsaydık seni
—FARE
Ne diyonuz aw
—EMO
Yatın uyuyun artık aw
—FARE
Neden bahsediyosunuz lan
SİKİKPALYAÇO kişisi gördü✅
ZEKİVELET kişisi gördü✅
ÇILGINDOKTORKARI kişisi gördü✅
PSİKOPATECC kişisi gördü✅
KAPLAN kişisi gördü✅
EMO kişisi gördü✅
KÖR(ŞÜPHELİ) kişisi gördü✅
"Ben sizin ta ********ınızı ********* edeyim ****** ******* çocuğu *******lar"
Telefonu yatağa atıp masanın başına otururken aynada kendimi gördüm. "Ah... Mahvolmuşum amınakoyayım" Göz altlarım mos mor olmuş, dudaklarım kurumuştu. Yüzümün rengi sanki ölüymüşüm gibi bembeyazdı ve damarlarım gözüküyordu. Son bir kaç haftadır kahvaltı dışında çoğu öğünü atladığım için çok kilo vermiştim. Dağınık saçlarımda eklenince iyice ölüye benzemiştim. Bunun asıl nedeni ize Dazai'nin işlerinide yapmamdı. O, hiç bir şey demeden, gidince müdür bana yeni bir partner vermeyi önermişti ama reddetmiştim. Neden bilmiyorum ama yerine başka birini istememiştim.
Düşüncelerimden sıyrılıp çalışmaya başladım. Yazı yazmaya devam ederken başım dönmeye başladı. "Noluyo anasını". Saat sabah 4.30 falandı. "Benim hiç uyumadığım günler oldu." dedim çok havalıymışım gibi bir egoyla. "Bunlar ne k-" Sözümü burnumdan damlayan kan damlaları bölmüştü.
Banyoya koşup burnumu kapattım. Odaya geri döndüğümde başım daha fazla dönüyordu. Düşmemeye çalışarak yatağa oturdum. Sonrasını tam hatırlamıyorum. Bir kaç ses duyduğumu ve bayılmadan önce "Bir cinler kalmıştı zaten anasınısatayım" demiştim. Bölük bölçük hatırladıklarım ise birinin ceketimi ve ayakkabımı çıkarttığı, daha sonra sanki kırılacak eşyaymışım gibi narin hareketlerle beni yatağa yatırıp üstümü örttüğüydü.
———————
Sabah kahvaltımı ettikten sonra sik konusu malum masada açılmadığı için Niko'yu ufak bir sorguya çekmiştik:
"Ah o konu mu? Göz kararı işte"
"Olay o mu sence orosbuçocu"
"Yanii... Tepkine bakarsak değil"
Ağzına bi' tane çakmamak için tüm irademi kullandığımı gören Atsushi konuşmayı devam ettirdi:
"Chuuya Fyodor ile n'aptığınızı soruyor"
"Yani diyorki sevgilimi oldunuz sikiştiniz mi ne bok yediniz işte" diye söze karıştı Tecc. Bu herif az manyak da iyi konuşuyor.
"Haa anladımm" dedi Niko "Sevgili olduk. Sonra bende sikinin boyutunu merak ettiğimi söyledim"
Herkes şok içinde Niko'ya baktı.
"ÖYLE DENİR Mİ AMK PİÇİ"
—————————
Dövme/Sövme karışık bir seanstan sonra Niko ile Fyodor'u tebrik ettim.
Bir kaç dosya ararken okulda profesör olan Mori-san ile karşılaştım:
"Merhaba Mori-san"
"Ah, merhaba Chuuya-kun. Seni görmek çok hoş. Müdür Fukuzawa seni arıyordu"
"Öyle mi?" Acaba bir şey mi oldu diye düşünerek müdürün odasına doğru yürümeye başladım.
Kapıyı tıklatıp içeri girdim. "Fukuzawa-sensei, beni çağırmışsını-" sözüme devam edememiştim. Karşımda duran kahverengi saçlı adama bakakaldım. "Chuuya-kun, gelmişsin" dedi Fukuzawa. "Osamu Dazai, geri döndü.
