11. Bölüm

130 19 19
                                    

CHUUYADAN
Mike ve diğerleri lavabodan çıkınca durup soluklandım. Her ne kadar hiç bir şey olmamış gibi havalı davransamda, ki bu benim uzmanlık alanım, ilkokulumdan birilerinin burada olduğunu bilmek beni geriyordu.

Elimi saçıma geçirip yüzüme bir su çarptım. Ana salona dönmek için kapıya baktığımda beni izleyen kişiyi görünce irkildim.
"Hey Dazai, niye öyle bakıyorsun?"
Dazai sırıttı ve elini "hiiç" manasında salladı.
"Sadece o çocukları ananın hayrına korkutup kaçırmadığından emin olmak istemiştim."

Sinirle önüme düşen saça üfleyip geriye ittirdim. Bu herif ne sanıyor beni canavar falan mı? "Yok gerzek. Sadece bana bulaşmamaları için bir uyarıydı."
Dazai yanıma yaklaştı ve beni incelemeye başladı. Ne yapıyor bu piç?
—Hmm, sana bir şey olmamış gibi. Kendini korumuşsun.
—Zorbalık sadece fiziksel mi olur sence mal?!

Dazai duraksayıp bana döndü ve yüzüme doğru eğildi. Çok yakışı- Hayır tamam bu kadarcık şeyle etkilenmem. "Sana ne hakkında zorbalık yapabilirler ki?~ Üzülmedin, değil mi?" Parmaklarını saçımın arasına sokup oynamaya başladı. BU KADARCIK ŞEYLE ETKİLENİRİM. "Çek ellerini be, manyak!!" Dazai onu ittirince gülemeye başladı. "Sadece ufak bir temastı canım... Yoksa... Utandın mı sen??"

Sorusu ile duraksayıp tuvalet kapılarını incelermiş gibi yaparak cevap verdim. "N-ne? H-hayır tabii ki de!"
—HAHAAHAHAH! Çok tatlısın, Chuu
—Hayır değilim!
BU HERİF BENİ ÖLDÜRECEK.
Dazai bir süre daha güldükten sonra (Onu camdan atıp atmamak arasında kaldığım gergin dakikalardı) ciddileşip bana baktı. "Eee, sana ne dediler?"

Niye bu kadar bilmek istiyor ki? Hem zaten öğrenmemiş miydi? Yosano-san bana söylemişti. Her şeyi öğrendiğini. Yine de merak etmesi normal herhalde. Ne söylediklerini düşünmek beni rahatsız etmişti. Ama yinede söze başladım:
"Ben ilkokulun bir kısmını Fransa'da okudum. Onlarda benimle aynı okula gitmişler. Ve şey, ilkokulda çok popüler sayılmazdım. Bilirsin, hakkımda dedikodular ve lakaplar vardı. Şey gibi... "Babasının eskortu". Yani anlayacağın, ilkokulda babamın beni taciz ettiği biliniyordu. Anlaşılan o kişilerde ilkokuldaki gibi zorbalığa devam etmenin hoş olacağını düşündüler."

Bunları sesli söylemek beni germiş ve stres etmişti. Ellerimle oynamaya başladım. Kafamı kaldırmak istemiyordum. Dazai zaten biliyordu ama ona karşı sesli dile getirmek beni rahatsız etmişti.

Uzanıp ellerimi tuttuğunda şaşırdım. Sonra beni kendine çekip sarıldı. N'olduğunu anlayamamıştım. Saçımı okşuyordu. İlk önce onu ittirmek istedim. Ama sonra rahatlamaya başladım. Sıcaklığı ve kokusu beni rahatlatıyordu. Kafamı göğsüne daha da gömdüm. Bir süre sonra hissettiğim rahatlıkla gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı. Takmadığımı düşünmüştüm, anlaşılan yanılmışım. O ağlayan beni sarıp okşarken, kokusunu içime çektim.

Sahi, bu onun kollarında hiç rahatsız olmadan kaçıncı ağlayışımdı?

————————
NİKOLAİ'DEN
     Chuuya lavabodan dönmeyince arkasından giden Dazai'ye kaçamak bir bakış atıp masaya döndüm. Jouno ve Tecc dans ediyor, Yosano kendisini yavşayan birine haddini bildiriyor, Atsushi millete bulaşan Aku'yu durduruyor, Ranpo ve Poe kendi halinde takılıyordu.

Ve ben burada oturmuş, herkes partneri ile bir şeyler yaparken kitap okuyan Fedya'yı izliyorum. Gerçekten mi ya?!

"Hey Fedya, öylece oturmaya devam mı edeceğiz?"
Fyodor kitabından başını kaldırıp bana baktı. —Ne demek istiyorsun?
—Ne demek "Ne demek istiyorsun?"! Anti-romantik misin sen? Dans falan edelim diyorum.

Fyodor gülümsedi. Bilerek yapıyor ya! Benim canımın sıkılacağından haberi vardı zaten, yemin ediyorum ona dans teklif edeyim diye yapıyor!

İç çekip ayağa kalkacakken yanıma hoş görünümlü bir çocuk yaklaştı. "Eğer tekseniz, sizinle dans edebilir miyim bayım?" Aniden teklif mi? Vaay! Doğrusu normalde düşünmeden reddederim çünkü Fyodor'u tercih ederim. Sonuçta aşık olduğun adamla dans etmek bin kat daha iyi değil mi? Ama şuan Fedya'ya acayip sinir oldum. Vereceği tepkiyi merak ediyorum~

—Hmm, neden olması-
—Hayır, tek değil ve benimle dans edecek
Hafif şaşırmış şekilde elimi tutan Fyo'ya döndüm.
"A-ah, anladım. Ben gideyim o zaman."
Uzakalaşan çocuğu baktım ve sırıtarak Fyodor'un boynuna sarıldım. "Kıskandın mı sen?~" Fyodor bıkkın bir şekilde gözlerini kaçırdı. "Belki biraz."

Mutlu bir şekilde yüzünü bana döndürdüm ve ona ufak bir öpücük verdim.

"Seni seviyorum, Fedya~"

——/—-/——/————/
Son zamanlarda angst sonların ne kadar etkileyici olduğunu farkettim. Acaba bir itlik yapıp birilerini mi öldürsem diye düşünüyorum :D

|| Soukoku || Karisu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin