4- "Potansiyel"

324 18 1
                                    

Karşıdaki bir noktaya odaklanmayı sürdürüyordum. Artık alevler ve çıkardığı duman görüş açımı minimuma çekse dahi o tarafa bakmaya devam ediyordum. Kız hala orada duruyordu. Bir yandan çevredeki insanlar itfaiye gelmeden müdahale etmeye çalışıyorlardı.

"Arda , bir baksana." Sonunda Arda'ya seslenmiştim. Birkaç adım ötemde duruyordu. Ona seslenmem ile birlikte bana döndü. Onun yanına yanaştım ve daha deminden beri baktığım yeri gösterdim. "Şurada bir kız var , yangının başında." Gösterdiğim yere bakmış , kızı o da görmüştü. Onun bakmasıyla eş zamanlı olarak gittikçe yakınlaşan itfaiyenin siren sesleri geldiğinde , kız bakışlarını yukarı kaldırmıştı sonunda.

İtfaiyenin gelişi onu hareketlendirmeye yetmiş , koşar adım uzaklaşmıştı alevlerden. "Peşinden gidelim." Arda'yı harekete geçirmeye yeten cümlemin ardından koşmaya başladık. Beni sorgulamadan , benimle birlikte koşuyordu. Alevlerden dolayı geçilmez olan bu sokaktan dolayı bir sonraki araya kadar gitmiş , ardından az önce kızın gittiği yan sokağa geçebilmiştik.

Koşmayı bırakmış onu sokakta görmeye çalışırken bulmamız çok uzun sürmedi. Anlaşılan kaçmak için çok bir çaba sarfetmiyordu. Bir tane duvarın dibine oturmuştu. Gözleri kapalı bir şekilde durmuş , kafasını duvara yaslamıştı. Yan sokaktaki yangının o panik sesi gitgide azalırken , birkaç mekandan gelen müzik sesleri dışında ortalık sakin gözüküyordu. Az önceki kaosun en büyük şüphelisi olan bu kız , buna rağmen tüm sakinliğiyle sokakta oturuyordu.

Ona doğru yürümeye başladık. Yanına vardığımızda ayak seslerimizi duymuş olacak ki biz konuşmadan gözlerini açtı. "Merhaba?" dedi gülerek. "Az önce kaçtın." dedim elimle yangının olduğu tarafı göstererek. "Yakalandım sanırım." dedi tekrardan gülerek. Artık sarhoş olduğundan şüphelenmeye başlamıştım. Arda ile birbirimize baktık. Adeta içinde bulunduğumuz durumun ne denli saçma bir halde olduğunu birbirimize bakışlarımızla söylüyor gibiydik.

Kız duvara tutunarak ayağa kalktı , kalkar kalkmaz da sendeledi . Sarhoş olduğuna emin olmuştuk.

Arda ani bir refleksle onu tuttu. "Ne yapacağız?" , "Bilmiyorum." diye cevap verdim. Ayakta duramayacak kadar sarhoş olan bu kıza sorular sorup düzgün cevaplar almak şu an için pek beklenemezdi. Arda'nın onu tutmasıyla birlikte adeta ayakta uyur gibiydi. "Eve götürelim diyeceğim ama...." Acele edip onun hakkında bir hüküm vermek istemiyordum. İlk bakışta aklıma gelen şey bu alevleri onun , gücüyle çıkartmış olduğu ihtimaliydi. Her ne kadar bunun güçlü bir ihtimal olduğuna neredeyse emin olsam da , yangından dolayı dışarı çıkmadan hemen önce gücü olan bir başkasıyla yaşadığım diyalog acele etmemi engelliyordu.

Arda'ya sunduğum fikir sonucunda ikimiz de onu tutmuş , eve götürüyorduk. Yürümeye devam ettikçe iyice kendini bize bırakıyordu. Eve doğru iyice yaklaştığımızda bir kolunu omzuma atmış vaziyetteydim.

Eve vardığımızda yarı uyanık halde olan kızı en yakın odaya yatırmıştık. Benim kaldığım odaya.

Salona geçip kendimi koltuğa bıraktım. Olaylı geçen günün ardından yorgun düşmüştüm. Emir ile aramızda geçen konuşmayı yeni bitirmişken ortaya çıkan başka bir olay Arda'ya olan biteni anlatmamı engellemişti. "Evet , dinliyorum." diyerek karşıdaki koltuğa oturduğunda derin bir nefes aldım. "Ne konuştunuz Emir ile?"

"Düşmanlarımız diye bir liste yapmak istersen onu da bu listeye rahatlıkla yazabilirsin." Kaşlarını çatarak bana baktı. Kafamı yasladığım koltuk başlığından kaldırıp dik otururken , her şeyi ona tek tek anlatmaya başladım. Kafamda böyle hayal etmemiştim. Her ne kadar küçükken sadece gördüğüm bir çocuk olarak aklımda var olsa da , bunun üzerinden onunla güzel bir iletişim kurabileceğimi düşünmüştüm. Tamamen yanılmışım. Sahip olduğu gücün fazlasıyla farkında olup , her istediğini ne olursa olsun sadece kendi çıkarı için yapabilecek biriydi. Verdiği izlenim tamamen böyleydi.

ARAZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin