Ayağıma gelen topu Zaniyoloya attım. Ortaya geçip yorulmak istediğim şeylerden değil çünkü. Sabah sabah daha kargalar bokunu yememişken biz sahaya gelmiştik.Hiç bir şekilde yorulmak bilmeyen Torreiera Yunusun yarı yoldaki topunu alıp Mertese attı. Torreiera biraz dalga geçtikten sonra hızla sağıma geçti.
"Morali neden bozuk?"
"Ceza aldık birazcık"
"Neden!"ayağımdaki topu tekrar kendimden uzaklaştırdım.
"Sonra anlatayım yoksa topu kaç-AĞĞĞĞĞ"Yunusun benden aldığı topla birlikte ortaya bağırıp Torreieranın omzuna bir tane geçirdim. O da bana gülmekle meşguldü.
Ortaya geçip hareket halindeki topa baktım. Gomisin enerjiksiz olan hali ortaya geçmem ile yerine gelmiş ikide bir ismimi söyleyip topla akrobatik hareketler deniyordu. Bu haline gülüp bakışlarımı topa indirdim. Tam topa hareket edecekken Okan hocanın beni çağırması ile bir kahkaha attım. Oradaki herkese kapak yapıp koşarak uzaklaştım. Şimdi taş kağıt makas yapıp yeni kurbanı seçeceklerdir.
Okan hocanın yanına gittim bana oturmamı söyleyince Erden abi ile arasına oturdum.
"Kerem Fenerbahçe klübü ve yönetim kurulun düzenledikleri partiye davet edildik. Takımın üçüncü kaptanı olarak seninde gitmen gerektiğine karar verdik"
"Muslera ve Gomis gitse olmaz mı?"
"Yanlarında mutlaka bir Türk gönderecektik biz yönetim kurulu gidemeyeceğiz malesef bu yüzden bu görev senindir"Erden abinin itiraz istemeyen sesine mutsuzca kafamı salladım.
"Akşam 8 de ******* ol .Ama bu cezanı çekmeyeceğin anlamına gelmiyor cezanı çektikten sonra git.hazırlan" oflayarak arkadaşların yanına geçtim.
"Kerem ortaya hadi!" Abdulkerim ortadan çıkıp beni ortaya attı. Oflayarak topu tutmaya çalışıyordum. Ama top beklediğimden hızlı hareket ediyordu. En sonunda çimenlerin üstünden kayıp Zaniolo'nun ayağındaki topu aldım.
Yaklaşık bir saat sonra antreman bitmiş herkes soyunma odasına geçti. Bilin bakim kimler gitmedi. Doğru Barış ve Yunusun hatasını zavallı ben ve Nelsson çekiyorduk.
"Evet gençler aralıksız bir saat bu sahada koşacaksınız hadi başlayın"
Cidden bu çok fazlaydı. Nelsson Barıştan uzaklaşıp trip atarak koşmaya başladı. Baya bir sinirlenmişti Barışa.Yunusta kolumdan tutup birlikte koşmaya başladık. Akşama sağ çıkarım inşallah.
15 tur koştuktan sonra direktör bizi durdurup eve gidebileceğimizi söyledi. Hızla kendimi bulunduğum yere attım. Yürüyecek halim yoktu. Bırak yürümeyi ayakta zor duracak kıvama geldim. Hiç bir şekilde durmamış bizi belli bir hızda koşuşturdu.
Nelsson,Barış ve Yunusta benimle aynı durumdaydı tek fark onların birazdan dinlenecek olması.Zorla ayağa kalkıp soyunma odasına gittim. Eve gitsem iyi olur daha duş almam gerekiyordu ve 2 saaten az sürem kalmıştı.
"Görüşürüz Nelsson" el sallayıp arkama bakmadan yürüdüm. Tabii ki diğer iki öküze trip atacaktım. Akılları başlarına gelsin.
Soyunma odasında ki çantamı alıp arabama bindim. Sürecek mecalim kalmadığı halde ağrıyan bacaklarıma rağmen eve doğru sürdüm. Bir kaç kere kaza yapma eşiğine geldiğim halde kendimi toparlayıp sürmeye devam ettim. Aşırı yorgundum.
Evin bağajına arabayı park edip eve geçtim. Hiç vakit kaybetmeden banyoya girip kendimi soğuk suyun altına attım. Küvete girsem çıkamayacağım için hızla ayakta duşumu alıp çıktım. Bornozumun önünü kapatım hangi takımı giysem diye dolabıma bakındım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hello babby*
Fanfictionİcardi ve Kerem farklı takımlarda aşkı bulmuş iki genç. Fenerbahçeli İcardi, Galatasaraylı Kerem. "Yine ben kazandım" "kes sesini"