Telefonun sesi ile gözlerimi araladım. Sabah sabah kim arıyor lan. Belimi sıkıca saran kollar ile tekrar yumulan gözlerimi açıp doğruldum.
O dün burada kalmıştı!! Heyecanla ilk ne yapacağımı şaşırdım. Ellerinden tutup üstümden yavaşça alıp onun belinin üstüne koydum. Sabahtan beri zırlayan telefonumun susması ile ayağa kalktım.
Dün bana çok destek olmuştu. İyi bir kahvaltıyı hakkediyordu. Üstüme ince uzun hırkayı geçirip terliklerimi taktım. Odadan çıkıp mutfağa geçtim.
Peynir,zeytin ve reçeli masanın üstüne koyup ne yapmam gerektiğini düşündüm. Uzun zamandır kahvaltı hazırlamadığım için bilmiyordum. En iyisi bir yumurta pişirmek. Buzdolabını açıp iki yumurta aldım. Tavaya döktüğüm yağın içine boşaltıp ocağın üstüne koydum. Üç ekmek alıp kızarttım. Yumurta biraz çok azıcık yansada boşverip masaya koydum. Sabahları süt içmeyi sevdiğim için iki bardak süt ısıtıp üst kata çıktım.
Hala uyuyan İcardiye bakıp yanına yaklaştım. Sağ elimle yavaşça kolunu sarstım.
"İcardi hadi uyan"
Sağ bileğimin çekilmesi ile kendimi İcardinin üstünde buldum.
"İca-"
"Günaydın kerem"bileğimdeki eli yavaşça belime gitmiş ve sıkıca tutmuştu.
"Erken uyanmışsın"
"B-ben evet-"kafamı sallayıp hızla ellerinden kurtulup yataktan kalktım.
"Kahvaltı hazır hadi"arkama bile bakmadan odadan dışarı attım kendimi. Elim kalbime giderken derin bir nefes aldım. Neler oluyor bana.
•••
Sandalyede oturmuş hala İcardiyi bekliyordum. Hayır aç falan değildim ama onun için hazırladığım omlet buz gibi olmuştu. Kapıda gözüken beden ile ellerimi çiçek yapıp konuştum.
"Biraz daha gelmeseydin. Yaptığım kahvaltı buz gibi oldu da"
"Bilseydim duş almadan gelirdim"
"Neyse gel artık"
"Sen benim için kahvaltımı hazırladınagucukagucuk"
"Tamam şımarma be"gülerek yanıma gelip yanağımdan makas aldı. Karşımda ki sandalyeye oturur diye düşünürken çoktan yanıma oturup bir zeytin atmıştı ağzına.
"Çok güzel olmuş teşekkür ederim"
"Hazır lan o bakkaldan aldım"
"Yine de güzel. Sende ye" tam yiyecekken aklıma gelen şeyle ayaklandım. Cezveye koyduğum sütü tekrar ocağa koyup ısıttım daha sonra iki büyük bardağa koyup bir tanesini İcardinin önüne bıraktım.
Hazırladığım omleti çoktan yemeğe başladığını görüp gülümsedim. Bende oturup sütümden bir yudum aldım.
"Yesene"
"Kahvaltı yemeği sevdiğimi söyleyemem"
"Bunlar benim için özel o zaman"
"Olabilir"flörtüz konuşmasını aynı şekilde cevap verince sırıtıp gözlerime baktı. Bu çocuk neden bu kadar yakışıklı. Duyduğum telefon sesi ile ona baktım. Çünkü bu benim telefonum değildi.
"Oda da unutmuş olmalıyım. Getireyim"
"Sen otur. Ben zaten yemiyorum. Alırım ben"ayağa kalkıp odama geçtim. Gözlerimi etrafta gezdirip telefonu aradım. Yatağın yanındaki sandalyede olduğunu görünce oraya gitti.
Telefon elime alıp mutfağa yürüdüm. Tekrar çalması ile bakışlarım ekrana döndü. Önemli biri diye düşünürken arayan kişinin ismi ile suratım düştü.
"Karın arıyor önemli galiba, üç defa çaldırdığına göre"suratına bakmadan sağ eline telefonu verdim. Bir yudum kalan sütün hepsini tekte içip bardakla birlikte tezgâha gittim. Arkamda bilmediğim bir dilde konuşan İcardi arada bir bana bakıp konuşmasına devam ediyor.
Konuşması bittikten sonra yanıma gelip gözlerime mavi gözlerini dikti. "Gitmem gerek. Herşey için teşekkür ederim kerem"
"Ben teşekkür ederim. Dün bana destek olduğun için" hiçte samimi olduğunu düşünmediğim gülümsememi ona gösterip kapıya doğru yürüdük.
Askılıktaki ceketini alıp ona verdim.
"Görüşürüz o zaman"
"Hım hım bay bay"düşen moralim ile kapıdan çıkan İcardinin arkasından kapıyı kapattım. Kendimi böyle aptal bir şeye kaptırdığım için şuan saatlerce ağlamak istiyorum.
Hayır şaka yaptım üzülmedim bile. Ne ağlaması. Hızla odaya geçip aynanın karşısında durdum.
"Dünkü maça bu kadar üzüldüm. Bunun başka açıklaması yok" aynada kendimi süzerken telefonum çalmıştı.
"Kes sesini ve beni dinle. İcardi senin evinde mi?"
"Hayır a-"
"Şükür yalan habermiş"
"Ne haberi"
"Olm İcardi bir evin önünde saatlerce oturmuş diye magazin sayfalarında geziyor boy boy fotografı. Senin eve de çok benziyordu okan hoca da arayıp sormamı söyledi"şaşkınlıkla söylenenleri dinledim. Magazin mi? O ne alakaydı diye düşünürken Yunus'a bir şey söylemek için kuruyan dudaklarımı ıslatıp konuştum.
"Benim evdeydi"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biz nasıl bir fandomuz lan hristiyan dinine bağlı bir adama kandil simidi vermek neeeeyyy
