step brother. | ryomen sukuna

0.2

•

"uyanığım."

duyduğum mırıltılı ses uzandığım yataktan sıçrayarak doğrulmama sebep olurken gözlerim şaşkınlıkla büyüdü,o.. o uyanık mıydı? göz kapaklarını sıkıca bastırıyordu,yutkundum ve sadece korkuyla ona baktım. ama sanki.. sanki tamamen uyanık değildi.

"sukuna?" fısıldadım,korkuyla onun vereceği yanıtı bekledim. "mmh.." mırıldandı,muhtemelen uyku uyanıklık arasındaydı ve bu beni rahatlatmıştı. sabah uyandığında bunları hatırlamayacaktı,öyle değil mi? yoksa ben mi kendimi kandırıyordum? ya her şey çok daha kötü olursa? bu düşünceler kalp atışlarımı durduruyordu sanki..

"ben.. üzgünüm." sadece bu kelimeler çıktı dudaklarımdan,usulca yataktan doğrulup dışarıya çıkmak için bir hamle yapacaktım ki beni kolumdan kavrayıp durdurdu. ağırlaşmış gözleri uyku mahmurluğuyla doluydu ama bana bakıyordu.

"seninle bir anlaşma yapmamıza ne dersin?"

yutkundum.. bir anlaşma mı? kıkırdadı,yataktan kalktı ve hala bir kolumu sıkıca kavrarken gözlerime baktı. "a-anlaşma mı?" fısıldadım.

"evet,bir anlaşma. muhtemelen sabah uyandığımda az önce yatağımda beni soyduğun ve bana dokunduğun anıyı hatırlamayacağım. ama şu anda,sızıp kalmadan önce bunu tamamıyla unutmam için bana bunu neden yaptığını söyleyeceksin."

bakışlarımı kaçırdım,aslında makul bir anlaşmaydı fakat.. bunu ona nasıl söyleyebilirdim ki? nasıl ona açılacaktım? ya bunları hatırlayacak olsaydı? o zaman ne olurdu? biterdim.. her şey biterdi..

"ama ben.."

"şşhh.." kavradığı kolumu kendine doğru çekti,aramızda nerdeyse hiç mesafe kalmadığında onun çıplak bedenine çarptım. bir anlığına sanki nefes alışlarım ağırlaştı,gözlerime bakıyordu ve kaslı kolları beni kendine çok ama çok yakın tutuyordu.

"sadece söyle,Luna.. benden ne istiyorsun?" o bakışları.. keskin sözleri.. beni deli ediyordu,arzudan çıldırmama ve aynı zamanda utançtan yanaklarımın kızarmasına sebep oluyordu. sanki bedenim alevler içinde yanıyordu.

"bana dokunmak mı istiyorsun?" beni ansızın kendi yatağına doğru fırlattığında gözlerim korkuyla büyüdü,o ne yapmaya çalışıyordu? bedenim onun yatağında uzanırken o ise kocaman vücuduyla karşımda duruyordu.

"yoksa beni görmeyi mi istiyorsun,hm?" kıkırdadı,hala sarhoşluktan konuşmakta güçlük çekiyordu ama buna hiç aldırmadan beni sıkıştırmaya devam ediyordu. parmak uçlarıma kadar titredim,bu an beni hem ürpertiyordu hem de.. heyecanlandırıyordu.

"anlıyorum.. bu bedeni görmek istiyorsun,öyle değil mi? istediğin şey benim.. arzu duyduğun,sahip olmak istediğin,arzusuyla yanıp tutuştuğun şey.. benim bedenim,öyle değil mi?" dudaklarına şeytani bir tebessüm yayıldı,sığ bir nefes verdim ve göz kapaklarımı korkuyla birbirine bastırdım.

üzerime doğru uzandı,kaslı kolları beni onun yatağına hapsetmek üzere iki yanıma konumlandı. çıplak göğsünün sıcaklığını nerdeyse hissedebiliyordum,bacakları bacaklarıma değiyordu. burnunu yanağıma sürttü ve bu heyecandan hıçkırmama sebep oldu.

"yoksa benden korkuyor musun,Luna? beni arzuladığını öğrenmemden mi korkuyorsun? söyle,gözlerime bak ve söyle. bana beni istediğini söyle,bana.." gülümsedi. "bana kocaman penisim için ağlayıp sızlandığını söyle.. dürüst ol,Luna. bana karşı dürüst ol.."

şu anda ne yaşadığımızdan emin olamıyordum. o tüm bunları.. nerden biliyor olabilirdi? bu sadece sarhoş olmasından mı kaynaklanıyordu? şu anda olup bitenin farkında olup olmadığını bile bilmiyordum ve bu.. beni korkutuyordu.

"sukuna.."

"sana izin veriyorum."

gözlerim şaşkınlıkla büyüdü,bana.. bana izin mi veriyordu? "eğer bunu gerçekten istiyorsan.. o kocaman penisimi görebilmen için sana bir fırsat veriyorum. bunu kullanıp kullanmamak sana kalmış,sarhoşluğumdan yararlan ve ne kadar büyük olduğumu kendi gözlerinle gör.."

ah,onu daha önce defalarca kez görmüştüm ama.. o bunu bilmiyordu. ayrıca,onu gerçekten de hiç canlı bir halde görmemiştim. kalp atışlarım hızlanırken ağır nefesler alıyordum,bu durum nasıl sonlanacaktı? mantıklı düşünemiyordum. sadece istiyordum,sadece onu istiyordum..

"sen.. sen gerçekten bana izin verecek misin,sukuna? b-bunu yapmama.. izin verecek misin?" bakışlarımı kaçırdım,ses tonum çok alçaktı.

"hmhm.." mırıldandı,hala dudaklarındaki şeytani tebessüm kaybolmamıştı. "çıkart onu,beni görmene izin veriyorum." iç çamaşırını işaret ediyordu.

yutkundum,ona doğru yaklaştığımda soluklarımız birbirine karışıyordu. onun dudaklarına çok yakındım.. sadece onu öpmek istedim,o an dudaklarına yapışmak ve onun tadını almak istedim ama.. bunu yapabileceğimden emin değildim.

"ne o? yoksa dudaklarımı öpmek mi istiyorsun?" kıkırdadı,dudaklarını yanağıma sürttü ve tekrar göz kapaklarım korkuyla kapandı. "bu kadar utangaç olma,Luna.. senin o minik deliğinin nasıl sızladığını biliyorum.. benden saklanmaya çalışma,o küçük amını becermem için bana yalvarırdın,öyle değil mi?"

omuzlarım titredi,bu sözler.. bu sözler çok fazlaydı,şu anda olup bitenlere anlam veremiyordum ve sadece arzuyla yanıp tutuşuyordum. titreyen dudaklarımla ona baktım,onun için delirmek üzereydim. sadece onu istiyordum,sadece onun bedenini istiyordum. sadece onun bana ait olmasını istiyordum..

"hey,sana yapmanı söylediğim şeyi yap besleme.."

yutkundum,başımı olumlu anlamda kıpırdattım ve aşağıya doğru uzanıp onun çamaşırının kumaşına dokundum. her şey olağanüstüydü.. senelerdir bu anı hayal ediyordum ve sonunda gerçek mi oluyordu? tanrım.. ne yapmalıydım? heyecanım uzandığım yerde titrememe sebep oluyordu,onu görecektim.. daha fazla ileri gitmeme müsaade eder miydi? ah,nasıl hissetmem gerekiyordu?

derin bir nefes aldım,onun çamaşırını sıyıracağım sırada.. korkudan sıçramama sebep olacak bir ses duydum.

"kes şunu."

gözlerim yukarıya doğru kaydı,göz bebekleri kızgınlıkla titrerken yan tarafa doğru uzandı ve benden uzaklaştı. sanki şoka uğramıştım,neden bir anda durmak istemiş olabilirdi?

"dışarı çık ve bir daha sakın bana dokunmaya cüret etme,seni aptal velet.."

dudaklarım şaşkınlıkla açık kaldı,neden tüm tavrı bir anda tamamıyla değişmişti? "ama.. ama sukuna,sen-"

"lanet çeneni kapat ve odamdan defol!"

sığ bir nefes aldım,ayaklarım soğuk zemine bastırdı ve ona son bir kez tüm şaşkınlığım ve kırgınlığımla baktım. amacı neydi? neden yapmıştı bunu? sadece sarhoş olduğu için miydi? tanrım.. odasından dışarıya çıktığımda nefes nefese kalmıştım,o anın şokunu atlatmak üzere yere çöktüm ve biraz soluklandım.

yemin ederim ki onun sadece bana ait olmasını sağlayacaktım.. bunun başka bir yolu yoktu,o sadece bana ait olacaktı. bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım,bir daha asla beni bu gece olduğu gibi yüzüstü bırakamayacaktı..

onu elde edecektim. o istese de,istemese de.

•

ana karakterin hafif çatlak olması hoş mu sizce ahahakkdjsmd