çekirdek aile

102 11 0
                                    

Ben Miray. Tam on sene önce bücanımı toprağa gömdüm.
İkizim gözlerimin önünde can verdi. Ve ben o gün bir söz verdim.
İkizimin intikamını alacaktım. O Haldun denen itten. Ve Mir Ağadan.
On senedir Ankara'da okul okudum. İşlerimi büyüttüm.
Mardin'de arkamı sağlama almam lazımdı.

Şimdi ise intikamım için günler sayıyordum. Tam on yedi gün vardı ikizimin ölüm gününe. İşte o gün onların bitiş günü olacaktı.

BEN AVUKAT MİRA AĞA ON YEDİ GÜN İÇİNDE ÖLEN İKİZİ MİRA AĞANIN İNTİKAMINI ALIP MEZARINA İLK KEZ GİDECEĞİM

Bu zamana kadar hiç gitmedim mezarına ikizimin. O günden sonra çok sorun yaşamıştım ruhsal olarak.
Mir Ağa evimde deli görmek istemiyorum Miranla gitsin Ankara'ya dediği günden itibaren sadece bu plan için yaşıyorum.
Ve planın çoğunu başardım. Sadece polislik olan kısmı kaldı.
O da on yedi gün içinde hallolucak.

" Bacım emin misin Mardin'e gitmek istediğinden?"

Miran son on senedir benimle ilgileniyordu. Daha öncesinde pek yakın değildik ama Mira' mın ölümü herşeyi değiştirdi.

" Hadi gidelim Miran. Geç kalınmış bir ziyaret var onu tamamlamak lazım."

Peki intikamımı nasıl mı alacağım.

On sene öncesinde Ankara'ya gelip eğitimimi tamamladım. Ve Ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirdim.
Daha sonra bir sürü avukat ayarlayıp büro açtım. Tabi Mardin dahil bir çok şehirde.
Ve bütün ağları kendime bağladım. Mir Ağa ve Haldun Ağa dahil.
Bütün pis işlerini bildiğim gibi hepsini bir dosya halinde biriktiriyorum.
Müebbet yemeleri için Türkiye'nin en iyi avukatlarını büromda çalıştırıyorum.
Bu para nerden mi geliyor.
Abilerim Mirza Ağa Miran ağa ve Ömür ağa dan tabi.

Şimdi ise Haldun Ağa ve Mir Ağanın pek değerli uyuşturucu ticaretine baskın yapılacak. Gelmesin mi anam bir müebbet.

" Uçağa geç kalıcaz hadi gidelim. "
" Gidelim ağabeyim"

7 saat sonra
Mardin


"Beril ana yavaş yedir boğulacağım."
Geldiğimiz saniyeden beri ağzımıza birşeyler yıkıyordu Beril ana.
" Olur mu hiç öyle zorekamın ( çocuğum) bir derisim ma böyle olmaz sen zayıflamışsan sana hiç mi yedirmedi Miran hude aşkına bu nedir lo"
Kıkırdadım.
" Yade ma ben kilo alamıyorum sen biliyorsun. Yapım hiç müsait değil. Miran ağabeyim yediriyorda hiç kilo olmuyor o"
" Belli zorekamın belli"

" Oo hoş gelmişsin keçe hangimiz anan unuttun zar"
" Yok valla unutmadım ben kimin anam olduğunu Maral kadın.  Anamın yanında oturmuşum zaten belli olmuyor mu? "
Derin bir nefes aldım. Zordu annen olana değilmiş gibi davranmak. Acaba zor muydu evladın olana değilmiş gibi davranmak.

" Ha bu arada gözün aydın oğlun geldi. Kesersin artık kurbanlarını. Ha ama keserken dikkat et YADEMLE yasımız var. AA gerçi sende unutmazsın sahi elindeki kan silindi mi Maral kadın?"

Annem karşımda put kesilmişti. Hala ona öfkeli olduğumu sanıyordu. Ama ben ona öfkeli bile değildim.

" Ağabeyine sarılmak yok mu ?"

Merdivenden gelen sese baktım. Mirza ağabeyim.
İçten bir tebessümle cevap verdim.
" Valla o ağabey sensen olabilir. Ama beni çarşıya çıkaracak olan sensen kesin sarılırım"
O da aynı tebessümle cevabını geciktirmedi
" Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum "
Çok değişmiştik. Birbirinizin kıymetini anlamıştık ama biraz geç olmuştu.
" Gel hadi sarılayım ya"
Koşar adımlarla Mirza ağabeyimin kolları arasına girdim. Beril ana bize mutlulukla bakarken Maral kadın öfke ile bakıyordu.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin