21. Bölüm: Her şeyin sonu

192 14 25
                                    

Savaşları sevmezdim, küçükken savaş konusu konuşulduğu zaman odama kaçardım. Bana istek uğruna katliam gibi gelirdi.

Bu kalıbım yıkılmıştı. Tom Riddle tarafından. Bana insanların nasıl olabileceğini kendisi bizzat göstermişti bana.

Kaderimizin bağlandığını kaçsam bile bunun sonuçsuz olacağını göstermişti bana.

Savaş her zaman olan bir şeydi. Var olmaya devam edecekti. Taraf seçmekten başka şansınız yoktu. Tarafsızlar ölürdü. Bir hiç gibi.

"Hazır mısın?"

Yeşil gözleri ile bana baktı. Ruhumu okumuş gibi hissettim.

"Her türlü durum düşünüldü, yoldaşlık üyeleri kendi inlerinde ölecekler, Hogwarts tarafsız öğrenciler dışında kim karşı gelirse öldürülecek. En son Dumbledore'u bizzat öldürecek biri var: Ben."

Tabiki de Dumbledore'u kendi öldürmek isterdi, o adama karşı nefreti kimseye duymayacaktı buna emindim. Ayrıca bizzat kendi öldürüp göz dağı verecekti.

"Senin görevin tarafsızları olaylardan uzak tutmak."

"Gerçekten mi? Savaş alanında savaşmak istiyorum. Öteki türlü yanında olmamın anlamı ne?"

Yaklaştı, çenemden tuttu.

"Kamufle olacak görevin bu tabi ara sıra dediğim şeyi yapacaksın. "

İç çektim, bana son ana kadar hiçbir şey söylemeyecekti ve benim cevabı ağzından almak için sinirden köpürmem de onun için keyifli olurdu. Bu yüzden akışına bırakacak, sözde görevimi yapacaktım.

En fazla ne olabilirdi ki?

*
Tom Riddle ölüm yiyenler ile Hogwarts'ı bastığı zaman ortalık cehennem gibiydi.

Kaçışan öğrencilere ölüm yiyenler bir şey yapmıyordu, korkaklara boyun eğdirmek kolaydı çünkü.

Savaşan cesur öğrencilerse birkaç hamle ile etkisiz hale getiriliyordu. Gereksiz yere ölüm olmayacaktı.

Merida ise bu öğrencileri bulabildiği kadar bulup alandan uzak tutuyordu. Görünürde karanlık tarafa düşman gibiydi.

En son bir Gryffindor'lu kızı kenara çektiği zaman ayağa kalktı, sıkılmıştı. O buraya bebek bakıcılığı için gelmemişti ya. Tom'un onun için ne planladığını bilmek istiyordu.

Hızlı adımlarla savaş kalabalığından yararlanıp Tom'un durduğu baş tarafa gitti. Bir zamanlar ikisininde içinde olduğu büyük salondaydı. Gayet rahattı. Yüzü sakindi.

Merida Tom'a yaklaştı, kaşları çatıktı.

"Dumbledore'un burda olması gerekirdi."

"Eninde sonunda ortaya çıkacak. Daha fazla bekleyemez."

"Neyi?"

"Merhaba Tom."

Dumbledore'un sesini duyunca ikili ona döndü.

"Görüyorum ki hedeflerin doğrultusunda ilerliyorsun."

Tom sakince bakmaya devam etti Dumbledore'a. Ancak emindim ki o bakışlar öfke kaynıyordu.

"Bunu birkaç yıl önce görebilirdin. Dumbledore."

Tom konuşurken Dumbledore bana bakmaya başladı. Zihnime girme ihtimaline karşı kendimi korumaya aldım.

"Demek vazgeçmeyeceksin Tom. Yazık, senin gibi parlak bir zeka ne büyük işler yapardı."

Dumbledore bunu söyledikten gülümsemişti. Bende onları kenarda durup izliyordum. Sadece üçümüz vardık. Ölüm yiyenler nerde bilmiyordum.

"Üzgünüm Dumbledore, eninde sonunda ölecektin. Avada Kedavra."

Tom'un asasından tembel şekilde çıkan büyü Dumbledore'u vurduğu zaman Tom'un dudakları kıvrıldı.

"Bu kadar kolay mıydı? Ben entrika beklemiştim."

Tom ise sakince bana döndü.

"Mürver asasını kaybetti, senin sayende."

20 dk önce

Önümdeki son yoldaşlık üyesini de etkisiz hale getirdikten sonra etrafıma baktım.

Dumbledore?

"Merhaba, Bayan Charlotte."

Arkamı dönüp ona baktım.

"Her şeyi öğrendiniz sanıyorum profesör."

Konuşurken bir yandan da asamı ona doğrulttum. Her an bir şey olabilirdi. Sıkıca ona doğrulttuğum asayı görünce kendi elindeki mürver asayı yere attı.

"Şimdi senin için bir tehlike arz etmiyorumdur."

Şimdi

Anlamıştım. Tom bilerek Dumbledore'u ve benim yolumu kesiştirmişti. Böylece Dumbledore beni Tom'a karşı kullanmaya çalışacaktı, kanıtlamak içinse asasından bile vazgeçerdi.

Zekiyceydi. Aklımdakiler ile benimde dudaklarım kıvrıldı.

"Ne düzenbaz adamsın."

Tom sırıttı, bana yaklaştı.

"Sana kararlar değişir demiştim, Merida."

Haklıydı, ben Merida Charlotte köle olmak istemediğim için kaçmış, Tom Riddle'ın gölgesinde kalmak istememiştim.

Ancak öyle değildim. Ben Riddle'ın bu hayatta kendine denk göreceği tek kişiydim. Onunla aynıdım. Kaderimiz bağlanmıştı.

Dudaklarım onunkileri bulurken bundan hiç pişman değildim.

"Kararımın değişmesinden hiç pişman değilim."

VEEE FİNAL!

İyisi ve kötüsü ile bunu da bitirdik şükür. Benimle bu yolculuğa katılan herkese teşekkür ederim!

Yakında daha pek çok Tom Riddle kurguları bizi bekliyor olacak! Esenle kalın!

İyi okumalar!

Saklı Cehennem/ Tom Marvolo Riddle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin