Saklı Cehennem/ Tom Marvolo Riddle

6. Bölüm: Sırlar

𝓜𝓮𝓭𝔂𝓪 𝓣𝓸𝓶 𝓜𝓪𝓻𝓿𝓸𝓵𝓸 𝓡𝓲𝓭𝓭𝓵𝓮

Elimdeki son kitabı da kapattım. Elim ile başıma masaj yaptım. Kütüphane'nin bu kısmında bir şey yoktu.

Belki de yasak bölüme bakmam gerekti. Bir profesörün izni lazımdı.

Kütüphaneden çıkıp Slughorn'un ofisine gittim.

Manipüle edilebilecek en iyi profesör oydu. Kapıyı çaldım.

"Girin."

Tam zamanını bulmuştum. Elinde tonlarca parşömen vardı. Buda meşgul olduğu ve beni başından savmak için her şeyi yapabileceği anlamına gelirdi.

"Profesör ben yasaklı bölüm için izin kağıdı almaya gelmiştim de. "

Başını kaldırıp bana baktı.

"Sebep alabilir miyim? "

"Çok önemli bir konu hakkında araştırma yapacağım da. Ödevleri bilirsiniz. "

Konuşmadan elindeki kağıdı bana verdi. Bingo!

Aldığım kağıt ile kütüphaneye gittim. Kağıdı verip yasaklı bölüme girdim.

Birkaç kitap aldım elime ve masaya oturup bakmaya başladım. Hepsine baktım. Bir şey yoktu.

Bir umut son kitaba baktım. İlk baştaki başlık dikkatimi çekti.

Bağ

Bağ büyüleri şu zamana kadar görülen ilginç bir büyü türüdür. Genellikle hortkuluk bağı içlerinde en popüler olandır. Hortkuluk yapan kişi nesneyi bir canlıya bağlar. Böylece hortkuluk yok olsa bile ruh bağlı olduğu kişiye geçer ve onu hortkuluk yapar. Bağlanan kişi de bir nevi hortkuluk olur.

Baş ağrısı, uyku düzeni bozukluğu belirti olarak kabul edilir. Bunları ortadan kaldırmak için yapılan bir iksir vardır. Yeterince içilirse belirtiler ortadan kalkar. Kişi ise hayatına devam eder.

Başımı ovdum. Riddle. Artık ondan nefret etmek için bir sebebim vardı.

Bunu ona söylemeyecektim. Koz olarak kalacaktı.

Beni ne zaman hortkuluk bağı yapmıştı bilmiyordum.
Demek ki bu yüzden kendimi halsiz hissediyordum.

*
Astronomi kulesinde ayağımı sarkıtmış oturuyordum.

"Seni ikaz etmeli miyim? "

"Umrumda değil. "

Yanıma gelip oturdu ayakları benimkine değdi.

"Bakıyorum daha iyisin. "

"Sen gerçekten başını falan mı çarptın? "

"Şunu yapmayı kes Merida. "

İç çekip dışarı baktım. Nasıl bu kadar ileri gitmişti?

"Mezun olmaya 1 hafta kaldı. "

"Konuşmak için güzel bir bahane. "

"Sonunda canına okuyacağım. "

"Evet. Tabi yapabilirsen. "

"Eninde sonunda bundan kurtulacağım. "

Sırıttı.

"Dene. Gör. "

Elini kaldırıp saçımı kulağımın arkasına aldı.

"Böyle daha iyi. "

"Sağol ama sevmiyorum. " eski haline soktum. Manipüle etmeye çalışıyordu.

Sessizce oturduk. Bir süre. Sessizliği bozdu.

"Kararını verdin. "

"Evet."

Kalkıp gitti. Arkama dönüp ona baktım. Son kez konuştu.

"Dediğim gibi, kararlar değişir Merida."

Ah Riddle. Ne bildiğimi bilmiyorsun.