9.Bölüm

330 243 5
                                    

-Baba şu bakıcı işini konuşacaktın annem ile ne oldu o mesela ben artık dayanamıyorum zorlanıyorum her gün annesini soruyor boğulmak üzereyim artık.
-Sakin ol oğlum halledicem ben o işi Urfa'dan bir tanıdık var onu getirteceğim güvenilir.
-Tamam baba bu arada ben yarın betülün yanına gideceğim hastaneye.
-Yarın önemli bir toplantı var, senin de katılman lazım.
-Kaçta başlayacak toplantı?
-Öğleden sonra başlayacak.
-Tamam, katılırım baba sana iyi geceler.
-İyi geceler oğlum.
Baran sessiz adımlar ile odaya girdi kızı masum bir şekilde uyuyordu yavaşca yanına gidip yatağa girdi kızını sessizce kendisine doğru çekip sarıldı ve kendisini uykuya teslim etti.
Sabah
Bozkır bey oğulları Ömer ve Baranı erkenden uyandırmıştı bugün önemli bir toplantıları vardı bozkır bey oğullarını karşısına alıp;
-Biliyorsunuz ki bugün önemli bir toplantımız var İstanbul'dan gelecekler kumaşlarımız orada da ilgi görüyor ve bu bizler için iyi bir şey Emrah evinden geçecek şirkete Fatih'i erkenden göndereceğim son kez bir kontrol edecek oraları toplantı saat 15:00'da Baran sen betülün yanına gideceksin ordan gelirsin toplantıya herşey tamam bu güzel bir iş olacak bizim için.
Ömer;
-Abi yengemin eve gelme gibi bir durumu var değil mi?
-Bilmiyorum Ömer kesin birşey söylemiyor doktor ama bugün net birşeyler söylerler artık,neyse ben Dila'ya bakayım.
Bozkır Bey;
-İçimde bir sıkıntı var Ömer sanki bugün birşey olacakmış gibi kötü bir his var dün geceden bu yana bir türlü geçmiyor.
-Sakin ol baba iyi düşün iyi olsun.
-İnşallah oğlum.
Ev halkı yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı baran kızını uyandırmaya çalışıyordu ama Dila uyanmak istemiyordu en sonunda yenilip uyanmıştı babasına dönüp;
-Baba ben bugün annemi gördüm rüyamda.
-Baran kızının söylediği şey ile şaşırmıştı.
-Nasıl gördün babacım?
-Gidiyordu annem sen anneme gitme dedin annem benim gitmem lazım artık dedi.Annem nereye gidiyor baba?
-Bilmiyorum babacım ama adı üstünde rüya gerçek olmaz ki rüyalar hadi sen elini yüzünü yıka bende üzerimi giyeyim tamam mı?
-Tamam baba.
Dila babasının söylediği ile banyoya geçip elini yüzünü yıkayıp banyodan çıktı babasıda üzerini giyinmiş Dila'yı bekliyordu Dila dolabının önüne gelip pembe elbisesini giydi baran kızının saçlarını tarayıp iki yandan ördü Dila bu örgüyü çok seviyordu annesinin yaptığı tekli örgüde güzel oluyordu ama babası ikili ördüğü için daha fazla beğeniyordu ikili hazırlanıp odalarından çıktılar masaya geçip kahvaltı yapmaya başladılar kahvaltısını sorunsuz bitiren ev halkı yavaş yavaş dağılmaya başladı baran kızının yanına eğilip;
-Ben gidiyorum prensesim gelirken almamı istediğin birşey var mı?
-Yok birşey istemiyorum.
-Tamam hadi bakalım babaya şans öpücüğü ver bugün bir toplantımız var.
Dila babasının yanağını öpüp boynuna sarıldı baranda kızına sarılıp saçlarını öptü kızından ayrılan baran arabasına binip konaktan uzaklaştı.
Esmadan;
-Halacım boyama yapalım mı beraber?
-Olur ama televizyonlu odada boyama yapalım birde kek yapalım mı sonra kakaolu lütfen.
-Tamam kuzum yapalım hadi sen kitaplarını al gel bende geçeyim.
-Tamam.
Esma yeğeninin mutluluğu için herşey yapardı.Baran eşinin yanına gelmişti betülün yanına oturup konuşmaya başladı;
-Birtanem hepimiz seni çok özledik en çokta Dila her gün seni soruyor bekliyor söz verdim ona anneni getireceğim diye ve eminim ki seni burdan bu hastaneden bu yataktan alıp götüreceğim evimize gideceğiz 1 aydır burdasın benim bedenim burda olmasa da ruhum kalbim aklım hep sende bunu hiç bir zaman unutma meleğim gideceğiz burdan sen ben Dila evimize gideceğiz istersen başka bir şehirde yeni bir hayat kurabilirim yeter ki sen iste yeter ki sen gel ben başka bişey istemiyorum seni çok seviyorum dünyam şimdi gitmem lazım bugün bir toplantımız var yarın yine geleceğim yanına gitmek istemiyorum güzelim burdan senin yanından hiç gitmek istemiyorum ama gitmem lazım işte tekrar söylüyorum ve bunu söylemekten asla usanmayacağım seni herşeyden herkesten çok seviyorum dünyam benim iyi ki benim eşimsin....
Baran son kez eşine bakıp yoğun bakımdan çıktı hastaneden ayrıldıktan sonra şirkete geçti babasının yanına geçip toplantı odasına doğru gittiler baran toplantı odasına girmeden önce telefonunun sesini açmıştı doktorun işleri yoğun olduğu için hastaneye gelmemişti belki arar diye telefonunu sessizden çıkarttı toplantı odasına girdiğinde görüşme yapacağı ortakları gelmişti birbirleri ile selamlaştıktan sonra toplantı başlamıştı toplantı biraz ilerledikten sonra Baran'ın telefonu çaldı arayan doktordu baran;
-Müsadeniz ile bu telefonu açmam lazım.
-Buyrun doktor bey betül'e birşey mi oldu?
-Sakin olun baran bey hastaneye gelmeniz gerekiyor.
-Tamam doktor bey hemen geliyorum.
-Baba!
-Ne oldu oğlum?
-Hastaneye gitmem gerekiyor,sizlerde kusura bakmayın lütfen eşim hastanede ordan çağrıyorlar siz devam edin toplantıya lütfen tekrardan kusura bakmayın,baba ben çıkıyorum.
-Tamam oğlum haber vermeyi unutma.
-Tamam baba.
Baran hızlı bir şekilde hastaneye doğru arabasını sürdü hastaneye geldikten sonra direkt betülün kaldığı yoğun bakım servisine...
Baran'dan;
Doktorlar hızlı bir şekilde yoğun bakıma giriyordu bir sürü doktor girmişti betül'e birşey olmaması için içimden bildiğim bütün duaları okuyordum betülün doktoru dışarı çıktığında;
-Baran bey!
-Doktor bey eşim iyi değil mi birşeyi yok değil mi ?
-Baran bey elimizden gelen herşeyi yaptık ama maalesef kurtaramadık.
-N-ne diyorsunuz siz ölemez benim eşim olmaz öyle şey birşey yap kurtar eşimi gidemez o yapamaz o bizsiz bizde onsuz yapamayız nolur kurtar eşimi doktor bey.
-Baran bey artık birşey yapamayız başınız sağolsun.
Yazardan;
Baran kendini kaybetmiş gibi ağlıyordu ne yapacağını bilmiyordu eşi gitmişti yoktu artık kızına ne söyleyecekti bundan sonra nasıl bir hayatları olacaktı bilmiyordu telefonunu alıp babasını aradı.
-B-baba Betül öldü.
-Ne diyorsun oğlum sen!?
-Öldü baba betül öldü.
-Geliyoruz oğlum sakin ol.
Ömer,Emrah kalkın hastaneye gidiyoruz Betül ölmüş.
-Ne diyorsun baba sen yengem nasıl ya öldü mü gerçekten?
-Hadi hadi abin bekliyor bizi, gitmemiz lazım.
-Başınız sağolsun bozkır bey.
-Sağolun.
Bozkır bey oğulları Ömer ve Emrah ile hastaneye geçtiler hastaneye geçtiklerinde baran duvarın dibine çökmüş ağlıyordu Ömer abisinin yanına oturup;
-Abi.
-Ö-ömer Betül gitti.
Ömer abisinin söylediği ile yutkunamamıştı Emrah kardeşinin yanına gelip;
-Baran hadi kalk şu suyu iç bir kendine gel sakinleş.
-Abi Betül gitti şimdi ne olucak ne yapacağım ben onsuz?
-Geçer oğlum bugünlerde sen yeter ki Rabbine güven
ona sığın o illa ki bir yol çaresini bulur.Şimdi kendine gel evde seni bekleyen bir kızın var onun sana ihtiyacı var kendini bırakırsan o düşer onu kaldıramazsın.
Betül sedye ile çıkmıştı yüzü kapalıydı hemen yanına gidip ona sarıldım hemşireler beni kolumdan tutup betülün yanından ayırmaya çalıştılar;
-Örtmeyin yüzünü nolur nefes alamaz.
-Beyefendi lütfen zorluk çıkartmayın morg'a götürmemiz lazım.
-Götürme oraya üşür orda bırakamam onu orda.
Bozkır bey Baran'ın yanına gelip onu kendine çekip;
-Dik dur kızın bekliyor seni evde hiçbir şeyden haberi yok küçücük bir kızın var evde annesi gitti artık sen varsın ona hem baba hem anne olacaksın başka çaren yok.
-Ben bittim baba dünyam başıma yıkıldı artık o yok ben onsuz ne yapacağım?!
-Rabbine güven mevlam ne eylerse güzel eyler,bir bildiği vardır ki betülü yanına aldı sende dila'ya nasıl söyleyeceğini düşün kader ile cebelleşemezsin bunu asla unutma.
Baran bitmişti artık sevdiği kadın yanında olmayacaktı baran betülün cenazesini alıp eve gelmişlerdi Dila avluda halası ile oturuyordu Esma ağlıyordu dila anlamsız gözler ile halasına bakıyordu ev kalabalık olmaya başlamıştı dila gelenlere bakıyordu kapıdan Ömer amcası girmişti hemen ona doğru koşup;
-Amca bunlar kim niye gelmişler babam nerde?
-Baban geliyor prensesim bu gelenleri bende bilmiyorum miniğim işte baban geldi koş bakayım babana.
-Babaa.
-Babam güzel kızım benim şimdi sana birşey anlatmam lazım gel odaya geçelim.
Baran kızına eşinin öldüğünü nasıl söyleyecekti bilmiyordu ama biryerden anlatmaya başlaması lazımdı.
-Birtanem bugün ben toplantıdaydım hastaneden aradılar annen için hastaneye gittim annenin gitmesi gerekiyordu.
-Al işte rüyam gerçekleşti annem gitti.
-Annen bilerek gitmedi güzel kızım Allah sevdiği kullarını daha fazla burda acı çekmesin diye yanına alıyor annen içinde aynısı oldu o şimdi gökyüzünde biz onu göremeyiz ama o bizi görür.
-Bende giricektim annemin yanına niye girmeden gitti annem?
Ömer;
-Abi cenaze geldi.
-T-tamam geliyoruz,babam dışarı çıktığımızda seni halanın yanına bırakacağım sonra hemen geleceğim tamam mı?
-Tamam.
Baran dila ile beraber avluya çıktı tanıdık tanımadık herkes avludaydı Dila'yı esmaya bırakıp cenazeyi almak için dışarı çıktı tabutu içeriye taşıdılar içeri girer girmez ağlama sesleri yükselmişti Esma ağlıyor Dila anlamsız gözler ile ona bakıyordu herkes Dila'ya bakmaya başlamıştı Dila ise halası esmaya sarılmıştı ona bakan gözleri görmemek için Esma yeğenini alıp odaya çıktılar yatağa oturup Esma yiğenine birşeyler anlatıyordu
halasının anlattıkları dila için ninni gibiydi halası anlattıkça dila'nın uykusu geliyordu ve yavaş yavaş gözleri kapanmaya başlamıştı Esma yeğeninin düzenli nefeslerinden uyuduğunu anlamıştı onu yavaşca yatağa bırakıp sessizce odadan çıktı aşağıya baktığında abisi perişandı artık ne yapacaklardı bilinmiyordu aşağı indiğinde annesi yanına gelip;
-Dila nerde?
-Odamda uyuyor anne ne olucak bundan sonra nasıl devam edecekler hayatlarına küçücük bir çocuk var nasıl devam ettirecekler?
-Her gecenin bir sabahı var Allah'ım sabır versin bizlerede onlarada diyecek başka birşey yok hadi sen abinin yanına geç ben dila'ya bakayım.
-Tamam anne.
Esma annesinin yanından ayrılıp abisinin yanına gelmişti baran tabutun başından ayrılmıyordu abisinin yanına gelip omzuna dokundu;
-Abi yapma böyle Dila yukarda uyuyor birazdan uyanır seni böyle görmesin birazcık toparlan nolur.
-Olmuyor Esma yapamıyorum düşünemiyorum hiç birşey.
-Abi sen yıkılırsan eğer dila ne olacak?
-Bilmiyorum Esma nasıl toparlanacağım hiç bir fikrim yok.
-Elbet düzelirsin abi niye öyle diyorsun Dila uyanır birazdan seni böyle görmesin nolur hadi biraz toparlan.
Fatih;
-Abi götürmemiz lazım mezarlıktan bekliyorlar.
-Götürmeyelim fatih ayırmayın beni ondan.
-Abi yapma böyle götürmemiz lazım.
Baran artık kendini kaybetmiş bir şekilde ağlıyordu Ömer,Emrah Fatih gelip tabutu omuzlarına aldılar baran da arabaya binip mezarlığa doğru yol aldılar yaklaşık 20 dakika sonra mezarlığa geldiler betülün tabutunun üzerine duvağı örtülmüştü.....
Betülü gömdükten sonra mezarlık yavaş yavaş sessizleşmisti gelenler ise artık gitme vaktinin geldiğini anlamıştı ve yavaşça mezarlıktan ayrılıyorlardı baran ise betülün mezarının başından ayrılmıyordu boş bir şekilde mezara bakıyordu fatih abisinin yanına gelip;
-Abi Esma mesaj attı Dila uyanmış seni soruyormuş gitmemiz lazım hadi gidelim.
-Bırakamam burda betülü fatih nasıl bırakayım burda soğuk burası.
-Abi tekrar geliriz illa ki şimdi gitmemiz lazım hadi.
Fatih abisini ikna edip eve doğru gitmeye başladılar baran arabada kafasını cama yaslayıp dışarı izlemeye başlamıştı Ömer'in omzuna dokunması ile irkilmiş eve gelindiğini anlamıştı arabadan inip avluya geçti herkesin bakışları Baranı bulmuştu baran ona bakan gözleri umursamayarak dila'nın yanına çıktı odaya girdiğinde Dila ağlıyordu hemen yanına gidip kucağına aldı kızını;
-Noldu birtanem neden ağlıyorsun?
-Annem gitmiş göremedim yine.
-Ağlama birtanem götürürüm seni annenin yanına.
-Hep öyle diyorsun götürmüyorsun.
-Götürürüm meleğim lütfen ağlama,hem sen yemek yedin mi?
-Yemedim yemek istemiyorum.
-Olur mu öyle şey birtanem aç durulmaz.
-İstemiyorum baba aç değilim hem.
-Eğer yemeğini yersen yarın anneye gideriz.
-Gerçekten mi?
-Evet söz veriyorum götüreceğim.
Dila yataktan çıkarak babasına dönüp;
-Hadi baba gitmiyor muyuz yemek yemeye?
-Gidiyoruz birtanem hadi çıkalım.
Baran kızı ile mutfağa inmişti Zeliha hanım onlara dönüp;
-Buyrun ağam ne istemiştiniz?
-Yemek yiyecektik abla birşeyler hazırlar mısın?
-Hemen hazırlıyorum ağam.
Baran dila ile masaya geçmişti mutfağa Ömer girmişti Ömer Dila'yı kucağına alıp yanaklarından öpmüştü Dila babası ve annesinden başka birisi onu öptüğünde tuhaf hissediyordu Ömer amcasına dönüp;
-Ya amca yine aynı şekilde öptün.
-Ne yapayım prenses senin o bal yanaklarından öpmemek mümkün mü?
Dila babasına dönüp amcasını şikayet ediyordu Zeliha hanım hazırladığı tabakaları masaya bırakıyordu Dila babasının kucağına geçip yemeğini yemeye başladı yemeklerini yiyen ikili avluya çıktı baran Dila'yı annesine bırakıp başsağlığı için gelenlerin yanına gitti artık akşam olmuştu Dila koltuğun üzerinde uyuya kalmıştı baran kızını alıp aile üyelerine iyi geceler dedikten sonra odalarına çekilmişti yatağa uzandıkların da baran kızına daha fazla sarılıp kendisini uykuya teslim etti......

Yeni bölüm geldi oylarınızı bekliyorum yıldıza basmayı unutmayınnn ❤️‍🩹🫶🏼⭐

DİLA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin