0.6

135 21 4
                                    

İzuku ile eve dönüyorduk. Bu aralar hissetmeye başladığım bu duygular yüzünden kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Sınav günü ağlamıştım!

Duygular zayıflar içindir ve ben zayıf olmaya başladım.

Duyduğumuz miyavlama sesi ile İzuku ile ikimizde oraya döndük. Çok acı içindeymiş gibi çıkmıştı.

"Oi Yuki bak şurada bir kedi var!"

İzuku'nun söylediği şey ie oraya ilerlemeye başladım. O da arkamdan geliyordu.

Çöp konteynırlarının orda bir kutunun içinde tüyleri kirlenmiş bir kedi vardı. Olduğu yerden onu çıkardım. Bana meraklı gözler ile bakıyordu.

"Oi İzu?"

"Efendim Yuu?"

"Bu kediyi eve alabilir miyiz?"

"Tabi ki de! Çok mu sevdin kediyi?"

Başımı onaylarcasına salladım. İzuku ilk önce güldü sonra ise başımı okşadı.

"Hadi o zaman hemen gidelim ve kediyi yıkayalım!"

● ● ●

Eve gelir gelmez hemen banyoya koştuk bir leğen alıp içini ılık su ile doldurduk. Normalde kediyi tutmak biraz zorlasa da en sonunda onu yıkmayı başardık. Bir havluya da sardıktan sonra banyodan çıktık. Bizi böyle gören İnko tabi çığlığı bastı.

"Bu ne çocuklar her tarafınız su içinde?!"

"Küçük bir canavar yaptı valla"

Sonra da elimdeki yıkadıktan sonra tüyleri bembeyaz olan kediyi gösterdim. Annem güldü ve kedinin başını okşadı.

"Bu kedi nereden çıktı bakalım?"

"Yuu çok sevmiş kediyi bem de onu kırmamak için eve getirmesine izin verdim."

"Yuki'm istemişse tabi ki de izin vericeksin. Hadi bakalım sizde hasta olmadan yıkanın ben bu küçük canavar ile uğraşırım."

İnko'nun dediği gibi hemen kediyi onun kucağına bırakıp sırayla banyoya girdik İzuku ile.

● ● ●

Banyodan çıkmış mutfağa ilerliyordum. Kafamda havlu bir yandan da saçımı kuruluyordum.

"Şu tatlılığa bak ya yicem!"

"Anne tanrı aşkına ne yapıyorsun?"

"Ne yapayım kızım mama yoktu salam vereyim dedim onu yediriyorum. Yarın ilk işim kedi maması almak olucak ama!"

"Of anne çocuklarını dışlıyor musun?!"

Arkadan gelen İzuku hemen kolunu omzuna atmış ve tavırla konuşmuştu.

"Olur mu öyle oğlum hiç ben evlatlarımı ayırmam!"

"Anne kediyi ne ara evladın olarak benimsedin?"

"Evladım artık o benim, susun bakayım ilk gününüz nasıl geçti anlaton hemen!"

Bunu demesiyle İzuku hevesle anlatmaya başladı.

● ● ●

"Ee biz bu kedinin adını ne koyacağız?"

Yemeğimizi yemiş İzuku ile benim odamda yatağın üstünde kediyi seviyorduk.

"Cidden ad bulmalıyız..."

Bir anda ikimizde durgunlaşıp düşünmeye başladık. Bir türlü bir şey bulamayınca konuştum.

"Bence kedi demeye devam edelim."

"Ne? Hayır tabiki de kedi diye mi sesleneceğiz?!"

"İngilizce diyelim cat diye farklılık olsun."

"Ko'ya ne dersin?"

"Bir dakika buldum Kocat?"

"Ya Yuu şaka mısın sen?!"

"Ne ya kötü olmadı sen istiyorsan Ko de"

"Tamam tamam patron sensin ama bazen Ko da derim."

"Kabul."

Gülümsedim ve Kocat'i sevmeye devam ettim.

YENİDEN BAŞLANGIÇ (MHA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin