Uzun zamandır -yani 2,5 yıldır- psikolog ile görüşüyordum fakat bunların hiç biri bana İzuku kadar yararlı olmadı.
Buraya geldiğim andan itibaren İzuku beni her akşam görüntülü aramıştı. Onunla o kadar çok konuşuyorduk ki sanki hâlâ yanımdaymış gibi hissediyordum.
*Flashback*
"Hey, naber?"
"İyidir İzu senden?"
"Ben de iyiyim"
Gülümseyerek söylediği şeyle gözüm gülümsemesinde kaldı.
"İzu..."
"Efendim Yuu?"
"Bana gülümsemeyi öğretir misin?"
Dediğim şeyle ilk şaşırdı sonra ise hemen güldü.
"Bak şimdi parmaklarını dudağının iki yanına koy."
Dediğini o da ben de aynı şekilde yaptık.
"Sonra benim yaptığım gibi yukarı kaldır. Ve yüzünü o şekilde tutarak parmaklarını indir."
Dediği şeyi yaptığımda yüzümün acıdığını fark ettim. Kameradan kendime baktığımda ise... Aşırı çirkin göründüğümü gördüm.
Hemen dudaklarımı eski şekline bıraktım ve İzuku'ya baktım. Gözleri parıldıyordu ama neden?! Az önce aşırı çirkin görünüyordum.
"Heralde gülümsemek bana yakışmıyor..."
"Ne saçmalıyorsun Yuu! Az önce kendini zorladığın için öyleydin. Gerçekten gülümsesen o kadar güzel olursun ki! Hatta bana göre çok güzeldin."
Dediği şey ile içimde tekrar o sıcaklığı hissetim. Merakıma yenik düşüp İzuku'ya sordum.
"İzu, böyle içinde bir sıcaklık hissedince hangi duyguyu yaşıyorsun?"
İzuku'nun gözleri tekrar parıldadı.
"Mutluluk tabi ki de! Şuan mutlu musun Yuu?!"
"Sanırım evet..."
*Flashback end*
Şimdi ise İzuku ile tekrar görüşüyorduk. Fakat İzuku bu sefer garip davranıyordu, hem de fazlasıyla...
"İzu, bana söylemediğin bir şey mi oldu?"
Tedirginlikle bana baktı. Söylemek ile söylememek arasında kalmış gibiydi.
"Hadi ama İzu bana her şeyi anlatabilirsin. Yoksa Bakugo mu sana tekrar bir şey yaptı?"
Başını hemen iki yana salladı.
"Hayır bu sefer güzel bir şey oldu... Ama bunu sana şimdi diyemem zamanı gelince diyeceğim..."
Başımı onaylarcasına salladım.
"Ne zaman hazır hissedersen anlatabilirsin İzu."
İzuku minnettarcasına bana gülümsedi.
"Yuu U.A. için buraya geliceksin değil mi?"
"Tabi ki de uzun zamandır özgünlüğüme alışıp antreman yapıyorum yanına gelmek için."
Özgünlüğüme alışmam baya uzun sürmüştü. Özgünlüğüm portal açmaydı. Ve ilk başarığımda en fazla aynı anda 1 portal açabiliyordum. Fakat şimdi bu sayıyı 17'ye çıkardım. Antremanlarımı 3 katına çıkardığım için de bu sayı daha da artıyor.
"Yuu şimdi kaç portal açabiliyorsun?"
"17"
"Bence artık portal boyutunu değiştirme üzerinde de çalışmalısın."
"Çok doğru söyledin. Acaba portallarımdan kılıç yapabilir miyim?"
"Çalışırsan yaparsın tabi ki de!"
"Eee sen İzu? Özgünlüğün olmadan nasıl yapıcaksın? Eğer sen girmeyeceksen ben de girmeyeceğim."
"Tabi ki de giricem Yuu. Bu aralar özgürlüğümü keşfediyorum gibi."
"Buna sevindim. Eminim çok güçlü olucaksın İzu."
Duygusuz yüzümle konuşmuyordum bu sefer İzu biraz da olsa bana gülmeyi öğretmişti. Fakat biraz farklı gülümsüyordum. Sanki 'sahte' gülüyormuşum gibi. Ama biliyordum, İzuku bunun gerçek olduğunu anlıyordu.
"Bu zamana kadar beni desteklediğin için teşekkür ederim Yuu."
"İnsanlar sevdiği kişilere yardım eder değil mi İzu?"
İzuku güldü.
"Evet..."
"Bak, demek ki seni seviyorum."
Bunu demem üzerine İzuku kahkaha attı. Gülmekten yaşaran gözünü silerken konuştu.
"Yuu şu tatlı hallerine bayılıyorum ya!"
Yine o gülümsememden sundum İzuku'ya.
"Antreman yapıp uyuyacağım. Sen de biraz özgünlüğünü çıkartma üzerine çalış. Sınava az süre kaldı. Özgünlüğünü daha geliştirmen de lazım."
"Tamam tamam merak etme, halledeceğim ben. İyi geceler!"
"İyi geceler. Rüyanda beni gör."
İzuku güldü ve sonra da aramayı sonlandırdı.
Hemen yatağımın üstüne bacaklarımı bağlayarak oturdum. Odaklanarak odamın her tarafında portal oluşturdum. Kendimi biraz daha zorlayarak portal sayısını arttırmaya çalıştım. Başım çoktan ağrımaya ve dönmeye başlamıştı bile. Yine de alıştığım için garipsemedim ve portallalırımı arttırmaya devam ettim.
En sonunda gözümü açtım ve portalları saydım.
"19..."
Portal sayısını artırdığımı görünce hepsini kapattım. Bir portal oluşturdum. Her zamanki şekli gibi benim boyutumda yanlardan basık bir yuvarlaktı. Şeklini değiştirmeye çalıştım. Yanlardan daha da basıldığında düz bir şekli oldu. Ucunu sivrileştirmek için ne yapıcağımı bilemediğim için bir kaç saniye öylece bekledim. Başım artık kat kat fazla ağrıyordu. En sonunda pes ettim. Eğer kendimi biraz daha fazla yorarsam kan kusucaktım. Portalı kapadım ve ayağa kalktım. Fakat başımın dönmesi ile yatağa geri düştüm. Biraz gözümü kapatım uzandım baş dönmesinin geçmesi için. 1 dakşka boyunca öyle durunca tekrar ayağa kalktım. Kavanozdaki depoladığım çikolatalardan iki tane aldım ve yatağıma geçtim.
Her antremandan sonra yiyince kendimi daha iyi hissediyordum. O yüzden yine aynı şekilde çikolatalarımı yiyip çöpleri de yarın atarım diye yanımdaki komodinin üstüne koydum. Ve gözlerimi en sonunda kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN BAŞLANGIÇ (MHA)
Fiksi UmumDuygusuz bir kızın öldükten sonra kendini sevdiği anime olan MHA'da bulur. Peki duygularını kazanabilecek miydi? OKU BE BACIM 💐 #Todoroki 1. 🏆