"Ne?Kimden?Hemen söyle.Bizim okuldan mı?Ben tanıyor muyum?Batu biliyor mu?Yoksa bir kızdan mı hoşlanıyorsu-"
"Saçmalama Adel.Evet bizim okuldan,benim sınıfımdan.Çınar diye bir çocuk."dedi.
"Hmm Çınar.E o zaman Türk bu çocuk.Acaba o da seni seviyor mu?"dedim
"Evet seviyor."dedi.
"Ne?Nerden biliyorsun?"diye sordum.
"Ya biz bu çocukla Türkiye'de çalıştık,o beni çok sevdi bende onu.Sonra biz Ameri'ka ya gelince,o da ailesini geride bıraktı ve benimle beraber Amerika'ya geldi."dedi.
Ağzım açık Buse'yi dinliyordum.
"Vaybe,aşka bak."dedim.
"Biz bu çocukla okul dışında bazen gizlice buluşuyorduk."dedi.
"Neden gizli?"diye sordum.
"Batu ve Ege çok kıskanç!Çocukken tanıştığım tüm erkekleri Ege dövüyordu!"dedi.Kırkırdadım.
"Batu'nun var mı böyle huyları?"dedim.
"Batu çok kıskanır ama belli etmez.Gizlice gider çocuğa birşeyler yapar,sonra çocuk benimle aynı ortamda nefes dahi almaz."dedi ve gülmeye başladı.Bende gülmeye başladım.
"Neyse,hadi uyuyalım artık."dedim.
"Bencede,çok uykum var benim."dedi Buse.
İkimizde yatağa yattık.
"İyi geceler Uzaylı."dedi
"İyi geceler Sincap."dedim
Çok kısa bir süre sonra uykuya daldım."Adel,senin yüzünden oldu,onun ölümünün sebebi sensin!"
"Hayır,ben birşey yapmadım,ben ona zarar vermedim!"
"Kendini avutmaya çalışma.Sen yaptın hepsini Masal'ın ölümünün sebebi sensin!"
"Ben yapmadım,o benim kardeşim,ben ona asla zarar vermem!"diyordum karşımdaki kişiye ağlayarak.Karşımda daha önce hiç görmediğim biri vardı,Masal ölmüştü ve beni suçluyordu bu kişi.
"İnsanlar artık kardeşim dediği kişiye bile kıyıyor"dedi karşımdaki kişi bana kınayarak bakarken.
"O kadın silüeti iyiki sana bunları yaşattı,hakediyormuşsun."duyduğum son şeyler buydu.
Korkuyla yerinden sıçrıdım ve etrafıma bakındım.Buse hala uyuyordu.Gördüğüm kabustan olucak ki ter içinde kalmıştım ve nefes alamıyordum.Kendiimi banyoya attım ve elimi yüzümü yıkadım.Banyodan çıktığımda Buse uyanmış ve telefonuyla ilgileniyordu.Beni gördüğünde doğruldu ve:
"Adel,iyi misin?"dedi.
"İyiyim,sadece bir kabus gördüm de."dedim yarım yamalak gülümseyerek.
"Anladım.Kahvaltı yapalım mı yoksa direk hastaneye mi gidelim?"dedi.
"Çok aç değilsen hastaneye gidelim."dedim.
"Yok aç değilim ben.Hadi hazırlan da biran önce gidelim."dedi.Başımla onayladım ve Buse'nin dolabından kendime kıyafet aldım.Tuvalete gidip giyindim.Altıma beyaz bol bir pantolon,üstüme de siyah uzun kollu bir badi giydim.Onun üstüne de beyaz bir ceket giydim.
Tuvaletten çıktım ve Buse'nin yanına gittim.Beyaz bir tişört,siyah bol bir pantolon giymişti,üstünde de kolsuz siyah ceketi vardı.
Aşağıya indik ve ayakkabılarımızı giydik.Daha sonra evden çıktık ve bir taksiye bindik.
Yaklaşık 15 dakika sonra hastanedeydik ve saat 08.54'dü.Batu'ya tam 9'da burada olucağını söylediğim için koşturarak hastaneye girdim,ardından Batu'nun kaldığı odayı buldum.Kapının önüne geldim ve saate baktım,saat tam 09.00'dı kapıyı tıklattım ve içeri girdim.Batu beni gördü,sonra saate baktı.Ege'de:
"Hoşgeldiniiz,ee Buse yok mu?"dedi.Gözlerimi Batu'dan ayırmadan"Geliyor."dedim.
Saati gösterdim ve:
"Saat tam 09.00.Bu saatte burada olacağımı söylemiştim Batu Eldem."dedim.
"Söylemiştin Adel Kanca,ve sözünde de durdun."dedi gözlerimin içine bakarak.
Buse de içeri girdi ve:
"Abim."diyerek Batu'ya sarıldı.
"Nasıl oldun,daha iyi misin?"dedi Buse.
"İyiyim canım,sen nasılsın,iyisin değil mi?"dedi Batu.
"İyiyim ben."
"Nasılsın Ege?"dedim.
"İyiyim işte,nasıl olalım."dedi.
"Siz de iyisiniz değil mi?"dedi Ege.
"İyiyiz biz."dedim.
"Bakın size ne diyicem.Buradan çıkınca tavuklu pilav yemeye gidelim mi?"dedim.
"Tavuklu pilav mı?"dedi. Batu.
"Evet tavuklu pilav.Hadi ama canım çok istedi."dedim.
"Olur tabi neden olmasın."dedi Ege.
"Ay evet benimde canım çekti şimdi."dedi Buse.
"Eh tabi,gideriz,yani siz de istiyorsanız."
"E o zaman ben taburcu olma işlerini ayarlarım,sizde eşyaları toplayın."dedi Ege.
"Tamamdır."dedi Buse ve eşyaları toplamaya başladık.
Kısa birsürü sonra hastaneden çıktık ve bir taksiyle en yakınlardaki tavuklu pilavcıya gittik.Sipariş verdik ve masamıza tavuklu pilavları getirdiler.
Tavuklu pilavlarımızı yedikten sonra kalktık ve eve gittik.Buse,Batu ve Ege'yle vedalaştıktan sonra eve girdim.Annem beni görüp yanıma geldi.
"Hoşgeldin kızım.Batu nasıl oldu?"Dedi.
"Hoşbuldum anne,.İyi çok şükür,çıktı hasteneden."dedim.
"Ay çok sevindim.Ee sen nasılsın savcı Adel?"dedi.
"Annecim daha stajyerlik yapıcam,öyle hemen olunmuyor savcı."
"Biliyorum canım,olsun ben inanıyorum çok güzel bir savcı olucaksın sen."
"Umarım annecim."dedim ve odama çıktım.
Odamdaki duşa girip güzel bir duş almaya başladım.Ama başıma saplanan ağrı o kabusa beni tekrardan götürdü."Sen öldürdün,sen yaptın!"
"İDAM!"
"İDAM!"
"İDAM!"diye bağırıyordu herkes.
"Ben hiçbirşey yapmadım,yemin ederim yapmadım!"diyordum ağlayarak.
"Sen yaptın,lanetleyin onu,lanetleyin.Bütün evrenlerden lanetlensin!"dedi insanlar.
O sırada bir sessizlik oldu.Bir adam geldi ve elindeki boş şişeyi açtı,ve içinden çıkan bir gazı soluması sağladı.
"Seni tüm evrenlerden lanetledim,ancak bu evrende yaşamaya hakkın yok!"dedi bana.
Ardından beni boynumdan astı,ve cansız bedenim halattan sallanmaya başladı.Son gördüğüm şey tekrardan o kadın silüetiydi...~~~~~~~~
lilyesta tavuklu pilav detayı✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Ev
Horrorİkinci kurguma hoşgeldin! O gün Adel'in hayatının değiştiği gündü.O gün Adel'in Batu'yla tanıştığı gündü... Hayatının tepe taslak olduğu gündü... Büyükannesinin ani ölümünden sonra Amerika'ya taşınan Adel ve ailesi,orda büyük bir belaya bulaşırlar.A...