~ Ömrüme Hoş geldin~

182 26 4
                                    


Hayırlı geceler canlar. Uykusuz yazarınızdan küçük bir sahur sürprizi. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarda buluşalım. En sevgiliye emanetsiniz .

🍂

Hocayı uğurlamak için ayaklanan dedemi diğerleri de takip etti. Saniyeler içinde orada, az evvel nikahımızın kıyıldığı odanın ortasında baş başa kaldık. Onunla ilk kez bir ortamda yalnız kalmıyordum ama ilk kez kalıyormuşum gibi heyecan doluydum. Avuçlarım terlemişti. Sırtımdan boynuma yayılan bir sıcaklık hissediyordum. Sanki yüzümün her zerresi alevler içinde yanıyordu. Ali aramızdaki küçük mesafeyi kapatan bir adım attı ve bedenini bedenime yaklaştırdı. Heyecan ile titredim. Karşımdaydı. Bir nefes uzağımda... Ama yüzüne bakamıyordum. Birden üstüme garip bir mahcubiyet çökmüştü. 

Elleri havalanıp yüzümü avuçları arasına aldığında soluğumu tuttum.

" Rabbimin bana helal kıldığı, gözlerime bak" dedi. Bu sözü içimde kocaman bir balon gibi patladı. İrkilerek kendime geldim. Ben artık ona helaldim..! Biz birbirimize helal kılınmıştık. Gözlerim gözleri ile buluştuğunda gülümsediğini gördüm. Dudaklarım onun gülümsemesi karşısında kendiliğinden yanaklarıma doğru kıvrıldı. Tebessümüm önce yüzüme oradan da kalbime yayıldı. Kalbim daha evvel hiç bu kadar mutlu olmamıştı.

Dudakları alnıma değdi ve orada dakikalarca kaldı. Terleyen avuçlarımı elbisemin eteğine sildim. Kendini geri çektiğinde dudaklarından " yaradana hamd olsun" cümlesi döküldü. İçime ılık bir meltemin estiğini hissettim. Ben de " hamd olsun" diyerek onun sözlerini tekrar ettim. Bu evlilik bir ömür hamd sebebimiz olsun diyerek duamı içimden sessizce tamamladım.

" Feride'm" dedi.  " Benim güzeller güzeli yıldız çiçeğim, ömrüme hoş geldin"

Tebessüm dolu bir " hoş buldum " ile ona karşılık verdim.

O sırada koridordan yaklaşan adım seslerini işittim. Dedemler salona geri geldiğinde yüzüm yerde ondan hızlıca uzaklaştım. O andan sonra bir daha birbirimize yaklaşamadık. Gece olduğunda ve herkes yatmak için odasına çekildiğinde ben de burada ki odamın yolunu tuttum. Ali tabi ki hiç istemese de daha önce defalarca kez kaldığı, odamın hemen alt katına denk gelen misafir odasına geçmişti.

Yatsı namazını kılıp, yatma hazırlığına başladığım vakit telefonumun mesaj bildirimi ile irkildim. Hızlıca elime alıp ekrana baktım ve Ali 'min ismini görür görmez sesini kıstım. Besmele çekip yatağıma uzandığımda artık mesajını okumaya hazırdım.

" Uyudun mu karım...?"

Gördüğüm mesaj ile bir an donup kaldım. Sahi, ben artık Ali'nin karısıydım. Herşey öyle ani olmuştu ki, bu gerçeği daha yeni yeni sindiriyordum. Çok düşünmeden bende ona aynı karşılığı verdim.

" Uyumadım kocam"

Telefonu yatağın üstüne bıraktım ve  avuçlarımı sıcak basan yanaklarıma bastırdım. Bu kelimeyi bu kadar kolay telaffuz edebileceğimi hiç düşünmezdim. Telefonum titrediğinde ellerimi yüzümden çektim ve ekranı hızlıca kendime çevirdim.

" Senin o kocam yazan parmaklarını öperim"

Utandım. Ne karşılık vereceğimi bilemedim. O da bunu tahmin etmiş olmalı ki art arda mesajları ile beni teskin etmeye çalıştı.

" Utandın mı?"

" Utanma sevdiğim. Ben artık senin hem kanunların hem de Allah'ın huzurunda nikâhlandığın eşinim. Benimle konuşurken veyahut yanımdayken hiçbir şeyden utanıp çekinme. İçinden ne geliyorsa söyle, gönlünden nasıl geçiyorsa öyle davran olur mu?"

Karşı Evin Penceresi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin