Lilith
Kevin'ın gözleri kıpkırmızıyken şeytani bir gücün yayıldığını hissettim. Ya Tanrı bizi cezalandırıyordu ya da bu gerçekten de şeytanın oyunuydu.
Kevin'dan değil şeytandan korktum çünkü beni de kontrol edebileceğinin farkındaydım. "Lilith gitmelisin! Bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum!" Gözlerini kapatıp dişlerini sıkarak şeytanla savaşmaya, onu bedeninden atmaya çalıştı. "Sakin ol Kevin! Odaklan ve iyi şeyler düşünmeye çalış! Nasıl biri olduğunu hatırla Kevin, kendini hatırla!"
Dediklerimi denemiş olacak ki gözlerini sakince açıp nefesini düzenlemeye çalıştı. "Ben işkolik, ciddi ve yalnız biriyim. Ailemi uzun zaman önce kaybettiğim için buraya, doğduğum kasabaya dönerek kendimi bulmak eski anılarımı yaşatmak istedim. Ben Kevin Rodrigez, kimse benim adıma kararlar veremez ve bedenimi istediği gibi kontrol edemez!" Gittikçe yükselttiği sesiyle sonunda bağırıp içindeki şeytani hisleri defetti. Gözleri yavaş yavaş kendi rengine dönmeye başlıyordu. "Aman Tanrım Lilith, işe yaradı!"
Yanına gidip kalbine dokundum. Hâlâ sıcak olsa da artık parlamıyordu. "Sen güçlü bir adamsın Kevin, bu kalbi kötü emelleri olan bir şeytan ele geçiremez." Gülümseyip alnındaki teri sildi, koltuğa oturdu. Düşünceli ve tedirgin hâli gözümden kaçmadı. "Ne gördün Kevin?"
"Bir tapınak ve..." Gözlerime bakarken söylemekten çekiniyordu. Söyleceği şeyin kötü sonuçları olacağını anladım. "Ve ne?" Ellerini başının arasına alıp yüzünü yere eğdi. "...seni gördüm Lilith. Sunakta uzanıyordun ve yüzün ay ışığında parlıyordu. Geçmişten bir anı gibiydi ama nasıl mümkün olduğunu anlamadım. Belki de şeytan benimle oyun oynadı."
Başından beri birbirimize öyle hızlı çekilmiştik ki nedenini araştırmak için durmayı düşünmemiştik bile. "Kevin belki de aramızda olanların sebepleri senin gördüğün şeylerde saklıdır. Anı olduğuna eminsen eğer bu demek oluyor ki daha önce bir şeyler yaşadık." Sakince yanına çöktüm.
Cevap vermek için hazırlanmaya çalışıyordu. Daha doğrusu aklı ve kalbiyle bir savaş hâlindeydi ve aklının galip gelmesini istiyordu. "Haklısın Lilith. Sen çok hoş ve güzel bir kadınsın ancak sana olan hislerim şeytanın bize yaptığı bir büyünün ya da başka bir şeyin sonucu olabilir. Bunları söylerken çok zorlanıyorum ama aramızdaki şeyler gerçek olmayabilir." İşte bu kalbimi çok acıttı veya şeytan kalbimin acımasını istediği için öyle hissediyordum.
Ne olursa olsun o anda Kevin'ı sevdiğimi hatta belki de aşık olduğumu düşündüğüm için yıkıldım. Yaşadığımız tek gece öyle gerçek ve doğru gelmişti ki altında asla kötü bir sebep aramamıştım. Ne olursa olsun duyguları bir kenara bırakıp Kevin gibi aklımı kullanmalı, mantığımla hareket etmeliydim. "Evet, olabilir. Peki o anıyı tekrar hatırlayabilir misin? Belki bir ipucu buluruz." Birbirimizin gözlerine bakamıyor, koltuğa yaslanmış duvarı izliyorduk. "Sanmıyorum, şeytan kalbime sızmak istediğinde oldu. Ondan kurtulduğumda ise her şey bir anda bıçak gibi kesildi."
"Off!" Bu kadar gizem ve şeytani olay başımıza neden geldi anlamıyordum. Şeytan neden dünyaya gelip sıradan insanlar ile uğraşsın ki? Bu çok saçmaydı. "Sanırım gitsem iyi olur." Kevin aniden ayaklanıp kapıya yöneldiğinde onu durdurmak için hızlı hareket ettim. "Dur, lütfen!" Arkasını dönmedi ancak üzgün olduğunu hissedebiliyordum. "Bunu yapmamalıyız Lilith. İkimizin birbirinden uzak durması gerekiyor. Bunlar gerçek değil!" Son cümlesi ile kalbimi paramparça ederek kapıyı çarptı ve çıktı.
Hayatımda ilk defa bir erkek tarafından bu kadar arzu edilip onu saçma sapan sebepler yüzünden kolayca kaybetmiştim. Belki de bu tamamen benim bahtsızlığımdı. Asla düzenli bir ilişki yürütememiş ve asla doğru adamı sevmemiştim. Tam her şey farklı gibi gelirken bu kez de ihtimaline bile inanamak istemediğim mistik olaylar gerçekleşiyor ve her şey berbat oluyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/364154576-288-k240447.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Elçileri (+18)
Misterio / Suspenso... Sonunda şeytan Lilith'in bedenine tamamen yerleşti. Genç kadın yavaş yavaş kendine gelip gözlerini açtığında, artık başka biriydi. Yüzünde karanlık bir gülümseme vardı ve gözlerindeki parlaklık artık insani değildi. O, şeytanın elçisi olarak dün...