⚔️

83 18 82
                                    

Karnımda ve sırtımda devam eden sızı ile yürümeye çalışıyordum.

Neler olmuştu?

Tek gecede, sadece 10 dakikada, köyüm mahvolmuş, bütün herkesi öldürmüşlerdi.

Bunu neden yapmışlardı?

"Ah~"

Ağzımdan çıkan ufak inilti ile tökezledim ve yere düştüm. Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım.

Her taraf karanlık, geceyi aydınlatan tek şey, şu an için köyümüzde çıkan yangındı.

Gözlerim dolu yangına doğru baktım. Boğazıma bir şey oturmuştu sanki, yutkunamadım. Burnumun ucu sızladı, kalbime ağrı girdi, sanki bedenimde başka ağrılar yokmuş gibi.

"Anne... Baba..."

Mırıldandıktan sonra hüngür hüngür ağlamaya başladım.

"Hina..."

Annem, babam, daha yeni doğmuş, kırkı bile çıkmamış küçük kız kardeşim Hina...

Ellerimle toprağa vurdum ve haykırmaya başladım.

"Ne istediniz onlardan?! Ne istediniz bizden?!"

Ayağa kalkmaya çalıştım ama nafile. Bacaklarımda hiçbir güç kalmamıştı.

"Size beni öldürün, onlara dokunmayın demiştim! Şerefsizler..."

Son defa deneyip ayağa kalktım ve kıyıya doğru yürüdüm. Belki yardım bulurum diye ama denizin kıyıya vuran sesinden başka bir şey yoktu.

İskeleye adımladığımda küçük bir Sandal bulmuştum. İçine bindim ve biraz ilerledim.

Yaşadığım ada gözden kaybolan dek kürek çektim ve son kez dönüp ölüler için dua ettim.

"Pekala şimdi, yardı-"

Cümlemi bile tamamlayamadan gözlerimi yorgunlukla kapattım.

🍺

Gözlerimi zorlukla açtığımda kahverengi bir tavan karşıladı beni. Hafifçe doğrulacağım sırada yabancı bir  ses duydum.

"Kalkma! Yaralısın, dinlenmen gerek."

Onu dinlemeyip kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Akşam olmuştu ve dalgalar sessizce akıyordu.

Acaba kaç gün baygın kaldım?

En son ne olduğunu bile hatırlamıyorum.

"Hey! Sana söylüyorum dinlenmen gerek."

Havayı birkaç defa içime çekince aldığım koku midemi bulandırdı ve öksürmeye başladım.

Öksürürken olan yaralım sızlamaya başlamıştı. Kız yanıma gelip kolumu sıvazladığında yabancı bir erkek sesi öksürüğüme eşlik etti.

"Ah, afedersin Leydim."

Leydim mi?

Öksürük durduğunda arkamı dönüp ikisine baktım. Kız turuncu saçlıydı ve çok tatlı biriydi. Erkek ise sarı saçlı, kıvırcık kaşlı ve şuan bana kalpli gözleri ile bakıyordu.

"Adım Nami, bu aptalda Sanji-kun. Onun kusuruna bakma. Sürekli içiyor."

"Memnun oldum. Bende Lena. Beni kurtaran siz miydiniz?"

"Evet Leydim. Daha iyi misiniz?"

Elimi tutup dudaklarına götürdüğünde nazik davranışı karşısında gülümsemeden edemedim.

Kedi Kadın | ZoroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin