Birkaç gün geçmişti ve biz hala bilmediğimiz bir yerdeydik.
"Zoro-kun, ben yoruldum."
"Az daha dayan."
Her bunu söyleyişimde cevabı bu oluyordu. Yanına geçip kolunu sıkınca nihayet durdu ve bana döndü.
Gözleri beni bulunca kuyruğumu sallayıp kulaklarımı düşürdüm ve sulu gözlerle ona baktım.
"Beni sırtında taşır mısın? Yürüyecek mecalim kalmadı."
Zoro'nun yanakları kızarmıştı. Elini ensesine çıkarıp diğer tarafa döndü.
"İyi zıpla," diyince sevinçle kucağına zıpladım.
Tamam sırtına al dedim ama..ne yapayım.
Kucağında o aptal suratınıda görebiliyordum.
"Hey..sırtıma çıksana!"
Ellerimi boynuna çıkarınca gülümsedim ve kuyruğumu salladım.
"Ama burası daha rahat. Yoksa, beni taşıyamaz mısın?"
Ona gözlerim kısık bakınca dişlerini sıktı ve beni bir çuvalmışım gibi omzuna attı.
"Tüy gibi bir şeysin zaten. Seni mi taşıyamayacağım."
Gülümsedim ve ellerimi Zoro'nun beline götürüp hafifçe gıdıklamaya başladım.
Zoro gülmeye başladığında beni önüne indirdi ve sakinleşmeye çalıştı.
Gülerek ona bakarken uzaktan gelen bir koku ile tüm odağım o koku oldu.
Birkaç adım atıp iyice uzağa baktığımda bir atın olduğumuz yere doğru koştuğunu gördüm.
"Eğer bunu bir daha yaparsan-"
"Zoro-kun at! Bir at!"
"Şimdide bana at mı diyor- dur ne?"
Yanıma gelip gelen ata baktı. Sahibi yoktu, başıboş bir attı.
Bize doğru yaklaşınca kokumu duyması için etrafa yaydım.
At bir süre sonra durunca yavaş ve temkinli bir şekilde yanıma yaklaştı ve kafasını havada olan elime uzattı.
"Ne oldu sana böyle?"
Birkaç yeri kanlıydı. Umarım kötü birşey olmamıştır.
"Bana anlatmak ister misin?"
İki tarafın savaşından kaçarken yaralanmış ve 1 haftadır çölde dolanıyormuş.
"Anladım. Eğer sana yardım etmemizi istiyorsan bizi bir yere götürmen gerek."
At şahlanınca gülümsedim ve sırtına bindim. Elimi Zoro'ya uzatınca şaşkınca bana bakıyordu.
"Hadisene."
Zoro elimi tutup arkama oturunca atın iplerini alıp ayağımla yanlarına hafifçe vurdum.
"Hadi gidelim. Zoro-kun düşmemek için bana tutun istersen."
"Düşmem ben merak etm-"
Bir anda hızlanınca elleri belimi buldu. Gülümseyerek atı yönlendirmeye devam ettim.
"Dur bir dakika ben seni nasıl anladım?"
Ata yönlendirdiğim soru ile at güldü ve "Sende hayvansın Lena," diye bir ses duydum arkamdan.
Yanaklarımı şişirip somurttuğumda Zoro sessizce kıkırdadı. Kısa süre sonra Sanji'nin artık ezberlediğim kokusunu buldum.
Kokuyu takip ederek bir ara sokağa geldik. Attan inince ona kıyafetimin bir parçasını yırtıp verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi Kadın | Zoro
FanfictionSadece bir korsan tayfasına katıldım. En fazla ne olabilir ki....