Kedi Kadın | Zoro

⚔️

Zoro

Yerden kalkarken duyduğum sesle aklım başıma geldi.

"APTAL MARİMO!! KALK ARTIK!"

Etrafa bakındığımda Lena'nın yerde baygın yattığını gördüm.

Neden bayılmıştı ki?

"Noldu ona?"

Hızlıca yanına vardığımda ileride bir birikinti gördüm.

"Ne mi oldu? Kıza kaç şişe içirdin bilmiyorum ama en sonunda kusturdun daha ne olsun!"

Masaya baktığımda bir sürü boş şişe gördüm. Doğru ya odaya girdiğimiz gibi içmeye başlamıştık.

"Her neyse, nerdelermiş?"

"Aşağıda."

Lena'yı kucakladım ve aşçı ile koşmaya başladık.

"Ne ara oturup içmeye başladınız öyle? Ne zamandır sizi arıyorum."

"Bilmiyorum bir anda oldu."

Bana bakıp yüzümü inceledi.

"Ne bakıyon lan kıvırcık kaş!"

"Herhangi bir şey yaşadınız mı?"

Neden bunu söylemişti ki şimdi?

"Hatırlamıyorum ama sanırım hayır. Neden ki?"

Başını iki yana sallayıp "Boşver," demesiyle sağ tarafa döndük veya sol, her neyse.

Aradan biraz geçmişti ve biz onların bulunduğu yere varmıştık.

"Zoro..."

Kucağımda kıpırtı olunca Lena'yı kenara indirdim ve omuzlarından tuttum.

"Sen burda kal."

Başını sallayınca kılıcımı dişlerimin arasına aldım ve pozisyonumu alıp etraftaki timsahları kesmeye başladım.

Oda su doluyordu ve kocaman timsahlar vardı. Hepsini tek tek halledip sıra büyük kafese gelmişti.

"Sanji-kun, Zoro... Sonunda geldiniz."

Nami ellerini birleştirmiş dua ederken nefes alıp kafese yan bir kesik attım.

Kesilmedi...

"Kairouseki'den yapılmış. Kolay kolay kesemezsin."

"Biliyoruz herhalde kıvırcık!"

Her zaman her yerde bana laf atmaya bayılıyordu bu aşçı...

Aptal Aşçı...

"Zoro-kun!!!"

Lena'nın sesini duymamla o tarafa döndüm. Kocaman bir timsah üzerine eğilmişti.

Hızla zıplayıp iki kılıç tekniğimi yaptım ve Lena'yı belinden tutup diğerlerinin yanına indim.

Timsah bilincini kaybederken Lena'yı kolumdan indirdim.

"İyi misin Lena?"

Endişeyle ona bakarken o bana dolu gözlerle bakıyordu. Kuyruğu titriyordu ve kulakları yere bakıyordu.

Bu kadar çok mu korkuyordu timsahlardan...

Bana yaklaşıp kılıçları umursamadan sarılınca ona zarar gelmesin diye kollarımı kaldırdım.

"Aptal mısın ya kesilseydin?"

Elleri kıyafetimi çekiştirirken gözlerinden yaşlar akıyordu.

Ne kadar da sulugöz...