|11. BÖLÜM|

122 8 2
                                    

Merhaba herkese, nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. Öldürücü Vuruş'a gösterdiğiniz ilgi için bir kez daha teşekkür ederim 🩵

Yazım hataları varsa şimdiden özür dilerim.

Bölüm şarkımız "Duman - Dibine Kadar"

O zaman yeni bölüme geçelim.
Keyifli okumalar dilerim 🥷🪽

Tebrik etmek için gelen herkesle vedalaşıp çıkacaktım sözde ama bir türlü bitmemişti elçin kapıda beni bekliyordu yaklaşık yarım saattir hemde.

"Sizlerle tanışmak güzeldi, sağolun her şey için. Başka yarışlarda görüşelim muhakkak."

Kaskımı da elime alıp kapıya doğru yöneldim dışarı çıktığımda ellerinde çiçeklerim ve bir kutu çikolatayla beni bekleyen elçin görüş açıma girdi.

Asıl mesai şimdi başlayacaktı, elçin her şeyi en ufak ayrıntısına kadar öğrenmeden yerinde duramazdı. Elçinin arkasından dolanıp aniden sarılmamla beraber elindekileri az daha yere düşünüyordu.

"Verda! Kaç kere dedim yapma şunu diye anlamıyor musun?"

Onun bu sitemli haline büyükçe sırıtarak karşılık verdim. Tabii elçin bu hareketim üzerine göz devirdi.

"Hiç gülme beş dakikaya gelirim dedin bir saattir bekliyorum ağaç oldum." Elleriyle asfaltı göstererek konuşmaya devam etti. "Hatta bak şuralara kök saldım, kök!"

"E öyle yapacaktım zaten ama biri bir kolumdan, diğeri öteki kolumdan tutunca gelemedim bir türlü çok ciddiyim bir ara ortadan ikiye ayrılacağım sandım."

"Abarma verda. Hem gereksiz detayları geç artık da asıl mevzuya gel."

Çok bile dayanmıştı, fakat üzgünüm elçin biraz daha sabretmelisin.

"Ne mevzusu?"

Elçin sinirli bir nefes alınca anlamıştım ki biraz daha beklerse adeta bir yanardağ gibi patlayacaktı.

"Verda çıldırtma beni kaç saattir elimde çiçekle çikolatayla geziyorum zaten."

"Haa o mesele."

"Aynen, o mesele güzelim."

Gece'nin yanına ulaştığımızda elçine döndüm, arabası etrafta gözükmüyordu anlaşılan o da benimle gelecekti.

Motorun üstündeki bana ait olan kasklardan birini ona doğru uzattım, çantamda da yedek maske olması lazımdı.
Elçin elindekileri motorun üstüne bırakıp önce maskeyi ardından kaskı giydi.

Çikolata dolu kutuyu sırt çantamın içine koydum buketimi de sadece sapları çantanın içinde kalacak şekilde sabitleyip elçine verdim eğer ben taksaydım kesinlikle ezilirlerdi.

"İncecik giyinmişsin elçin yolda tüm rüzgarı yiyip hasta olursan bozuşuruz haberin olsun."

Elçin hasta olduğu zamanlarda gerçekten çekilmiyordu bünyesi zayıftı ve en ufak soğuk algınlığını bile uzun süre atlatamıyordu.

Üzerimdeki ceketi de ona verdim çünkü biliyordum şimdi her ne kadar iyiyim, hava sıcak dese de birazdan üşüyecekti ve bunu ben fark edene kadar ağzını açıp tek kelime etmeyecekti tanıyordum onu.

Cebimden tekrfonumu çıkartıp anonim ile olan konuşmaya girdim. Çevrimiçiydi şimdi ise yazıyordu.

Bay Gizemli: Tebrikler leydim. Biliyordum başaracağını.

Öldürücü Vuruş / Yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin