3* nişan*

231 12 0
                                    

   Gelecekte beni neyin beklediğini tahmin etmek zordu, hele ki mutsuz bir evliliğe adım atarken. Aileler bunu aylar öncesinden daha Buse ve Alp'in evliliğinin ilk 3. Haftasında konuşmaya başlamışken benim hiç bir şeyden haberim yoktu. Aptal gibi dolanıyordum ortada, bunu bana söylemeleri istemsiz içimde bir güç hissettirmişti. 3 yıldır bir türlü yakamı kurtaramadığım Cenk'ten uzaklaşma gücü vermiş gibiydi bana, nasıl bir histi anlamıyordum tek bildiğim bir karar vermem gerektiği ve o kararın içinde emin olduğum mutsuzluğun aksine bilinmezliği seçmiş olmamdı. Cenk ile evlenirdim, bunu yapabilirdim hatta hiç düşünmez gelir dakikasında beni isterdi o derece seviyordu sözde ancak benim lüvatıma göre sevgi böyle olmamalıydı.  O benimle gururumu, kadınlık onurumu ayakları altında eze eze evliliği sürdürecekti. Kessinlikle sevgi bu değildi.

  O bana bağımlıydı,  hatta daha doğru tabiri takıntılı. Benden vazgeçemezdi ancak beni vazgeçirebilirdi yaşamaktan, korkmuyor muydum? Hayır kessinlikle hatırladığım an bedenim tir tir titriyordu, her an her şey mahvolup onunla başa sarabilirim korkusuydu içimdeki. Tek dileğim düğünün erken olmasıydı o kadar, aptaldım biliyordum ama tek istediğim ondan sonsuza kadar uzaklaşmaktı. 

  İzmire gittiğim yıl üniversitede tanışmıştım onunla, öğrenci değildi ve ya herhangi bir görevi de yoktu orda. Salak gibi arkadaşlarımla kahve içmeye geldik lafına inanmıştım, hemen başlamamıştı ilişkimiz. Bir kaç denk gelişten sonra numaramı istemiş bende tesadüf  diyerek vermiştim ancak kessinlikle tesadüf değildi bunu bana ilişkimizin 2. Yılında söylemişti. Seni çok beğendim ve hep takip ettim diye itiraf etmişti, neden o zamanlar bunun hoşuma gittiğini bilmesem de daha sonrasında korkutucu bir hal almıştı özellikle de fakültede sevdiğim bir arkadaşım bana sarıldığı günün ertesi komada kalınca başlamıştı her şey. İçten içe korksam da bunu söyleyememiştim, ne ona sormuş ne de kendime sormuştum. Sonrasında çözülmüştü bütün ipler, sana benden başka kimse dokunamaz demişti o gün tartıştığımızda. 

O Benim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin