KANLI VARİSLER

11.Bölüm:Hayatta Kalan Kazanır

Elina

Gerilmiştim. Beni geren şey Darell'ın dudağına yapışmam mıydı? Yoksa bir suikastçı tarafından kaçırılıp tüm halkımın ve Olivia'nın elinde olması mıydı? Bilmiyordum.

Korkuyordum. Beni korkutan şey Darell'a âşık olma ihtimalim miydi? Yoksa bir suikastçının beni tehdit edip emrine itaat etmezsem ülkemi bombalayacak olması mıydı? Bilmiyordum.

Heyecanlıydım. Beni heyecanlandıran şey Darell'ın beni öpmesi miydi? Yoksa bir suikastçı tarafından kaçırılıp başıma bela almış olmam mıydı? Bilmiyordum.

Hiçbir şey bilmiyordum. Aniden yapışmıştım dudaklarına işte. Planım başta tatlı tatlı konuşup ona aşıkmışım gibi davranmaktı. Ama ben aptallık ederek düşman ülkemin veliaht varisinin dudaklarına yapışmıştım. Peki hissettiğim zevk neydi?

Odamda, tırnaklarımla uğraşırken diğer yandan da odamda dört dönüyordum. Kapının tıklatılması ile hemen boğazımı temizledim, her zamanki dik duruşumda durdum. "Gel!" diye seslendim kapıdaki sürpriz misafirime.

Gelen kişi Emily'di. Odaya girer girmez başını yere koydu. Saniyeler sonra ayağa kalktı ama bakışları yerdeydi. "Kraliçem," dizlerini yere kırarak iki eliyle sıkıca tuttuğu mektubu bana uzattı. "Prenses Olivia sizlere mektup göndermiş." Dedi. İşte bu güzel bir haberdi. Kardeşimi özlemiştim.

Elinden hızlıca mektubu aldım. Mektubu açarken; "Çekilebilirsin." Dedim. Emily, beni aynı şekilde selamladıktan sonra odamdan çıktı.

Mektubu sabırsızlıkla açarak sesli bir şekilde okumaya başladım.

Selam Ateşli Kraliçe, ya da Kızıl Kraliçe mi demeliydim? Bu cümleleri okurken büyük ihtimalle kaşlarını çatarak okuyorsun çünkü sana değişik lakaplarla yazıyorum.

Bu lakaplara alışsan iyi edersin, Elina. Çünkü sen bizim tahmin ettiğimizden daha çok başarıya ulaşarak halkın sevgisini ve saygısını her geçen gün daha çok kazanıyorsun. Bu yüzden sana;

Ateşli Kraliçe

Kızıl Kraliçe

Acımasız Kraliçe

Tanrı'nın Kraliçesi

Cesur Kraliçe

Kızıl afet

Kızıl Fırtına

Fırtına Kraliçesi

Aslan Kraliçe

Diyorlar sana. Elina Wilson diye bahsetmiyorlar senden. Bu arada bu lakaplardan en çok kullanılan Kızıl Fırtına ve benim en beğendiğim de Kızıl Fırtına. Elina... resmen ateş ediyorsun. Burada halkın işini gücünü bırakıp senin başarıların hakkında konuşuyorlar. Artık Latveria'da sağlık sorunları, halkın para sıkıntısı, kötü çevre gibi dertler bitti. Herkes çok sağlıklı, paraları ceplerinden eksik olmuyor, daha güzel yaşam alanları var.

Ama tek bir sorun var; sen yoksun, Elina. Halkın seni özledi, herkes senin gelmeni dört gözle bekliyor. Yakın zamanda kraliçesi olduğun ülkeni ziyarete gel, Kızıl Fırtına.

Buralarda sadece başarın değil, senin entrikaların da konuşuluyor. Elina, sen nasıl bu kadar entrika çevirdin? Üstüne üstlük nasıl koskoca Kral Boris'e diz çöktürdün? Herkesin dilinde bu hadise var. Bana gelen mektupların bazılarında; Kızıl Fırtına nasıl Ruritanya'nın sarayını başlarına yıktı? Gibi sorular soruyorlar. Bu hadiseyi ilk duyduğum zaman bu kızın kellesi nasıl alınmadı diye düşündüm.