AŞKA ÖĞRENCİ | Texting

53-

geldik ikinci bölüme!
ay inşallah aynı gün yayınlayabilirim 🥺
iyi okumalar 🧸

siz:
arda nerdesin?
ya yorgun yorgun çıktın yola
meraktan bitiyorum burda
sen gel göstericem ben sana

siz:
haber verme sen böyle
gıcık
ama gecenin bu vakti yollar boştur
gelmene az kalmıştır

arda:
10 dakikaya sendeyim yavrum

siz:
gece gece biz ne yaşıyoruz ya sodmpdkd
saat üç ya üç
deli

arda:
aşağı kapıyı açsana
şifreyi unuttum

siz:
açıyorummm

Bina kapısını açarken kamerada onu görmek beni fazlasıyla heyecanlandırırken yaptığı şey daha çok heyecanlandırmıştı. Yorgunluğu bırakıp gecenin bir vakti Ankara'ya gelmesi benim için o kadar kıymetliydi ki..

Dairemin kapısını açıp beklemeye başladığımda bir elim kapıdayken başımıda kapıya yasladım. Özlem iyice artmıştı. Bir kaç dakika sonra karşımda yer alacaktı ve özlemim dinecekti. Ama bunu bilmek bastırdığım özlemimi daha çok arttırıyordu.

Işık yandı.

Arda belirdi.

Yüzünde ki gülümsemeyle tamamen karşıma dikildiğinde ben pozisyonumu bozmadan izlemeye devam ediyordum. "Delisin sen biliyorsun değil mi?"

"Aşkımdan deliyimdir. Bilirim." dediğinde kapıyı bırakıp bir kaç adım ilerimde duran sevgilimin kollarına bıraktım kendimi. Kolları zaman kaybetmeden bedenime dolanırken yüzüm çoktan boynunda ki yerini aldı.

Kokusu ciğerlerime bayram ettirirken dokunuşunu hissetmek hiç tatmadığım huzuru hissettiriyordu."Çok özlemişim."

"Çok." dediğinde biraz geri çekilip yüzüne baktım. Kapıda dikildiğimiz aklıma geldiğinde kolundan tutup içeri doğru çektim.

"Saat üç ama gören olur uğraşmayalım." dediğimdeyse bana yardımcı olmuştu. Kimsenin diliyle uğraşmak istemiyordum.

Kapı kapandığında ise yine karşı karşıyaydık. Aramızda ki mesafe yok denecek kadardı.Bu duygulara o kadar hasret kalmışım ki her gördüğümde hem konuştuğumda en güzel vuslatı yaşıyor hissediyordum.

"Hoş geldin." dediğimde gülümseyerek yüzüme yaklaştırdı yüzünü. Dudakları dudağıma değecek mesafeye geldiğinde durdu.

"Hoş buldum güzelim." dediğinde nefesi nefesime karışıyordu. Dudakları hareket ettikçe temas ediyordu dudaklarıma. Bu hareketi beni mahvetti desem yeterli miydi bilmiyorum. Derin bir nefes alıp dudağımın kenarına bir öpücük bıraktı.

Ben dudaklarını hissettiğim an da kalırken o kendini geri çekmişti. "Tüm her şeye bedel şu an."

"Rüya gibi geliyor şu an, yani bir anda buraya gelme kararı alıp gelişin falan." dediğimde büyülenmiş bir şekilde baktığımı dışarıdan görmeden de anlayabiliyordum. Hissediyordum çünkü. Beni her gün büyülüyordu. Altında eşofman üzerinde tişörtüyle çıkıp gelmişti.

"Sen şöyle bakıyorsun ya, çat kapı getirtirsin adamı sürekli." dediğinde yüzümde ki sırıtışa mani olamamıştım.

"Of ayakta kaldın geçsene içeri. Bir şey içer misin? Yorgunsundur gerçi. Uyumak isters-" dediğimde salona çoktan geçmiştik ve lafım bölünmüştü.

"Vakit geçirelim geri gideceğim güzelim. Gel oturalım şöyle." dediğinde adımlarım hızla kesildi. Geri gideceğim mi demişti o? Anlamak istercesine yüzüne bakmaya başladım.