87-

1.2K 92 37
                                    

Selaam,
artık tamamen 24 olarak geldim mutlu değilim. Bi boş geliyor. Sendrom bence bu 😅 Bunu da en iyi Ardacığımı yazarak atlatırım diye düşündüm. En azından burada var böyle birisi djjdkd

Birazcık minicik uzun bir bölüm. Biraz da duygulu 🥺

İyi okumalar 🧸

Taşınacağımız evde ki minik tadilatlar bitmişken sadece oraya sipariş verdiğimiz eşyaların tamamen gelmesini ve kurulumunu bekliyorduk. En azından dolapların gelip kurulması bizim için mükemmel olacaktı.

Arda , Ankara'ya geleli kaç gün ya da hafta olmuştu ama sürekli birbirimizi görmekten keyif alıyorduk. Tabii ki zıtlıklarımızın çıkmasına şahit oluyorduk ama her yönümüzle birbirimizi tanıyor olmaktan mutlu olduğumuz bir dönemdeydik. Huylarımızı, karakterimizi , tüm duygu durumlarımızı ve hatta vücutlarımızı bile daha iyi tanıyorduk. Ve bu gerçekten muazzam bir histi.

Tek bir problem vardı ki bunu da şöyle açıklamak isterim. Arda iyi çocuktu ama bir kusuru vardı. Araba beğenmemek. İnadı tutmuştu resmen. Bende artık salmıştım açıkcası. Bir kaç araba vardı ve onlarla görüşeceğini söylüyordu. Hayır ben artık direkt gidip sıfır araç teklif etmesindende korkuyorum.

Biraz olsun rahata geçtiğim içinde bugün, haftalar sonra onun arabasınıda kullanmayı kabul etmiştim. Açıkcası lüks bir araç olması beni geriyordu ama bu konuda bana çok net konuşmuştu. Ben her şeyden değerliydim onun için kabul ama maddi zarar vermekte istemezdim. Neyse ki bunuda aşmıştım. Çünkü bugün arkadaşlarımla buluşacaktım. Kendisi de halı sahaya gidecekti zaten. Ben önce onu bırakıp sonra kendim arkadaşlarımın yanına geçecektim.

"Hazır mısın yavrum?" dedikten sonra ıslık sesi yükselmişti. Bu hareketine gülerken elimde rimelimle kalakalmıştım. "Vay yavrum vay! Bu ne güzellik kız?"

"Aşkım eşofman giydim ya." dediğimde hiç beni duymuyordu. Boynumdan kolunu geçirip yanağıma sert bir öpücük bıraktığında rimeli kapatmaya çalıştım. Yoksa bir yere kesin bulaşacaktı.

"Eşofmanlı halin bile nefesimi kesiyorsa bu benim suçum mu? Çok güzelsin. Elbiseyle ayrı, pantolonla ayrı, eşofmanla ayrı güzelsin." Bakışları arsızlaşırken gülümsemeside aynı şekildeydi. "Şortlarına ayrı, pijamalarınla ayrı hatta kıyafetsizken ayrı bir güzelİn. Hayranda mı olmayalım?"

"Hep mi çok güzelim?" derken tamamen ona dönmüştüm.

"Cık. Bensiz duşa falan girince çok çirğin, ulan Allah söyletmiyor bile kelimeyi. Ama öyle yapınca güzel değilsin yani. Söyleyimde." ben gülerken bir süre ciddi kalsada o da gülmeye başlamıştı. Ama gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

"Şapşal, ama bence duştan sonra yanına gelip çocuklar gibi 'mis gibi olmuşum dimi?' dediğimde gayet güzelimdir."

"Çook." dediğinde öyle bir tonladı ki! Böyle yapmamı çok seviyordu. Hem gülüyor hemde büyük bir ilgiyle yaklaşıyordu bana. Eve dönünce yapılacaklar arasına yazmıştım.

Sırnaşmamızı kısa kesip hızlıca evden çıktığımızda maç yapacakları yere kadar kendisi sürecekti. Sağ koltuk prensesliğinden devam etmeyi seviyordum maalesef ki! Benim buluşmaya gideceğim yerle arasında çok bi mesafe yoktu ama yakında değildi tabii ki.

"Kaç saat sürer ki sizin maç?"

"1 saat sürer ama hazırlıktı sonrasında ki muhabbetti falan 2 saat olur." dediğinde kafamda hızlı bir hesaplama yaptım.

"Denk gelir o zaman ben seni alabilirim yine çıkıştada."

"Beni almak için erken kalkma, sohbetine bak sen. Çocuklarla hallederim ben." dediğinde klasik omu silkme hareketimi yaptığımı gördüğünde güldü. "Haberleşiriz güzelim. Eğer görüşmeniz bittiyse burdan alırsın beni."

AŞKA ÖĞRENCİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin