s(he)'d choose me -11: bırak beni.

55 8 15
                                    

"Sen itiraf etmeyecek miydin?" diye sordu birden Baekhyun.

"Ne?"

"Minhee'ye, onu sevdiğini."

"Ha... O mesele."

"Başka birinden mi hoşlanmaya başladın? Başka ne mesele olabilir?" diye sordu Baekhyun tek kaşını kaldırarak. Chanyeol yutkunarak Baekhyuna baktı. "Baekhyun ben..."

"Sen?"

Hayır, bunu itiraf edemezdi. Sadece onu sinir etmek için çıktığı bu yolda ondan etkilendiğini söyleyemezdi.

"Ben yakında itiraf ederim."

"Hmm, aynen. Minhee bizim pozisyonlarımıza bile karar vermişken emminim seni reddetmez, Chanyeol."
Baekhyun kalkıp Chanyeola yaklaştı, gözlerinin içine baktı. "Merak ediyorum da bu duruma bu kadar sinirlenen benim de sen son derece rahatsın? Yoksa dalgaya aldığından benim sinirlenmem eğlenceli mi, Park Chanyeol?" diye sordu Baekhyun.

"Baekhyun... Biraz... Uzaklaşabilir misin? Çok yakınsın."

Baekhyun onu umursamadan devam etti, "Cevap ver, eğlenceli mi?" diye sordu. "Evet, öyle" dedi Chanyeol ve Baekhyunu itip düşmesini sağladı. Baekhyun şaşkınlığını bi kenara atıp Chanyeola baktı ve kaşlarını çattı.

"Siktir... Bu ne içindi?!"

Baekhyun bağırdığında Chanyeol transtan çıkmış gibi hızla Baekhyunun yanına geldi ve ona elini uzattı. "Özür dilerim, Baekhyun. Ben... Yani, sen birden dibime girince ben..." Chanyeol panikten konuşamıyorken Baekhyunun sinirleri iyice geriliyordu. "Gerçekten... Hayatımda gördüğüm en bipolar, en ruh hastası ve en gıcık insansın Park Chanyeol" dedi ve Chanyeolun elini tutmadan sıradan destek alıp ayağa kalktı. "Şu yarışma boku ne sikimse bitsin, bir daha asla muhattap olmayacağım seninle" dedi. Ayağa kalkmış kapıya doğru ilerleyecekken Chanyeol bir anda Baekhyunu kolundan çekip o güzel dudakları tatmaya başladığında Baekhyun neye uğradığını şaşırmıştı. Chanyeol öpüşmeyi sonlandırınca ona şokla bakan Baekhyunun gözlerinin içine bakarak "Ben sanırım seni seviyorum, Baekhyun."

Baekhyun cevap vermedi.

"Baekhyun birşey demeyecek misin?"

Baekhyun yine cevap vermedi.

Chanyeol tekrardan ağzını açacakken Baekhyunun telefonu çaldı, Baekhyun melodinin gürültülü sesine irkilip kendine geldiğinde telefonu açtı. "E-Efendim?" diye sordu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Baekhyun tekrar konuştu. "Tamam, geliyorum" dedi. Telefonu kapattıktan sonra hızla kapıya yönelecekken Chanyeol Baekhyunu kolundan yakaladı, "Neler oluyor, Baekhyun?" diye sordu. Baekhyun önce onu tutan ele sonra elin sahibine baktı, kaşlarını çattı.

"Bırak beni" dedi sadece.

"Baekhyun iyi görünmüyorsun, yanında olabilir miyim?"

"Bırak beni, gitmeliyim."

"Seni götüreceğim nereye gideceksen, yeter ki seninle gelmeme izin ver."

"Sikeyim! Bırak beni dedim!" Baekhyun sonunda sinirle bağırdığında Sehun ve Luhan sınıfa girdi. "Ne oluyor?" dedi Sehun. Luhan, Baekhyunun yanına gidip arkadaşına sarıldı. "Lu... Lu, gitmem lazım benim" dedi Baekhyun. "Gidelim arkadaşım, seni yalnız bırakamam" dedi Luhan. Sehuna baktı, "Sehun arabayı hazırla" dedi Luhan. Sehun, Chanyeola bir bakış atıp oradan ayrıldı. Luhan ve Baekhyunda sınıftan çıkınca Chanyeol koskoca sınıfta tek kaldı. Yapayalnız.

Daha sonra sessizliği telefon bildirimi bozdu, mesaja girmeden bildirim panelini indirdi.

Sehun:
Baekhyunu suçlama, sadece yanında ol.
O istese de istemese de, tamam mı?

s(He)'d Choose Me. | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin