one "I just wanna see you like that"

394 39 31
                                    

İyi okumalar🐞


"Damar yolunu açarken dikkat etmeniz gereken şeyler bunlar." Profesör Cha'nın dediklerini güzel bir şekilde not ederken aynı zamanda videoyu daha dikkatli izliyordum. Felix ise sadece videoyu izliyordu. Daha doğrusu arkasında oturan Hyunjin onunla uğraşırken izleyebildiği kadar izleyebiliyordu.


"Lee ve Hwang!" Profesör Cha'nın bağırması ile Hyunjin hareketlerini durdurup önüne odaklandığında Felix rahat bir nefes verip videoya sonunda odaklanabildi. Öğle arası zili çaldığında herkes ayaklandığında ben de Felix ile beraber çıktıktan sonra arkamızdan koşarak bize gelen Jeongin ile üçümüzde yemekhaneye indik. Jeongin bizim ile aynı sınıfta değildi çünkü bizden bir yaş küçüktü. Ama yine de çok yakın arkadaştık.


"Sonra Profesör Min ise sırf bu yüzden bize proje ödevi olarak kendisine ait olan hastanede staj yaptığımız için bir hasta ile bizim ilgilenmemizi istedi. Hepsi Jimin'in suçu." Jeongin'in isyankar çıkan sesiyle Felix ve ben gülerken Jeongin yemeğinden yemeye devam ediyordu.


"Yongbok!" Felix'e bu isimle seslenen sadece tek kişi vardı ve ve o kişide şuan yanımıza geliyordu. Felix ise elindeki kaşığı daha çok sıkmaya başlamıştı bile... "Sana kaç kez söyleyeceğim gerizekalı! Bana öyle seslenme!" Felix kalın sesi ile Hyunjin'e bağırdığında şuan bu ses Felix'in temeli sarı ama bazı tutamlarda pembelik ve mavilik olan saçlarına ve tam bir meleğe benzeyen yüzü ile çelişiyordu. Ama bu Hyunjin'in daha çok hoşuna gidiyordu garip bir şekilde.


"Ne sırıtıyorsun sen!?" Hyunjin hâlâ onu umursamadan sırıtmaya devam ediyordu. En sonunda Hyunjin'i arkadaşlarından biri çağırdığında gitmek zorunda kaldığında yüzünü tekrar Felix'e dönüp göz kırptığında Felix tam konuşacak iken hem Hyunjin oradan koşarak uzaklaşmış hem de telefonu çalıyordu. "Siktiğim çocuğu..." Felix bunu fısıltılı bir şekilde Hyunjin'e yönelik söyleyerek telefonu cevapladı.


"Efendim Minho hyung?" Felix'in söylediği isim ile içtiğim su boğazımda kaldığında öksürmeye başladım.


"Ölme lan!" Kendime gelmek için öksürürken Jeongin eli ile hava yapmaya çalışıyordu. Onun bu yaptığını sorgulayarak baktığımda yaptığı el sallama hareketini durdurdu.


"Bir şey yok Minho hyung. Sadece Jisung su içerken birden öksürmeye başladı."

"..."

"En yakın arkadaşım." Daha kim olduğumu bile bilmiyor. Aslında burada suçlu bendim. Felix her ne kadar fırsat buldukça beni Minho ile konuşturmaya çalışsada ben utandığım için ve yanlış bir şey yapacağım korkusu ile onun ile konuşma fırsatlarından hep kaçıyordum.


"Tamam Minho hyung. Okul çıkışı görüşürüz." Felix telefonu kapatırken bana bakarak iç geçirirken ben omuz silktim. Jeongin ise bu hareketim ile elini benim belime götürüp yanında olduğunu gösterir bir şekilde okşadıktan ona gülümsedim. Felix ise masada olan elimi tutup bana destek çıkarken gülümsemem daha genişledi.


Ders zili çalarken hepimiz yediğimiz tepsileri elimize alıp görevli noona verdikten sonra yemekhane kapısından çıktık. Jeongin'in sınıfı bir üst katta kaldığı için bizim ile vedalaşıp ben ve Felix'te merdivenlerden inmeye devam ettik. Felix ile konuşurken komik bir olaydan dolayı Felix gülerken ayağı kayarken birden yere kolunun üstüne düşmesiyle acıyla inlediğinde kolunu tutarak gözleri doluyordu.


"Ahh! Acıyor! Acıyor! Çok acıyor!" Felix acı ile bağırırken hemen onu yerden kaldırdığımda Hyunjin yanımıza geldi. "Hey iyi misin? Ne oldu?" Hyunjin benden bike daha çok telaş yaptığında ikimizde ona şaşırmış gözler ile bakarken Hyunjin Felix'in kolunu tuttuğunda onu revire götürdük. Revire geldiğimizde Jisoo noona bizi görmesiyle önce gülümsemiş sonra da Felix'in kolunu tuttuğunu ve gözlerinde gözyaşları ile hemen yüzünü ciddileştirip Felix'i yatağa oturtup bizim çıkmamızı istediğinde bizde revir odasından çıktık.


"Hyunjin sen Profesör Cha'ya haber ver. Ben buradayım." Hyunjin önce önündeki beyaz kapıya baktıktan sonra bana baktığında beni onaylarken sınıfa doğru gitmeye başladı. Ben ise yaklaşık yarım saat-bir saat bekledikten sonra Felix kapıdan çıktığında elindeki alçı ile bana bakıyordu.


"Eve gitmem gerekiyor." Felix bunu söyledikten sonra onunla birlikte üniversite bahçesine kadar çıktık. "İyisin değil mi? Acıyor mu?" Felix kolundaki alçıya bakarak gülümsedi. "İyi olacağım." Deyip bana sol kolu ile sarıldığında ona dikkatli bir şekilde karşılık verdim.


"Yongbok!" Yine Hyunjin sesi ile arkamızı döndüğümüzde Hyunjin bizim yanıma gelip kolunu Felix omzunun üstüne atıp konuştu. "Bende seninle geliyorum." Felix tam itiraz edecek iken Hyunjin işaret parmağını ile Felix'in dudaklarına bastırıp konuşmasını engelledi. "İtiraz yok." Deyip Felix ile beraber üniversiteden tamamen çıktılar.







Bölüm bitti<3

ready for love•Minsung•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin