∞7.Bölüm: Görev/ Kuzey Irak Part 2/2

452 57 176
                                    

Şebnem Ferah-Birileri var..

Bu bölüm, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 12 Ocak 2024 tarihinde bir üs bölgemize sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada Şehit düşen;
•Şehit Piyade Üsteğmen Gökhan DELEN'E,
•Piyade Uzman Çavuş Serkan SAYIN'A,
• Ahmet Köroğlu ve Hakan GÜN'E,
•Piyade Sözleşmeli Er Kemal BATUR'A,
•Müslüm Özdemir ve Emrullah GÜLMEZ'E, •İstihkam Sözleşmeli Er Murat ATAR'A,
• Muhammed Tunahan EVCİN'E,
İthaf edilmiştir.

23. Piyade Tümen Komutanlığı'nda gerçekleştirilen törenle son yolculuklarına uğrulandılar.

"Irzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz ağlamazsan bari gülmekten utan! "

M.Akif Ersoy.

Kzey Irak/Haftanin
Saat: 17.29
Yüzbaşı Piraye ZEYREK

Yüzüme vuran sıcak hava ve havanın getirdiği o tozu pisliği engellemek için peçeyi iyice çektim. Ortadoğu deyince akla gelen belkide ilk ülkelerden biriydi Irak. Benim gitmem gereken bölgesi ise en en en Ortadoğu yerlerinden biriydi. Irağın Kuzeyine hareket etmem söylenmişti. Daha doğrusu bulmam gereken kişiler hakkında bilgi toplamam gerektiği söylenmişti. Bulmuştum da. Orada bir toplama kampı kurduklarını ve yakın bir zamanda sevkiyata hazırlanacaklarından haberdardım. Bizimkilere bildirmem için telsizin çeken bir yer arıyordum. Onlarla ayrılalı yaklaşık 3 gün olmuştu. Ben Gare'de onlarla ayrılmıştım, şu an Haftanin bölgesindeydim ve bir buçuk günde Hakurk'a ulaşmam gerekiyordu. Mevzu ulaşmakta değildi. Hiç olmamıştı. Mevzu bilgiyi iletebileceğim bir yer bulmamdı. Daha önce bu yollardan sayısız kez geçtiğim için de artık nerelerde çektiğini çok iyi biliyordum. Kendimi kamufle etmiştim. Yüzüm tanınmayacak haldeydi, lensler farklı saç farklı ten. Iraklı kadınlar da yoğun olarak çarşaf kullandığı için ilk işim çarşaf bulmak olmuştu. Tenimi daha esmer göstermek için birkaç şey yapmıştım. Ve benimle temasa geçenlerin Türk olduğumu anlamamaları için kafamın içinde dahi Türkçe konuşmuyordum. Arapça'yı anadilim gibi konuştuğumu tim çok iyi bildiği için benim burada olmamdan endişe duymadıklarından emindim.

Çünkü benden kaçamayacak insan türlerinin başında Arap'lar geliyordu. Onlarla her konuşmamda kafamın içinde tek bir şarkı çalsa da kendimi tutuyordum.

İçtim şarabı Piraye..

Aklımın benle zoru vardı. Düşünmeyecektim. Düşünmemeliydim!
"إلى أين أنت ذاهبة يا امرأة? "
(Nereye gidiyorsun Kadın?)

Duyduğum ses ile anında adımlarımı durdurdum. Telsiz botumun tabanında saklı olduğu için hiç endişe duymamıştım. Hoş sanki açıkta olsa bana bir şey yapabileceklerdi de.

Asıl şimdi işin zor tarafına gelmiştim. Rolüme bürünmem gerekiyordu. Yavaşça arkamı döndüm. Yüzü gözü bok içinde benden kısa çelimsiz daha önce yakinen temasta bulunduğum Kawa itiydi gelen.
"أنا تائه. "
(Kayboldum.)

Savaş'ın İçinde: DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin