Savaş'ın İçinde: Doğuş

∞8.Bölüm: Ceviz ağacı..

-Cem karaca- Ceviz ağacı.

Bu bölüm, Mardin'in Nusaybin ilçesinde teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda Şehit olan Uzman Çavuş Bekir KELLECİ'ye ve Şehadete ermeden 3 hafta önce cenaze namazına katılarak tabutu başında gözyaşı döken, resmini bir an olsun elinden düşürmeyen Silah arkadaşı ve hemşehrisi (Giresun) yine Nusaybin'de terör örgütü mensuplarının bombalı saldırısında tıpkı silah arkadaşı gibi şehit olan Uzman Çavuş Süleyman KUL'a ithaf edilmiştir.

"İnsan taşıdığı çerçeveye nasıl girer Süleyman? "

❃

«Yüzbaşı Kemal DUABEY»

Odanın içine girdiğim an yatakta yatan Kazım'ı görünce Piraye'ye baktım. O hala kapının önünde dikiliyordu.

"Yatağa öylece yatırdın mı? Senden daha iyisini beklerdim."

Kaşlarını çatıp bi hışımla yanıma geldi ve kazım'ın üstündeki örtüyü kaldırdı. O an işte, o an dediğim lafı dürüp büküp müsait bir yerime sokmuştu. Adamı ne denli sağlam bağladığını gördüğüm an mahvoldum diyebilirdim.

"Elin bunu yapmaya yatkın mı? "

"Neden soruyorsun? "

Yatağa ilerleyip Kazım'a üstten bir bakış attıktan sonra ona baktım.

"Bir gün beni de bu şekil bağlayıp yatırma diye soruyorum. "

Ağzı bi açılıp bi kapandı ne anlamıştı bilmiyorum ama boynundan itibaren kızarmıştı.

"Ne yatırması? "

Bıyık altından gülmeme sebep olmuştu bu dediği. Fesat bir kadındı. Ayıptı ama, tatlıydı da.

Bu kadın sana üç kalem büyük gelir kanka. Sen daha bağcığını bağlamayı öğreniyorken muhtemelen bu kadın çakı ile adam kesiyordu..

Bu konuyu tartışmayacağım şu an.

"Yani eğitimde falan. "

"Ha o manada diyorsun. Öncelikle keyfim ve kahyasına bağlı ardından da insafıma. " Dediğine gülüp ona göz kırptım fakat o buna daha da sinirlendi. Tabi ben de ekstra keyiflendim diyebilirim. Zaten imkanı olsa Kaşlarını çatarken birleştirecekti.

"Sen ne manada anladın ki? "Bir süre durup bana ters ters baktı ve daha sonra sakince iki üç adımda aramızda çok az bir mesafe kalana kadar yakınlaştı bana. Onun da gözleri maviydi ve insanlara tek bakışı ile her şeyi yaptırabilecek güzellikte bir kadındı.

Oyunu sadece ben oynayabilirim Piraye, o gözlerini hemen üstümden çekmelisin.

"Cin olmadan şeytan çarpmaya sakın kalkışma Yüzbaşı. Yoksa seni yatırdığım tek yer eğitim alanı olmaz." Hissettiğim duygular neydi bilmiyorum ama sanırım sinirlenmiştim. "Nasıl yani?"bana bir adım daha yaklaşıp iyice gerilmemi sağladı. Bundan keyif aldığını o an anlamamıştım. " Kendime özgü eğitimlerim var belki onlardan birinde gösteririm manasında dedim sen ne anladın ki? "Yutkunup gözlerimi kıpraştırdım. Misilleme yapıyordu. Cevap vermeme dahi müsade etmeden devam etti sözlerine, "Ben aşağı iniyorum, şu herifi çöz getir. " Arkasına bile bakmadan gittiğinde öylece kaldım yatağın başında.