"Kai şöyle bakmayı kes ve konuş artık...lütfen."
Kyungsoo olabildiğinde kibar bir şekilde Kai'ye söyledi. Geleli neredeyse yarım saat olmuştu ama Kai sadece onu inceleyip arada bir sırıtıyordu. Kyungsoo sinirleniyordu çünkü Kai çok umursamazdı.
"Kai konuş artık."
Kai hala ona bakmaya devam ederken Kyungsoo kalan son sabır damlaları ile elini sıktı.
"Kai. Benim sinirlenmem hoşuna gitti değil mi? Neden? Neden onca şeyin acısını benden çıkarıyorsun?"
Kai arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirip sırıttı.
"Küçük bir şeysin ama fazla ciddisin doktor. Gevşe biraz. Kendimi hapiste gibi hissediyorum."
Kyungsoo sinirle sandalyesinden kalkıp elini masaya vurdu.
"BÖYLE YAPMAYA DEVAM EDERSEN KENDİNİ ORADA BULACAKSIN ZATEN!"
Kai umursamayan gözlerle ona baktığında Kyungsoo sinirle ellerini saçlarına geçirip yerine geçirdi.
"Seni.. Seni tanımlayamıyorum Kai. Normalde bir insanı 15 saniyede tanıyıp anlayabiliyorum ama sen... seni çözemedim. "
"Neyim ben doktor?"
"Sen...
Sen bir katilsin. Bundan daha fazlası değil."
Kyungsoo sinirle ayağa kalkıp odanın içinde turlamaya başladığında Kai de ayağa kalkıp elini onun göğsüne koyup durdurdu ve omuzlarından tutup onu duvara yasladı.
"Bana..."
dedi derin bir şekilde Kyungsoo'nun gözlerine bakarken
"....bana senden etkilendiğimi söylediğim için mi kızgınsın doktor?"
Kyungsoo sinirle kaşlarını çatıp onu itti.
"Amacın beni de öldürmek değil mi? Benden nefret ettin çünkü senin doktorluğunu kabul ettim ve şimdide intikam olarak benimle sevgili olup beni öldüreceksin. Ve o meşhur bahaneni kullanacaksın 'Onu koruyordum' ama beni neyden koruyacaksın Kai? Cidden zavallısın sana acıyıp doktorluğunu almamalıydım gerçekten iğrençsi-"
Kyungsoo'nun sözlerini bölen yüzüne inen bir yumruktu. Yere düştüğünde Kai hızla yakalarından tutup onu yeniden duvara dayadı ve gözlerinden ateş çıkarcasına sinirle baktı.
"Şuan burada ölmek istemiyorsan o güzel çeneni kapa ve işine geri dön doktor."
Ardından yakalarını bırakıp Kyungsoo'nun yere düşüşünü izledi ve sandalyesine geçti.
Kyungsoo acıyan yanağını umursamadan yerden kalkıp Kai'nin karşısına oturdu. O madem böyle oynamak istiyordu Kyungsoo'da ona eşlik edecekti.
"Kai şuan sinirlerimiz bozuldu ve gerildik. Bu yüzden yarınki görüşmemizde seninle konuşacağım. İlk önce hastane kurallarını anlatacağım. Burası senin odan dolabında sadece hastane kıyafetleri var zaten sadece onları giyebilirsin. Sabah ve öğlen çıkıp koridorda gezebilirsin ama akşam seni kontrol edip kapını kitleyeceğim. Şimdilik bu kadar yeter. İstersen otur istersen şuraya özel olarak koyduğumuz kitaplardan oku. Ben gidiyorum akşam geleceğim."
Kai umursamazca kafa salladı.
"Şimdi çıkabilirsin istersen ama yarım saatten fazla durma bugünlük. Ve kaçmaya çalışma da. Herkes seni tanıyor anında yakalanırsın. Ve geleceğin yer burası değil hapis olur. Bu arada kapını açık bırakacağım... bu hastalarımızın psikolojisi için yapılan bir şey. Ürkmemeleri için anlayacağını düşünüyorum. Görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANGER / KaiSoo
FanfictionEğer aradığınız normal bir hikaye ise üzgünüm, yanlış geldiniz. Çünkü benim hikayem en boktan olanıydı.