Gözlerini duyduğu ama anlayamadığı sesler ile araladı. Bembeyazdı.
"Oh, uyandı! Uyandı!"
"Gözlerini açtı!"
Duyduğu tanıdık sesler ile yüzünü buruşturdu.
"L-Luhan, Sehun..?"
Luhan dolu gözlerle onun elini tuttu..
"Çok korkuttun bizi! Sonunda uyandın... uyanamayacaksın sandım."
Başı aşırı derecede ağrıyordu ve her kelimeleri beyninde yankı yapıyordu neredeyse. Tam cevap verecekken sol tarafında olduğunu fark etmediği beyaz önlüklü gözlüklü adam konuştu.
"İyi misiniz Bay Do? Herhangi bir yerinizde ağrı var mı?"
Elimi başına atıp ovacaktı ama dokunduğu an acı ile küçük bir çığlık attı.
"A-Ah başım!"
Karşısındaki adam panikle elini tutup indirdi.
"Bay Do ne yapıyorsunuz? Kafanız sargılı dokunmamalısınız kanaması çok zor durdu."
Şimdi anlıyordu, bu adam doktordu.
"B-Başım zonkluyor..."
"Size serum yoluyla ilaç verdik merak etmeyin 10 dakikaya geçer. Sadece dokunduğunuz zaman sızlayıp ağrı yapabilir. Onun haricinde kolunuzdaki kesikleri sardık. Ayak bileğinizi kaza anında sağa sola çarpmışsınız bu yüzden burkulmuş. Ama yürümenize engel değil. Kafanızın sargıda olmasının nedeni de kazada araba yuvarlanırken sizin kapınız açıkmış ve siz bilinciniz kapalıyken arabadan düşmüşsünüz. Bu yüzden çok şanslısınız, fazla bir şeyiniz yok. Sadece arabanın camlarına kafanızı çarpmışsınız bu yüzden kafanız sargıda. Beyin kanaması geçirmemiş siniz neyse ki. Gerçekten tanrının sevdiği kuluymuş sunuz Bay Do. Birkaç saat daha önlem amacıyla burada duracaksınız ardından taburcu olabilirsiniz. Bir şey olursa beni çağırırsınız."
Doktor gülümseyip eğildikten sonra yanındaki hemşire ile odadan çıktığında Luhan'a döndü.
"Luhan, Sehun ne kazası? Neden bahsediyor o? Ben neden buradaydım?"
Luhan Sehun'a dönüp hızla bir şeyler fısıldadı ardından Sehun endişeli gözler ile Kyungsoo'ya döndü.
"Kyungsoo, kazayı hatırlamıyor musun?"
Gözlerini kısarak onlara baktım.
"Ne kazası?"
Sehun şok içerisinde arkasına yaslanıp elini ısırdı.
"A-Ama nasıl? Hafızanı mı kaybettin ki...?"
"Saçmalama Luhan, bizi hatırlıyor."
Derin bir iç çekip Luhan ve Sehun'a baktı.
"Konuşun artık. Ne kazası?"
Luhan derince Kyungsoo'ya tepkisini ölçmek istercesine baktı.
"Kyungsoo sen araba kazası geçiridin. Chen de yanındaymış. Hatırlamıyor musun?"
Onlara boş boş bakıp bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi.
"Ne Chen'i, ne kazası. Ne saçmalıyorsunuz siz? Cidden bu bir şaka mı?"
Luhan hızla sandalyesinden kalkıp kapıdan çıktı.
"Kyungsoo, sen Chen'i hatırlamıyor musun?"
"Ya Chen kim? Hatırlamam gereken biri mi? Hatırlamıyorum!"
Sehun elleriyle yüzünü kapatıp kafasını eğdi. O sırada Luhan ve az önceki doktor içeri girmişti. Sehun onların geldiğini görünce elini sinirle saçlarının arasından geçirip Kyungsoo'ya baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANGER / KaiSoo
FanfictionEğer aradığınız normal bir hikaye ise üzgünüm, yanlış geldiniz. Çünkü benim hikayem en boktan olanıydı.