twenty seven

1.8K 131 349
                                    

İtalikler İngilizce, BOL yorum rica ediyorum. Ona göre bölümün dedikodusunu yapacağızzz 🥰🥰🥰

-

bir ay sonra

Kulağımdaki kablosuz kulaklıklar kayıp düşecekmiş gibi hissettirirken elimdeki çöp poşetini kapımızın önündeki konteynıra ağır hareketlerle bıraktım, ardından bluzumu aşağıya çekiştirip arkama döndüm. Tam o anda "Mrs. Başak?" diye konuşan ince sesle başımı kaldırıp karşımızdaki villaya baktım, komşumuz Kevin bana el sallıyordu. Tahminen Yeşim'in yaşlarında olan bu adam eşiyle birlikte yaşıyordu, geldiğimizden beri ayaküstü sohbet etmek dışında bir samimiyet kurmamıştık. Bir şey mi soracak acaba diye düşünürken ben de gülümsedim ve "Buyrun?" karşılığını verdim.

"Vaktiniz varsa birlikte kahve içmeye ne dersiniz?"

Bir an şaşkınlıkla durakladım, Kerim de Yeşim de evde değillerdi. Bebeğim artık neredeyse iki aylık olmuştu, hamileliğim görece rahat ilerliyordu. Ara ara, özellikle sabahları bulantılarım sürse de bir şekilde idare ediyordum. Sevgilimle gün aşırı yaptığımız yürüyüşler hem tempo tutmamı hem de kafamı dağıtmamı sağlıyordu.

Bu teklifi reddetmek için geçerli bir sebep bulamazken "Olur." dedim ve bizim kapıyı kapattıktan sonra gülümseyerek ona doğru yürüdüm, birlikte evlerine girdiğimizde hem keyifli hem de gergin hissediyordum. Buraya geldiğimizden beri ilk defa bir komşumuzla vakit geçirecektim, yanımda Yeşim olmadığı için bocalıyordum ister istemez. Kevin'in yönlendirmesi ile ferah salondaki koltuğa oturduğumda o kahve hazırlamaya başladı, buradaki çoğu ev gibi Amerikan mutfak olduğu için onu izleyebiliyordum.

bir saat sonra

Yeşimlerin gelmesine az bir vakit kalmıştı, evi toparlamam gerektiğinden ayaklanıp Kevin'e teşekkür ettim. Şu bir saattir müthiş bir şekilde akıp gitmişti sohbet. Benimle çok ilgilenmiş, hamile olduğumu öğrenince özel bir ihtimam göstererek kendime dikkat etmemi tembihlemişti. Çok sempatik ve komik bir adamdı, onun yanında gerginliğim geçmişti. Hem dış görünüşü, hem de mizacı sebebiyle bana The Modern Family dizisindeki Cam'i hatırlatmıştı, kocasıyla da bir ara böyle oturup konuşmak için sabırsızlanıyordum. Burada bir arkadaş edinebildiğim için sevinmiştim, Kevin de benim gibi evden çalıştığı için birlikte bolca vakit geçirebilecektik bundan sonra.

Birlikte ayaklanıp dışarı çıktık, tam o esnada tanıdık Tesla sokağa giriş yapmıştı. Hala gülümserken Kevin ile sarıldıktan sonra verandanın merdivenlerine yöneldim, birdenbire ayağım takılınca düşmemek için son anda tırabzana tutundum. Bu esnada Kevin refleksle atılmış, beni kolumdan sıkıca kavrayarak dengede tutmuştu. Ona dönüp teşekkür ettim ve şoför koltuğundan inen, dikkatle bize bakan sevgilime doğru hızla yürüdüm. Ben arka koltuğa yönelip ufaklığı arabadan indirirken Yeşim bir bana, bir Kevin'e bakıyordu.

Kerim'i elinden tutup ona doğru yürüdüm, gülümseyerek parmaklarımın ucunda yanağına uzandığımda hafifçe geri çekildi. Onu öpemeden uzaklaşmak durumunda kaldım, suratım anında düşerken sorarcasına gözlerine bakıyordum. İş yerinde mi bir şey olmuştu acaba?

"Canım, iyi misin?"

Yeşim bir an baktı gözlerimin içine, sonra derin bir nefes alarak "İçeri geç, kısa kolluyla çıkmışsın." karşılığını verdi. Kevin çoktan içeri girmişti, onu başımla onaylayıp Kerim'le birlikte evimize doğru yürüdüm. Salona girdiğimizde o da arabayı kilitleyip arkamızdan geldi, ufaklıkla birlikte üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldiğimde sevgilim bileğimden tutup beni kendine çevirdi. Kerim'e "Ellerini yıka sen aşkım, Başak anneciğin geliyor şimdi." dediğinde mecburen bir adım geriledim.

my woman × g&gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin