UĞURSUZ 'UN TUZU

24 3 0
                                    

Freya, Nergis annesine üzülse de yine de kocası için daha çok üzülmüştü.

Nergis annesinin annesi, ne kadar kötü olsa da aslında sadece hastaydı.

Peki o kadın nasıl oldu da böyle bir anneye dönüşmüştü, Nergis hanım neden annesinden bu denli korkuyordu, gerçekten annesi babasının katili miydi?

Nergis hanım birden ayağa fırladı.

Elleri, ağzı titremeye başladı.

Onu gören Süreyya yanına gidip bir sandalye çekip onu oturttu,  Freya 'da muyfaga koşup bir bardak su alıp getirdi.

Nergis annesine verdi.

Nergis hanım Freya' oturmasını, hamile oldugu için anlatacaklarının olurda  onu etkilerse kendisini kötü hissedeceğini söyledi.

Nergis : 60 sene önce annem birden değişmiş, sonradan öğrendim, Şilla belediyesinin kaymakanı ona tecavüz etmiş.

Ailesi hamile kalınca evlendirmiş onu o adamda babammış.

Ben bilmiyordum tecavüz çocugu oldugumu bana hep canavarın çocugu derdi, hiç sevmedi beni.

Ben 8 yaşındayken birden iyi biri çıktı, onun içinden beni sevdi, başka biri gibiydi.

2 hafta olmadan başka kişiler çıktı içinden biri çocuk, biri yaşlı adamdı.

Ondan korktum, babam fark etti doktora götürdü.

Doktor kişilik kimlik bozukluğu var, demiş fakat tedavi olmadı sonra başka kişilikler ve bir gün bambaşka biri oldu bir ögle vakti dolaptan bir şişe şarap alıp duvara vurdu.

Her yer kıp kırmızı olmuş salon frenk üzümü kokuyordu.

Ben merdivenlerden koştup aşagıya geldim, annem boş boş bakıyordu.

Bugün kimsin anne, diye sordum içimden umarım iyi biridir fakat iyi olsa şişeyi kırmazdı kendi kendime, dedim.

Babamın işten  gelmesini bekledim fakat daha gelmemişti, annem beni kovalamaya başladı.

Üstüme tuz attı, uğursuzun tuzu, seni de babanı da öldüreceğim, tecavüz çocugu seni, dedi.

O an anladım babamın günahı olarak doğduğu mu.

Annemin bu denli nefret etmesinin nedenini.

Süreyya : Sizin bir günahınız yok, üstelik anneniz yaşadığı tranvadan dolayı böyle bir insana dönüşmüş.

Freya : Çok üzgünüm, Nergis anne bilmiyordum, yaşadıklarını.

Nergis : Güzel Freyam, sen üzülme kıyamam, sana ben kimse bilmiyordu.

Daha eğlenceli kısma girmedim bile saklan uğursuz, saklanmazsan seni bulurum, babasının uğursuzu, ugursuzun tuzu, saklan diye şarkı söylüyordu.

Ben koştum salondan muyfaga, oradan yatak odasına, merdivenden yukarı  çıkmak isteyince yere dökülmüş şaraba basıp kaydım, beyaz dantelli elbisem kıp kırmızı şarap olmuştu.

İşte o an öldüm sandım, Freyam fakat o günde öldüm.

Saçımdan tuttu annem, şişeyi kaldırdı,  boynumu çizdi, hani hep taktıgım bu yeşil fular varya aslında boynumdaki yara izini kapatmak için.

Nergis hanım, fuları çıkarıp yere attı.

Süreyya ve Freya aglamaklı aglamaklı Nergis hanıma baktılar.

Nergis : Boğazımdan yere kanlar damlamaya başladı, ben ise yere bakıyordum, bir yandan göz yaşlarım, diger yandan kan damlaları damlıyordu.

Tam ölücegimi düşünmüşken annemin elini babam tuttu.

Onu yere itti, ben korkup kapının arkasına saklandım, onlara bakıyordum.

Babam üstümdeki şarap lekelerini kan sandı anneme tokap atmaya başladı, annem de kırık şarap şişesini babamın boğazına geçirdi.

Babam orada öldü, hiç acı çekmedi degil mi hemen ölmüştü çünkü?

FREYA VE İKİ KOCASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin