Young Mi'nin anlatımı
Her sabah olduğu gibi kahvaltı yapıp okula gittik. Bugün dersten Sonra Suga beni almaya gelicekti. Beni bir yere götürücekmiş. Off neresi olduğunu söylemedi. Süpriz yapıcakmış. Süprizleri severim ama ne olduğu bilmediğim zaman meraktan aklımı kaçırıcakmış gibi oluyorum. Şu an derste olmamıza rağmen derse odaklanmaktan çok yapıcağı süprizi düşünmekle meşgülüm.
Son derse kadar bunu düşündüm. Dersimiz erken bittiği için Suga'yı beklerken okulu gezmeye karar verdim.
YM: Mi Cha sen git istersen, Suga beni almaya gelicek bana süprizi varmış.
MC: Peki, tamam. Bana sabah bahsetmişti şu "süpriz"inden.
YM: (⊙o⊙) Ne süpriz yapıcağını biliyo musun?
MC: Evet, bana sormuştu. Ama sana hayatta söylemem.
YM:~T_T~ Çok kötüsün.
MC: Ben eve gidiyorum. By By...
Mi Cha gittikten sonra bende okulu gezmeye başladım. Üst katta resim atölyesi vardı. İçeri girdim. Köşedeki tuvalin arkasında birisi vardı.Etrafıma bakınarak onun olduğu yere yaklaştım. YM: Tuvalin arkasındaki insan, ben okulda yeniyim. Adım Young Mi. Sakın rahatsız olma okulu geziyodum. Burayı buldum. Yani sakın ama sakın rahatsız olma.
İyice yaklaştığımda yüzünü görebildim.Yüzü bir sanat ilahınınki gibiydi. Resim yapan bir ilah. Gerçekten çok yakışıklıydı. Ama benim Suga'm var.= ̄ω ̄=
YM: Ne kadar yakışıklı olduğunun farkında mısın?
Cevap vermedi.
YM: Pek konuşkan birine benzemiyosun. Pekala bende sevgilim gelene kadar burda takılır, resim yeteneğimi konuştururum.
Yanındaki şövalenin üstüne kağıt koyup onun karikatürünü çizmeye başladım. Bir yandan da onu konuşturmaya çalışıyordum.
YM: Pek asosyalsin. Bunu bütün gün yapıyor musun?
Sonunda kafasını çevirip bana bakabildi.
Asosyal şahsiyet: Sana kendimi tanıtırsam susucak mısın?
Kafamı evet anlamında salladım. Resmimi bitirmiştim. Suga da birazdan gelirdi zaten.
Asosyal şahsiyet: Adım Kim Jong İn ama bana şirkette Kai diyorlar.
YM: Aa sende mi şirkette stajyersin. Pek ünlü birine benzemiyosunda.
Kai: Evet SM Ent. stajyeriyim.
YM: Wow! İyiymiş. Bende BigHit'e yeni girdim. Neyse benim gitmem gerek Sevgilim bekler.
Bana küçümser bi bakış attı. Resmi imzalayıp ona verdim.
YM: Sana benden küçük bi hediye, iyi sakla bunu. Ben çok ünlü olunca bulamayabilirsin.
Daha sonra atölyeden çıktım.
Kai: Hey! Bu ben miyim?!? Ne biçim çizmişsin beni!!! ~'O'~
YM: ~Yes! Mission Completed.~
Binadan çıktığımda Suga beni bahçede oturmuş bekliyordu. Beni görüce ayağı kalktı.
Suga: İşte Yummy'min hediyesi.
Bize couple kaykaylarından almıştı. Çok sevimli ⌒∇⌒, herkese böyle sevgili lazım. Koşup ona sarıldım.
YM: Sen harika birisin. Eski kaykayımı kırmıştım.
Suga: Madem kaykay kayabiliyosun o zaman bende pistte takılırız diye düşündüm.
YM: Süper olur. Kaykayla mı gidicez?
Suga: E yani, onun için aldım zaten.
YM: Ah, doğru. Hâla alışamadım. Senin yanındayken biraz heycanlanıyorum. Yani... Neyse, gidelim hadi. Çıkışa kadar yarışalım.
Ne diyorum ya ben tabiki kullanmam için aldı kaykayı, bisikletin arkasına koyup gezdirmek için değil.
Piste geldiğimizde birkaç arkadaşıyla tanıştırdı beni daha sonra birlikte birkaç hareket yaptık. Bişeyler içtik. Daha sonra eve dönerken yolda Suga'nın bi hayranıyla karşılaştık. Bizi durdurdu.
Hayran: Pardon? Sen BTS'ten Suga deil misin?
Suga: Evet, benim.
Hayran: Ben senin hayranınım. Seni çok seviyorum. Bi fotoğraf çekilebilir miyiz?
Suga: Peki çekilelim.
Bir foto tamam iki fotoda tamam da hangi ünlü hayranıyla 10 poz fotoğraf çeker ki. Yan yanada çekilmediler kız resmen üstüne atladı. Sarmaş dolaş çekildiler. Şu an morallerim yerleri süpürüyo. (╥_╥)
Sonunda fotoğraf çekilmeyi bitirip yanıma geldi de eve dönebildik.
Eve girer girmez bi köşe bulup yere oturdum. Bundan sonra dostlarım oturduğum köşedeki iki duvar ve yerdeki su fışkırtmalı ütü. Çok eğlenceli bi ütü çünkü fişi takılı deilken bile su fışkırtabiliyo.(╥_╥)Mi Cha sevgili yaptı kendine odasında oynaşıyolardır, film izliyolardır. Ütünün suyuyla oynamak felaket eğlenceli bişey.(╥_╥)
Jungkook: Sonuncu noona ne garip bi kızsın sen. İnsanın morali bozukken ütünün suyuyla oynar mı be? Boşaltma ütünün suyunu.
Birden yanımda belirince ödüm koptu.
YM: Ayyy! Cidden... Ödüm koptu.
Ütüyü ona doğru tutup kopek ıslatır gibi üzerine su fışkıttım.
YM: Seni pis fare! Uzak dur benden!
Jungkook: Suga, şu kaçık sevgiline sahip çık. Söyle ütünün suyuyla oynamasın.(>_<)
Farkına varmadan akıttığım göz yaşlarımı sildim ve Suga'nın ne yaptığını inceledim. Mutfağa girdi. Tekrar köşeme dönüp yerlerdeki morallerimi toplamaya başladım. Arkamdan bişey yaklaştı. Bu... Bu... Bu bir kurabiye gözlü Suga'ydı. Çikolatalı Kalp şeklindeydi gözleri.
Suga: Sevgilisinin derdine deva olmaya geldi. Aşk kokulu kurabiye Suga!
YM:≧﹏≦ pfssskkjj ^◇^
Uzanıp gözüne tuttuğu kurabiyelerden birini ısırdım.
YM: Çok komokson. ( ^)o(^ ) Ama affetmedim. ̄︿ ̄
Suga: Ben ne yaptım ki? Noldu ki?
YM: Bir poz tamam iki poza da bişey demedim ama kızla tam 10 poz fotoğraf çekildiniz. Kız resmen üzerine atladı.
Yandaki koltukta telefonuyla uğraşan Jimin, Suga'ya " Abartmışsın. Yummy haklı." dedi. Evet evde tukettiğim jelibonlar yüzünden ismim Yummy'e çıktı.
Suga: Aah.. Fark etmedim. Hem sen niye karışıyosun ordan.
Jimin'e elindeki kurabiyelerden attı. Jimin de hepsini yakalayıp yemeye başladı.
Jimin: Saol ya acıkmaya başlamıştım.
Suga yanındaki kutudan yenilerini çıkartıp bana şebeklik yapmaya başladı. Dayanamayıp bi daha ısırdım.
YM: Peki affettim ama bi dahakine tek seferden başka poz yok.  ̄ω ̄
Beraber kurabiyeleri yemeye başladık. Tabi çoğunu ben yedim.
Suga: Bi kutu daha almıştım onu yiyebilirsin.
YM: Oluuur.(>^ω^<)