3. BÖLÜM: Komşu

2.7K 160 92
                                    

Okurken yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın lütfen

İyi okumalar diliyorum (:

____________________________________________________________________________

"Anne lafını geri al." Annem elindeki fincana baktı. Sonra sehpaya bıraktı. "Ne diyorsun kız?" Anlamayarak baktı bana. "Şu taşınma şeyini. Geri al geri. Hemen, çabuk." Dediğimde ablamla ikisi gülmeye başladı. "Noldu sen inanmazdım benim fallarıma?" Şuan inanıp inanmamak mesele değildi.

Şuan her türlü yolu denemenin çaresizliğiydi. Elimi alnıma götürüp hızla kapıyı bir daha açtım. Her kapıyı açtığımda daha kötü bir sahne karşılıyordu beni. Karşı daireme Yüzbaşı Emir Pars Boran taşınıyordu.

Göz göze geldiğimizde benden bakışlarını çekmedi. Yanındaki adama bir şeyler anlatıyordu. Herhalde eşyalarla ilgili ne yapması gerektiğini falan söylüyordu. Ben hiç görmemiş gibi elimdeki poşeti kapımın önüne koyduğum kovaya bıraktım.

Sessizce kapıyı kapattım. Sabırla gözlerimi yumdum. "Noldu Cemre sana bi inme geldi?" Ablam sordu. "Karşı daireme biri taşınıyor." Dediğimde annemle birbirlerine baktılar. "E bi hayırlı olsun desene. Komşun olacak o kadar." Dedi annem. Aynen hayırlı olsuna kahveyede giderdim.

Hatta onada fal bakardım annem gibi. Kapıdan sakince uzaklaştım. "Yok annecim hiç şey etmeyin. Konusu hiç açılmadı bile tamam?" Efe hızla koşarak koltuğu üstüne atladı. Ali ise annemin verdiği telefondan bir şeyler izliyordu sessiz sedasız.

"Ay Cemre ne öküzsün. Çık şurdan. Belki yardım edelecek bir şey vardı." Beni kenara itip kapıya yöneldi annem. "Hayır!" Diyip tuttum kolundan. "Anne, annecim. Kurban olduğum yok onun yardıma ihtiyacı falan. Sordum ben az önce." Kolumu hızla ittirdi. "Salak yazıyordu benim alnımdada. Hayır ben nerde hata yaptım bu kızı yetiştirirken anlamıyorum." Kapıyı ardına kadar açtı.

"Merhabalar, nasılsınız?" Aaaa! Direk muhatap oluyordu. Tek elimle yüzümü kapattım. Parmaklarımın arasından ne olduğuna baktım. Annemi görüp "İyim, teşekkürler. Siz?" Dedi sakin bir tavırla. Hiç o sesine bu sakinlik normal durmuyordu.

Üstünde beyaz bi tişört vardı. Altındada siyah bi pantolonu vardı. En azından tayt giyer gibi dar pantolon giymiyordu. Çuval gibide bol değildi. Tarzdan az olsa anlıyordu bişiler. "İyi bizde ne olsun. Yeni taşınıyormuşsunuz. Yardım edilecek bir şey varmı diye soralım dedik. Nede olsa komşu komşunun külüne muhtaçtır." Şuan onu yakıp kül edesim vardı.

"Saolun, yardımlık bi durum yok. Siz burdamı oturuyorsunuz?" Dedi. Elimi yüzümden çektim. Bilerek sormuştu. Burda oturmadıklarınk tabiki biliyordu. "Hayır, kızım burda oturuyor. Ziyarete geldik hayırsızı." Şuan keşke yerin 7 kat altında olsaydım.

"Anladım. Kızınızla iyi komşu olacağız o halde." Koyu yeşilleri beni buldu ve o sırıtışını yaptı. Bende samimiyetsiz bir şekilde gülümsedim. "Olun olun. Bu zamanda düzgün komşu bulmak zor." Hızla içeri adımladım. Ablamın yanına gittim. "Abla kalk Allah aşkına çek al şu kadını ordan." Ablam hemen yerinden kalktı. Ben onu annemi geri çekeceğini düşünürken annemle beraber sohbet etmeye başladılar.

Elimi hızla alnıma vurdum. İkisinin arasından çıktım ve onları bedenimle geriye ittirdim. "Evet. Tanıştığımıza çok memnun olduk. Sizin şimdi bir ton işiniz vardır. Tutmayalım biz sizi." Kapıyı olabildiğince kapadım. Sadece kendim gözükeceğim kadar az bi boşluk bıraktım. Gülümsemesini bozmadan "Öyle olsun komşu. Tanıştığıma memnun oldum." Dedi ve arkasını dönerek kendi dairesinde durdu.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin