Hellö guys im coming!
Yine ben yine bölüm bakalım bu sefer neler olacak
İyi okumalarr 💜🌼💜
0/////////0
Tanrısal Bakış
Sarışın, kendi söylediklerinin farkına vardığında gözleri büyümüş, kendisine bakan büyüğüne yapacağı açıklamayı düşünüyordu. Çok yanlış bir zamanda yanlış bir şey söylemişti. Büyüğünün belindeki elleri gevşemiş, bakışlarında bir korku ve üzüntü dalgası geçmişti.
O da ne diyeceğini bilmiyordu. 'sana seni anlatamam' dediğinde çok kötü hissetmişti. Sorunun kendisi olduğunu düşünmüş, nerede bir hata yaptığını anlamaya çalışıyordu. Yoksa sarışın, kendisinden hoşlandığını mı öğrenmişti? Öğrenmesinin tek yolu, Felix'in günlüğünü okumaktı. Onu da yapamazdı, çünkü siyahlı günlüğünü hep bir kutuda saklıyordu.
Sarışın diğerinin modunun düştüğüne an be an şahit olurken, konuşmaya başladı. Karşısındaki onu çok yanlış anlamıştı.
"Felix- hayır hayır sorun sen değilsin! Cidden çok yanlış anladın, o anlamda demedim, yemin ederim! İnan bana, ben-"
Durdu sarışın, şimdi ne demeliydi? Ondan hoşlandığını, hatta aşık olduğunu söyleyebilir miydi? Korkuyordu, olumsuz bir yanıt almak istemiyordu. Söylerse, reddedilmekten ölümüne korkuyordu ama şu an, içinde beliren ani cesaret ile söyleme kararı aldı.
Kafasını kaldırdı ve kendisine bakan gencin gözleriyle buluşturdu kahve harelerini. Dudaklarını birbirine bastırdı, yutkundu. Sonra kollarını siyahlının boynuna dolayıp konuştu.
"Ben sana aşığım Felix. Lütfen benden nefret etme. İstemezsen bile, arkadaşlığımızı bozmayalalım. Sensiz yaşayamam..."
Siyahlının gözleri aldığı itiraf ile kocaman açılmış, sarışının belinde gevşek olan elleri iyice gevşemişti. Tutmuyordu, sadece elleri beline değiyordu. Hyunjin ise kucağında oturduğu adamın tepkilerini izliyor, boş bakışlarla arkasında bir noktaya odaklanan siyahlıdan bir tepki bekliyordu. Ama bu bakışların boşluğu ile içindeki korku artıyordu.
Hyunjin kafasını karşısındaki adamın boynuna gömüp, kollarını sıkılaştırdı. Reddedileceğini anlamıştı. İçindeki korku onu boşluğa doğru itiyordu. Hayatında Felix olmadan yaşayamayacağını biliyordu, onu kaybetmek istemiyordu. Gerekirse duygularını bir mezara gömerdi, yeter ki Felix'i onun yanında kalsındı.
Felix ise içindeki sevinç ile ne tepki vereceğini bilemeyerek gözlerini karşısındaki duvara dikmiş, öylece düşünüyordu. Uzun zamandır bunun hayaliyle yaşamış, şimdi de tüm hayalleri gerçek olmuştu.
Boynunda hissettiği hızlı nefesler ile bakışlarını boynuna sarılan sarışına çevirdi. Heyecandan sarışına cevap vermemişti, haliyle Hyunjin'i korkutmuştu. Bir elini belinden çekip sarışının çenesine atıp kafasını kaldırdı ve yüzlerini eşitledi. Yüzünde hiçbir mimik olmadan baktı sarışına. Hyunjin ise kırgın, endişeli, korku dolu gözlerle kendisine bakıyor, ağlamamak için dişlerini dudaklarına kanatırcasına bastırıyordu.
"Ama ben arkadaşlığımızı bozmak istiyorum."
Daha fazla tutamadı yaşlarını sarışın, akıttı inci tanelerini teker teker. Elleri tutunduğu omuzları sıkıyor, tırnaklarını batırmamak için çaba sarf ediyordu. Felix ise ağladığını gönünce beklemedi, dudaklarını karşısındaki müstakbel sevgilisinin dudaklarına bastırdı. Şaşkınlıkla açıldı gözleri Hyunjin'in. Bunu beklemiyordu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT İS LOVE? | Hyunlix / semelix
FanfictionAşk neydi? aşk karşındaki kişiye olan sonsuz güvendi. Ama o, yanındakine güvenemiyordu ki. Aşka olan inancını yitiriyordu. Ama kendini yanında mutlu hissettiği, güvendiği kişiden bihaberdi. ^_________^ Semelix/ukehyun 💜 Other ships Minsun...