WHAT İS LOVE? | Hyunlix / semelix

Fear Of Loose

Merhaba arkadaşlar
Yeni bölüm geldii (⁠♡⁠ω⁠♡⁠ ⁠)⁠ ⁠~⁠♪

Eğer sacmalarsam kusura bakmayın valla bir günde yazıyorum bölümleri aklima o an ne geldiyse artik (şaka)

İyi okumalarr 💜🌼💜

0//////////0

Hyunjin'den

"Görüşürüz Seungie~"

"Bay bay Hyunie~"

Seungmin arabadan inerken ona el sallamış, sonra o bahçeden girerken bizde arabayla tekrar ilerlemeye başlamıştık.

Radyonun sesini biraz daha açıp çalan şarkıyı dinledim, huzur veriyordu. Melodisi bile insanı rahatlatmaya yetiyor, bir yandan da hüzünlendiriyordu. BTS dinlemeyi seviyorum çünkü çok anlamlıydı her şarkıları. Aynı şimdi çalan The Truth Untold gibi.

Tabi, benim bu odağımın bozulma sebebi ise arka koltukta oturan Jeongin'in konuşmasıydı.

"Aşık oldum resmen! Hyunjin lütfen bana ayarla Seungmin'i ne istersen yaparım nooolurr!" Ne istediği belli. Eh, biraz uğraşsam bir şeycik olmaz.

"Seung'u sana yâr edeceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun velet."
Beni pekte ciddiye almış durmuyordu çünkü güldüğümü görmüştü bi kere. Göz devirip tekrar konuştu tilki kılıklı.

"Ya bi si- neyse. Kanka ciddiyim ben ya çok tatlı bu yeminle tam benlik. Lütfen ya~"

Bir düşününce yakışırlardı ama Seungmin yeni tanıştığı biriyle bırakın takılmayı aynı ortamda kalınca bile gerilmeye başlardı. Hem Jeongin'in duyguları sadece etkilenme de olabilirdi, hemen aşık olamaz ya. Önce birbirlerine tam olarak alışmaları gerekli, sonra da yavaş yavaş kendi aralarında hallederlerdi zaten.

" Ben bir şey yapmam, yapamam. Bu tamamen Seungmin'in elinde olan bir şey, hiçbir şeye zorlayamam. Hem daha bu gün tanıştığı biriyle olmak isteyeceğini sanmam. Sende kendinden emin olmalısın. Ya bu sadece ufak bir hoşlantı ise? Bu yüzden şimdilik bu fikri aklından çıkar küçük tilki. İstersen sadece aynı ortamda bulundurabilirim sizi, o kadar."

Ben konuştuğumda ciddi bir şekilde dinlemiş, sadece kafasıyla onaylayıp arkasına yaslanmıştı. Arabayı sürüp bizi sadece dinleyen Felix ise şimdi konuşmuştu.

" Hyunjin'e katılıyorum, hislerinden emin olmadan bir adım atmaya kalkma. Ters teperse sahip olacağın küçük ihtimali bile kaçırmış olursun. Onunla önce ufaktan sohbetler et, sana kendini açmaya başladığında zaten kendi hislerinide anlamış olursun o zamana kadar. Onun güvenini kazandırdığında, ufak ufak flört etmeye başlarsın. Baktın ki rahatsız olmuyor, devam edersin o şekilde. Ama rahatsız hissettirdiğini anladığın gibi o flört konuşmalarını yok et. Seungmin zaten öyle herkese güvenen biri de değil. Onunla konuşurken dikkatli olmalısın."

Konuşması beni mest etmişti. O çok nazik ve düşünceliydi. Sanki bu zamana kadar hep birileriyle böyle şeyler yaşamış gibi konuşuyordu. Bu aklımda bir soru isareti oluşturdu; cidden başkalarıyla böyle şeyler yaşamış mıdır ki? İçimde bir kıskançlık ve hüzün dalgası yayıldı. Onu başkalarıyla düşünmek beni çok üzmüştü. Birde gerçek olsaydı, sanırım yıkılırdım.

Düşünmeye öyle bir dalmışım ki, arabanın durduğunu kapı kapanma sesiyle anlamış, yerimde irkilmiştim kapının sesi ile. Cama baktığımda Jeongin eve doğru ilerliyordu. Ne ara geldik ki buraya?

Bacağımda hissettiğim dokunuşla kendimi sola çevirdim ve Felix'e baktım. Eli yavaşça bacağımı okşamaya başladığında yüzünde de üzgün-endişeli bir ifade vardı.