Hope

127 11 7
                                    

Ehehehe ben geldimmm

Medyadaki adamlar(öz abilerim, kocam ve kocası) şaka mı?
WAAAGGGGGGGG ASİL PRENSLER GİBİLER OLUCEMM💜💚🩵🧡❤️🩷🤍🩶🖤

Çok uzatmayacagim hadi bolumeee

İyi okumalarr 💜💜

0////////0

Hyunjin'den

"Çok, çok özür dilerim Jeongin-ah. Cidden, seni aniden yanımda görünce korktum ve-"

"Sorun değil Seungmin, biliyorum."

Anladığım kadarıyla Seungmin, yatakta yanında Jeongin'i görünce korkmuş ve onu yataktan düşürmüştü. Bizim mal da kafasını komodine çarpmış herhalde.

"Burada tam olarak ne olduğunu sorabilir miyim çocuklar?"

Felix ciddiyetle konuştu. Yandan bir bakınca, kollarını sıkı sıkıya bağlamış, bir kaşını kaldırarak bizimkilere bakıyordu. Sanırım güzel anlarımızı bozdukları için sinirlenmişti. Şimdi bu haline yükselmedim desem yalan olur.

"Ben anlatayım hemen aşkım. Seungmin uyanıp yanında Jeong'u görünce korkmuş, yataktan itmiş. Jeong da kafasını nasıl başarmışsa komodine çarpmış. Bu kadar, hadi biz gidelim~"

Gülümseyerek kolunu tuttuğumda Felix de gülümseyerek kafasını sallamıştı. Kapıdan çıkmadan içeridekilere dönerek konuştum.

"Dolabımdan rahat bir şeyler alın, on dakikaya da aşağıda olun, kahvaltı yapalım."

Kapıyı kapatınca boynumda hissettiğim nefesle titremiştim. Bu adamın üzerimde bıraktığı etkiye bayılıyorum. Elleri belimi sardığında geriye doğru bir adım atarak sırtımı sıkı göğsüne yasladım. Burnu boynum ile omuzum arasında gezerken, kollarını sıkıca sardı belime.

Kafamı geriye atarak omuzunda dinlendirdim. Gözlerim kapalı, sadece anın tadını çıkarıyordum. Felix boynumda dinlenirken derin bir nefes almış, daha sonra da konuşmaya başlamıştı.

"Sensiz nefes alamıyorum bebeğim, kokunu solumadığım zaman yaşayamayacak gibi oluyorum."

Elimi kaldırıp yüzüne yerleştirdim, kafamı da arkaya doğru çevirerek yüzlerimizi -burunlarımız değecek kadar- eşitledim.

"Bende sevgilim, sadece güvenli kollarının arasında yaşayabiliyorum."

Gözlerimi açıp keskin bakışlarını bana diken sevgilimle karşılaştım. Bu sefer ondan hızlı davranarak atıldım dudaklarına. Sadece ufak bir öpücük verip geri çekildim. Ellerimi belimde sarılı duran kollarına atarak ayırdım. Felix'e dönüp yanağına bir öpücük daha birakıp elinden tutarak merdivenlere doğru çekiştirmeye başladım.

"Kahvaltıdan sonra biraz gezmeye çıkalım mı Lixie?"

"Neden olmasın yavrum, nereye istersen gideriz."

"Yaşasın! Sonunda baş başa rahatça gezeceğiz!"

"Sakin ol Hyunie."

Olduğum yerde durup zıpladım heyecanla. Ama unuttuğum bir şey vardı; merdivenler. Daha yarısını indiğimiz merdivenlerde durup dengesizce zıpladığım için ayağım kaydı. Öyle bir çığlık attım ki evdeki herkesin uyandığına emindim.

Merdivenlerden yuvarlanmayi beklerken, iki yanımdan beni sıkıca tutan kollar ile durdum. Sıcaklığında mayıştığım sıcak kollar sıkı sıkıya bağlıydı bedenime, hareket edemiyordum. Hoş, bundan şikayetçi de değilim zaten.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

WHAT İS LOVE? | Hyunlix / semelix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin