Seleme cenemeler WOOĞĞHH
Hayat güzel ilerliyor mu, ya da ilerliyormu direkt olarak? Çok monoton geçiyor günler, yapacak bır şeyler bulamıyorum
Bana yapılabilecek bir şeyler onwrsenize ya, sıkıntıdan patliyorum artık bu gudisle kız kardeşimi kesecem yani
Aman neyse, hadi bakalım siz bölüme geçin
İyi okumalarr 💜🌼💜
0/////////0
Hyunjin'den
Yanımda hissettiğim hareketlilik ile gözlerim açıldı. Hâlâ ayılamadığımdan net göremesem de Felix'in yüzünü seçebiliyordum. Gözlerim daha net görmeye başladığında mükemmel gülüşünü gördüm önce. Gülüşü bulaşıcıydı, beni de gülümsetiyordu.
"Günaydın aşkım."
Gözlerimizi ayırmadan kollarımı boynuna doladım. Zaten belimde olan elleri daha da sıkılaştı ve bedenimi kendine resmen yapıştırdı.
"İşte şimdi gün aydı bebeğim."
Oh, bu ses...
Zaten derin olan sesi sabah olduğu için daha da derindi. Bu sesi duyarak uyanmak kesinlikle çok güzeldi. Tabi siz bu hissi nerden bileceksiniz ki? Sizin bir Felix'iniz yok, ağlayın.
(Ayıp oluyor canim, istesem sizi ayirirum kendine gel Allah'ın ana karakter bozuntusu ~Mariq)"Saat kaç?"
"9.30 sanırım."
"Hmm pekii, ne zaman uyandın?"
"Yarım saat kadar oluyor bebeğim."
"Ufff, beni niye uyandırmadın ki?"
"Çok güzeldin ve de masum, böyle bir manzarayı kaçıramazdım."
Gözleri parlıyordu konuşurken. İçimde kelebekler dolanıyor, kalbim duracak kadar hızlı atıyor. İşte aşk bu, aşk gerçekten yanında güvende hissettiğin kişiyle yaşanıyor.
"Sevgini seviyorum, sevgini hissetmeyi de seviyorum, konuşurken yıldızlarla dolu olan gözlerini de seviyorum, gözlerine sığmayıp yanaklarına dökülen yıldızlarını da seviyorum, kalp şeklinde, öpmeye doyamadığım dudaklarını da seviyorum. Sıcacık, güven veren kollarının arasında olmayı da seviyorum, göğsüne sığınmayı da seviyorum, kucağında oturup beni ne olursa olsun koruyacağını bilmeyi ve hissetmeyi de seviyorum. Ben seni çok seviyorum Lix, iyi ki benimsin, iyi ki benimlesin."
Hızlıca atıldı dudaklarıma. Duygu dolu, yavaş ama bir o kadar da hızlı bir öpüşmenin içerisindeydik. Alt dudağımı emiyor, çekiyor ve ısırıyor, hızına yetişemiyorum bile.
Ani bir hareketle üstüme çıktı. Ağırlığını vermeden üzerimde dururken, ellerim kafasını daha da bastırıyordu dudaklarıma doğru. Bir anda alt dudağımı ısırmasıyla boğukça inledim. Felix de fırsattan istifade dilini ağzıma gönderdi. Şimdi dillerimiz ahenkle dans ediyordu.
Neredeyse bir dakika kadar böyle devam ederken nefes alamıyordum artık. Saçlarında olan elimle çekiştirdim siyah tutamlarını. Dudaklarımın üzerindeki dudakları gerginleşince güldüğünü anladım, bu halim hoşuna gitmiş olmalıydı. Biraz daha dudaklarımın üzerinde durduktan sonra geri çekildi.
İkimizin de dudakları ayrılmış olsa da, birbirine karışan salyalarımızdan bir köprü duruyordu aramızda. Gözlerimi dudaklarından ayırıp gözlerine çevirince zaten bana baktığını gördüm. Gözleri bu sefer şefkat ve sevgiyle bakmıyordu, istek ve arzu doluydu, bakışları kararmıştı. Dudakları bu sefer kısaca benimkilerle birleşti ve onları diliyle yalayıp geri kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT İS LOVE? | Hyunlix / semelix
FanfictionAşk neydi? aşk karşındaki kişiye olan sonsuz güvendi. Ama o, yanındakine güvenemiyordu ki. Aşka olan inancını yitiriyordu. Ama kendini yanında mutlu hissettiği, güvendiği kişiden bihaberdi. ^_________^ Semelix/ukehyun 💜 Other ships Minsun...