Radyo, Continental'in motorunun tanıdık hırıltısını gizleyecek kadar yüksek sesle mırıldandı ve güneş yavaşça arkalarından batmaya başladı. Uzun mor gölgeler yolun boyalı çizgileri arasında uzuyor ve arabanın şasisinin altında birer birer kayboluyordu.
Dean yolcu koltuğunda kötü bir şekilde şarkı söylüyordu çünkü Cas'i güldürmeyi başardığını biliyordu. Pencereler açıktı ve rüzgar Castiel'in açık parmaklarının arasından esiyordu ama dışarıdaki telaşlı dünyada Dean'in sesinden tek bir nota bile kaybolmuyordu. Castiel'in yüzü öğleden sonra ışığında ve ağzını ayıran gülümsemeden dolayı sıcaktı. Elleri Dean'in dizine tam kenarından değiyordu.
Kulağının gıdıklanması, yumuşak yabani saçların yumuşak nefesi ve öpücüğü, menekşe ve nane fısıltısı ve temiz çamaşır kokusu. Acıkmaya başlıyorum, diye dedi Anna. Castiel içten bir şekilde güldü ve birdenbire başka bir yerdeydiler ve her zaman olduğu gibi Anna ile onun arasında çikolatalı bir içeceğin olması ve garsonun daha fazla kahveye ihtiyaçları olup olmadığını sorarken Dean'in tabağından patates kızartması çalması hiç de tuhaf gelmiyordu.
Aynı zamanda kumsalda yıldızsız bir geceydi ve Anna dalgaların arasında beyaz bir sudyen ve kot şortla soyunmuş Amelia Novak'a su sıçratıyordu ve Claire ateşin etrafında Dean'le marşmelov kızartmanın en iyi yolu hakkında tartışıyordu. Başı Castiel'in kucağında uyukluyordu ve Jimmy onun elini tutup onunla birlikte aya dua ediyordu.
Dişlerini sıcak bir çizburgere batırdı.
Boş bir köy yolunda onu takip eden hiçbir şey olmadan koşarken nefesini tuttu.
Sayfayı çevirdiğinde eski kitapların kokusu.
Dean'in parmakları saçlarında ve dudakları boynunda.
Ayrıca ayrılamadığı karanlık kahkahalarla dolu bir radyo istasyonu da vardı. Lokantanın köşesinde açmadığı bir kapı duruyordu. Suda ne göreceğini bildiği için çok yakından bakmadığı bir gölge vardı.
Orada kalmak istiyordu. Dean'le, kız kardeşiyle, ailesiyle.
Yorgundu ve bunu o kadar çok istiyordu ki.
*20.04.2024*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the rapture of distress /Destiel
Fanfiction*Çeviridir. *** Castiel bacaklarını yatağın kenarından sarkıttı ve öne doğru eğilerek altındaki giysiyi düzeltti. Bir an için Dean'in dizini (Şimdi kendi dizine bu kadar yakın olanı) okşama fikrini düşündü ve sonra vazgeçti. Uykusunda el ele tutuş...
