7: Bırak Yardım Edeyim

21 11 11
                                    



7. BÖLÜM: Bırak Yardım Edeyim;

"Nefret ettiğim insanların bana yardım etmesine izin verirsem, onlardan nefret edebilmem için bir sebep kalmaz ortada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nefret ettiğim insanların bana yardım etmesine izin verirsem, onlardan nefret edebilmem için bir sebep kalmaz ortada."




Kabinden çıkıp, bir kere bile aynaya bakmadan musluğu açarak ellerimi yıkadım. Orada gördüklerimden hoşlanmıyordum, çünkü kimsenin göremediği beni görüyordum. Bedenimde özgürce dolaşan benimkinin dışında iki kayıp ruh...

Dalgınca ellerimi yıkamayı bitirdikten sonra musluğu kapattığım sırada diğer kabinlerden Ekim'in çıktığını görünce kaşlarımı çatarak onu izledim. Yorgun görünüyordu ve beni görünce bakışları sertleşmiş, burnu dikleşmişti. Beni görmezden gelerek ellerini yıkayıp kapıya doğru yürüdüğünde kaşlarım havalanmış bir şekilde onu izlemeye devam ettim. Bana trip falan atmıyordu, değil mi? Çünkü atıyorduysa -kesinlikle garip bir şekilde- benim de işime gelirdi, onlarla konuşmak durumunda kalmazdım.

Yine de her şeye rağmen sinirim bozulmuştu çünkü başım onların yüzünden belaya girmişti ve karşılığında böyle bir tavır takınmaya hakları yoktu. Hayır yani, anlamıyordum; bana trip atmayı kendine hak görecek kadar nasıl bir sebep uydurabilmişti? Asabımın bozulmasıyla derin bir nefes verip tuvaletten çıktım. Umarım Akın müsveddesi ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır da, bugün okula gelmemiştir diye geçirdim içimden. Hiç çekemeyecektim onu, özellikle de şüphelerim henüz dağılmamışken.

Koridorda ilerlerken birden terapistimi görünce şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Onun burada ne işi vardı? Müdür yardımcısıyla olan konuşmaları bitince adımlarımı onun bulunduğu tarafa yönlendirdim. "Siz..."

Koridorun diğer tarafına doğru ilerleyen müdür yardımcısını izleyen adam sesimi duyduğu anda bana dönmüştü. "Devin." Hipnoz olmuşçasına gözlerim buz mavisi gözlerine gömülürken tuhaf hissettim ve kendime gelmek için gözlerimi kırpıştırdım. Sanki gözlerinde bir kara delik vardı ve beni son hızla yutuyormuşçasına hissettiriyordu. Oldukça rahatsız bir hissiyattı, merakımı körükleyecek türden.

"Sizin burada ne işiniz var?"

"Soru sorma işini benim yaptığımı sanıyordum." Dudaklarının arasından çıkan kelimeler bile anında buz tutuyor gibiydi. İşin garip yönü soğuk olduğu kadar yakın hissediyordum kendimi ona.

"Terapi odasında değiliz..."

Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı, hazır cevap olmamın hoşuna gittiğini belli edercesine. Sonra da boğazını temizledi hafifçe, duruşunu düzeltti. Bu, ciddileştiğinin göstergesiydi. "Psikoloji öğretmeninizin dersi için birkaç örnek getirdim."

Tek kaşım havalanırken, "Hani hasta mahremiyeti?" dedim sorarcasına. O örnekler arasında benim seans içi konuşmalarımın da olup olmadığının tek merak ettiğim olduğunu biliyordu. Bu yüzden gözlerinde yakalanması zor olan ince bir alay ifadesi vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UĞULTULU ZİHİNLER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin